ANKARA - Adalet Bakanlığı bütçe görüşmelerinde yargı bağımsızlığı ve hukuk devletinin ortadan kalktığını dile getiren CHP’li Muharrem Erkek, “Halk adalete inanmadığı bir noktaya gelmişse o rejim mahkum olmuştur” dedi.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2022 yılı bütçe ve 2020 Kesin hesap görüşmeleri başladı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün sunumu ardından ilk olarak CHP’den Muharrem Erkek bütçe üzerine söz aldı. Dolardaki dalgalı kur yükselişiyle söze başlayan Erkek, bütçenin anlamını yitirdiğini belirtti. Bütçe Meclis’e sunulduğunda doların 9 TL olduğunu, gelinen aşamada 13 TL’ye yükseldiğini kaydeden Erkek, “Memlekette her şey dolara endeksli. Herhalde bu bütçe görüşülürken, ek bütçenin de hazırlanması lazım. Bu yaşanılan ekonomik krizin asıl sebebi siyasi, hukuki ve sistem krizidir” dedi. 

YARGIYI TAHAKKÜMDEN KURTARMAK

Adalet Bakanı Gül’ün yargı bağımsızlığı, hukuk devleti söylemlerinde bulunduğunu kaydeden Erkek, adaletin bir söylemden ibaret olmadığını dile getirdi. Erkek, “Sokaktaki vatandaşta öyle görmüyor. Yürütmeyi temsil eden Adalet Bakanı bizzat yargının bağımsızlığını zedeliyor. Bunu zedeleyen açıklamalar yapıyor, tavırlar ortaya koyuyor. Yapılması gerekenler çok basit. Bugüne kadar herhangi bir reform yapılmadı, sadece bazı kanunlarda değişiklik yapıldı. Reform yargıyı yürütmenin tahakkümünden kurtarmakla olur” diye belirtti.

Kuvvetler ayrılığının olmadığı bir sistem de hukuk devletinden bahsedilemeyeceğini dile getiren Erkek, “Hakimler Savcılar Kurulu’nun, Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmemiz gerekiyor. Sayıştay ve Anayasa Mahkemesi’ni daha güçlü ve saygın hale getirmemiz gerekiyor. Bugün bir siyasi partinin Genel Başkanı Hakimler Savcılar Kurulu Başkanı’nın çoğunluğunu atıyor. Danıştay’a, AYM’ye üye atıyor. Bir siyasi parti Genel Başkanı’nın mahkemeye yargıç atadığı bir yerde adalet olur mu veya adalet bağımsız ve tarafsız görünebilir mi” diye sordu.

‘ADALETİN OLMADIĞI YERDE İŞ AŞ OLMAZ’

Yapılması gerekenlerin basit olduğunu ifade eden Erkek, öncelikle bir siyasi partinin yargıç atanmasının önlenmesi gerektiğini belirtti. “İddia makamı ile savunma makamı arasında silahların eşitliğini sağlayın önce” diyen Erkek, şöyle devam etti: “Sanık ile avukat yan yana bile oturamıyor. Yargı paketleri, yargı paketleri diyorsunuz, cumhuriyet savcısının da özgürlüğünü kaldırdınız. Soruşturma dosyasını sonuçlandırabilmesi başsavcının denetimine sunuldu. Sistem, hukuk krizi çok ağır. Adaletin olmadığı yerde aş iş ekmek olur mu? Bir rejimin halkın adalete inanmadığı bir noktaya gelmişse o rejim mahkum olmuştur. Reform yapacaksak yeni bir sistem inşa etmemiz lazım.”

YÜKSEK YARGIDAKİ İDDİALAR

Bakanın adaletsizliklerden bahsetmediğini aktaran Erkek, “Ankara Bölge İstinaf Mahkemesi başkanı, dosyaları görülen taraflarla bir araya geliyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın geceliği 100 bin TL olan otelinde konaklıyor. Bunlar ortaya çıkmasına rağmen neden hala görevde hani yargının etiği? İrfan Fidan olayı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı iken onun adına yardımcısı Hasan Yılmaz’ın başvurusuyla Sezgin Baran Korkmaz’ın malvarlığı üzerindeki tedbirler kaldırıldı, yurtdışı yasağı kaldırıldı. Yurtdışına çıktı. Avustralya’da tutuklu. Belki bize teslim ederler, salınır gider. Böyle bir yargı olabilir mi? İrfan Fidan, Yargıtay üyesi yapıldı. Yargıtay’da bir dosya kapağı dahi açılmadan AYM’ye üye atandı. Böyle bir şey olabilir mi? Bir dosya kapağı dahi açmayan bir kişi nasıl seçilebilir? Nasıl bizim kılavuzumuz hukuk olacak. Bizim kılavuzumuz Beştepe. Hasan Yılmaz’da sizin yardımcınız. Hukukçu olarak üzülüyoruz” ifadelerini kullandı.

