KIHEP’TEN 8 MART’A GİDEN YOL Şimdi bu başlığı gördüğünüzde bir kısmınızın KIHEP’in ne olduğuna dair bir soru sorduğunu duyar gibi oluyorum. Hatta KIHEP ile 8 MART arasında nasıl bir bağ olabileceğini soranınızı da duyar gibiyim.

 

 

 

KIHEP’TEN 8 MART’A GİDEN YOL

Şimdi bu başlığı gördüğünüzde bir kısmınızın KIHEP’in ne olduğuna dair bir soru sorduğunu duyar gibi oluyorum. Hatta KIHEP ile 8 MART arasında nasıl bir bağ olabileceğini soranınızı da duyar gibiyim. O halde bu ve bunun gibi çıkabilecek sorularınıza ilk elden şu yanıtı vererek konuyu sürdürmek istiyorum:

“Kadınların hak ve özgürlüklerine giden her yol KIHEP’e ve 8 MART’a çıkar.”

“Kadınların sorunlarını dillendirme ve onlara yönelik çözümler üretme yöneliminden dolayı KIHEP ile 8 MART arasından ince bir yol geçer.”

“KIHEP ile 8 MART arasında Evrenselden yerele / yerelden evrensel giden bir yol uzanır ”

Peki, nedir KIHEP, ilk elden bu soruya cevap vermeye çalışalım. KIHEP’in geniş açılımı, Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı’dır. Ulusal ve uluslararası yazılı veya sözlü yasaların, kadınların yaşamlarını nasıl şekillendirdiği; haklara ve yasalara karşı eleştirel bir bilinç kazanması, hakları yaşama geçirme gücüne erişmeleri yönünde uygulanan bir eğitim programıdır. KİHEP Türkiye’de kadınların ihtiyaç duyduklarını dile getirdikleri bilgiler temelinde hazırlanmış bir programdır. İlk KIHEP pilot uygulamaları 1995 yılında İstanbul Ümraniye ve Gülsuyu semtlerinde,  ikinci pilot uygulama ise 1996-1997 arasında Diyarbakır, Şanlı Urfa ve Gaziantep’te gerçekleşti. Program 1998 yılından itibaren 14 yıl boyunca Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ortaklığında sürdürüldü.,  Türkiye’nin kırk iki ilinde 7.500’ün üstünde kadına ulaşıldı…20 yılı aşkın bir süredir aralıksız uygulanışı itibarı ile günümüzde bu rakam 15.000 aşmış bulunmakta ve program Türkiye’nin 59 vilayetinde uygulanmış vaziyette.

Yanı sıra pek çok belediye ve kadın örgütleriyle protokollü ve protokolsüz biçimde işbirliğine gidilerek, . KİH/YÇ 2012’den itibaren belediyelerin kadın danışma merkezlerinde veya sosyal yardım birimlerinde çalışmakta olan kadın personele eğitici eğitmenlik adı altında kurumsal işbirliği biçiminde yürütüldü.

KIHEP’ten bahsederken cümle aralarında Kadının İnsan Hakları / Yeni Çözümler Derneği ( KIH/YÇ ) adı geçti. KIHEP çalışmalarını yürüten güçlü bir sosyal aktör olan KIH/YÇ nasıl bir dernektir? KIH/YÇ, 1993 yılında, Viyana’da toplanmış Birleşmiş Milletler Konferansı’ndan sonra kurulmuş, bağımsız bir feminist dernektir. Özellikle, bu seminerde  kabul bulmuş  “Kadın hakları insan haklarıdır” sloganı, derneğin kuruluşunda temel çıkış noktalarından biri olmuştur. 20 yılı aşkın bir süredir yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda savunuculuk, eğitim, feminist bilgi üretme ve yayın programları hazırlama işlerini üstlenmektedir.

Öte yandan Birleşmiş Milletler düzeyinde kadının insan hakları konusunda temsiliyet yürütmüş ve çeşitli ödüller almıştır. Ödülleri arasında en dikkat çekici olan birkaç tanesi; 1999 yılında Uluslararası Kadın Kalkınma Örgütü’nün (AWID) öncü çözümler ödülünü, 2007 yılında Müslüman ülkelerde kadınları cinsel, bedensel ve doğurganlık hakları konusunda bilinçlendirmesi ve örgütsel ağ oluşturması dolayısıyla GRUDER VAKFI Uluslararası Kadın Hakları ödülünü, 2005 yılından bu yana da Birleşmiş Milletler’in (BM) Ekonomik ve Sosyal Konseyinde yer almakla birlikte buradan (ECOSOC) ödülünü almıştır…

Bir başka deyişle, KIHEP’i uygulanabilir -hem de yaygın bir biçimde- sağlayan asıl unsurun adıdır KIH / YÇ… ilk olarak KIHEP grup yönlendiriciliği yapacak alanında birikimli çeşitli STK ve kurum temsilcilerine sertifikalı eğitici eğitmenlik kursu verir. Örneğin, 2017 yılında Mersin’den. Günebakan Kadın Derneği, Kadın Emeği Derneği ve Bağımsız Kadın Derneği aktif üyeleri olarak bu eğitimlere tabii olduk.. İkinci olarak daha sonra her birimiz, bu eğitimi kendi yerel gruplarımızda uyguladık.  Tam da bu aşamada  İstanbul merkezden gelen KIH / YÇ’den uzman kişi bu gruplara süpervizörlük hizmeti verir. Ayrıca programı tasarlayan KIH/YÇ 20 yıl içerisinde değişik zaman aralıklarında uyguladıkları ve uygulattıkları KIHEP programının toplumsal yaşama ve kadının statüsüne etkilerini ölçmek için çeşitli istatistiki verilerden yararlanarak bağımsız değerlendirme araştırmaları yaparlar. Örneğin, 1995-2003 / 2005-2011 / 2013-2015 tarihleri arasında bu tip çalışmalar yütütmüşlerdir.