ADALET BİR TELEFONA BAĞLANMIŞ

AİHM ve AYM’nin kararlarına uymayan, uygulamayan yargıçlara bir şey olmadığını aktaran Erkek, şöyle devam etti: “Adalet bir telefona bağlanmış durumda. Trump telefon ediyor, Rahip Brunson; Merkel telefon ediyor, Deniz Yücel; Macron telefon ediyor, Fransız vatandaşı tahliye ediliyor. En son İsrail Cumhurbaşkanı telefon etti. İstihbaratçı dediğiniz iki kişi tahliye edildi. Yargının düşürüldüğü duruma bakın. Delil yoksa bu insanlar niye tutuklandı. Delil varsa niye tahliye edildi. Ondan sonra hukuk diyeceğiz, adalet diyeceğiz. Adalet böyle battıkça halk daha çok yoksullaşıyor. Boğaziçili iki öğrenci bir aydır tutuklu. Terörist mi bunlar? Boğaziçi öğrencilerinin evlerine silahlarla girildi. Bu sistem doğru mu? Osman Kavala dört yıl oldu. Aleyhinde bir hüküm olmadan bir insan nasıl tutuklu kalabiliyor? Durum içler acısıdır.

NEDEN FEZLEKE HAZIRLANMIYOR?

İçişleri Bakanı mafyadan 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var. 6 ay oldu. Cumhuriyet savcısı neden yazıp, sormuyor. Niye demiyor, resen neden hareket etmiyor. Her gün suç işleyen bir İçişleri Bakanı var. 1400 fezleke karma komisyonda bekliyor. Peki neden İçişleri Bakanı hakkında fezleke hazırlanmıyor? Belki Meclis gereğini yapabilir. Yapamaz. Meclis de, yargı da vesayet altında. Bu sistem monokrasidir. İlk seçimden sonra biz çözeceğiz. Bu siyasi ve hukuki kriz içerisinde hiçbir sorun çözülemez” dedi. AKP’li Ekrem Çelebi’nin 1946’ya kadar tek partili sistem olduğunu söylemesine Erkek, “Siz 1920’lerle 2020’leri karşılaştırıyorsanız, söyleyecek bir şey yok” dedi.

‘ADALET ÇÜRÜRSE…’

Bir kişinin keyfine göre hareket etmeye adalet denilmesine “vay halimize” diye tanımlayan Erkek, “Demokrasi tüm kural ve kurumlarıyla yerleşmemişse başkanlık sistemleri çılgınlıktır. Mutlaka doğru büyük bir adım atıldı. Biz anayasa hazırlamıyoruz. Türkiye için, demokrasi için ittifak yapıyoruz, ilkleri belirliyoruz. Anayasa hazırlamıyoruz. Gerçeklerin dile getirilmesinden rahatsız oluyorsunuz. 128 milyar dolar nerede diye soruyoruz. Savcıları mülki amirleri harekete geçiriyorsunuz. Hukuk devleti bu kamu zararını soruyor mu? Sattınız peyderpey, hangi yöntemle satıldığı bilinmesi lazım. Neden ne bu korku? Soru sorulmayacak, basın özgürlüğü yok edildi. Ondan sonra hukuk devleti, kimse inanmıyor. Sokaktaki vatandaşın adalete güveni kalmamıştır. Vatandaş özgürce eleştiri dahi yapamıyor. Yapamıyorsunuz. Devletin temeli adalettir dediniz, devletin temeli adalet çürürse gerçek beka sorunuyla o zaman karşı karşıya kalırız” diye konuştu.

CHP’li vekil Erkek konuşması sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden AKP’li ve CHP’li milletvekilleri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.

( Kaynak: MA )

Editör: Haber Merkezi