KIHEP,  kadınların, her türlü ayrımcılıktan arınmış, insan hak ve özgürlüklerine sahip barışçıl bir toplum inşasında aktif rol almaları gerektiğine inanan; onların kendi dayanışma ağı içerisinde ortak çözüm geliştirmeleri yönünde bilgi edinme, eğitim ve gelişim imkânlarından yararlanma, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve aile içi şiddetle ilgili bilgilenerek buna uygun bir duruş geliştirmesi yönünde birçok pratik uygulamalara imza atan GÜNEBAKAN KADIN DERNEĞİ’nin amaçlarıyla doğrudan örtüşmekte. . Nitekim bu doğrultuda derneğimiz temsilcisi olarak ben, ilkini 2017-2018 yılında Mersin Cem Evi Kadın kollarında uyguladığım,  KIHEP grup çalışmasını 2018-2019 yılında da uygulamaktayım. Başta kadın hakları aktivisti olarak ben ve bağlı bulunduğum Günebakan Kadın Derneği olarak KIHEP’in  Mersin’de yaşayan kadınlar için büyük fırsat olduğuna inanıyoruz. Nitekim geçen yıldan beri açtığımız KIHEP grup çalışmalarının sonucunda gördük ki;

Mersin ‘de yaşayan kadınlarımız, kişisel gelişim ve moral değerlerde yükselişe geçtiler: kadınlar arasından kendini tanımaya başladıklarını,  özgüven artışı yaşadıklarını,  bireysel cesaretinin arttığını, artık sınır koymayı öğrendiklerini, haksızlık karşısında artık kendimi savunabildiklerini, bir şey söyleyecekleri zaman çekinmediklerini, artık kendini güçlü hissettiklerini, her grup çalışmasında biraz daha güçlendiklerini, artık yanlışlarını gördüğünde başkalarını kırmamak için  söylememezlik etmediğini söyleyen  kadınlar oldu.

Kişisel gelişim hanesine yazılabilecek bir durum da iletişim oturumlarından sonra açığa çıkan kadınların iletişim becerilerindeki artış: özetle artık susmuyorum, birçok ortamda fikrim neyse onu söylüyorum, çatışmanın olduğu yerde çözüm mümkün, iletişimde bakış açısı değişikliği yasadım, konuşulurken neye dikkat edilmesi gerektiği, nasıl bir üslupla konuşulması gerektiğini öğrendim diyen kadınlar oldu. Genel olarak iletişim konusundaki belli başlı eğilim kendisini sorgulamak ve eleştirmek yönündeydi

Grup çalışmalarının kadınların moral değerlerinde yaptığı artışın bir başka tezahürü de yaşadıkları tatmin ve rahatlama duyusu… Bu anlamda kadınlar grup çalışmasının terapi gibi etki ettiğini diyenler, hafifledim diyenler, enerjim artık daha farklı; sizlerin arasına gelince güçleniyorum diyenler,  eskiye oranla daha moralliyim diyenler,  her şeye negatif bakıyordum; artık pozitifim diye,nler,. her grup çalışmasından sonra bir coşku yaşıyorum diyenler,.. grup çalışmasına geldiğimde çok mutlu oluyorum,  burada fikir jimnastiği yapıyor gibiyim, bu bana iyi geliyor diyenler, haftada bir gün, bu birkaç saatlik zaman dilimlerini kendime ödül olarak görüyorum, burada dinleniyorum. kendimi çok kapatmışım bunu anladım diyenler, her grup çalışmasında daha aktif bir insan olmam ve kendimi ifade edebileceğim ortamlarda daha çok olmam gerekiyormuş diyerek, kendiyle iletişim çerçevesinde yüzleşenler oldu.

  • Hak bilincinin gelişimi ve eleştirel bakış edinme


Sosyal medyada çıkan kadınlarla ilgili haberlere artık dikkat kesildiğini söyleyerek bu anlamda bir duyarlılaşmaya uğradığını dışa vuran bir kadın oldu. Kaderci düşünce karşısında netleşerek, mücadeleciliğin altını çizen bir kadınlar oldu. Yine aynı oturumda daha önce görememişim bazı şeyleri; şimdi fark ettim ve onlara dair düşünmeye başladım, diyenler,  Yine aynı oturumda cinsiyet eşitsizliğinin her yerde olduğundan yakınanlar oldu. Buradaki bilgilerin yarattığı farkındalıkla çocuklarını bu doğrultuda yetiştirmek isteğiyle, 15 yıl önce karşılaşmamış olmaktan çok hayıflananlar, toplumsal sistemin kadın cinselliği üzerine kurulduğu tespitine varıp buna tepki duyan kadınlar oldu. Beyinlerini çok baskıladıklarını düşünüp buna tepki duyan kadınlar da vardı.

  • Haklarından ve bu konuda örgütlü çalışan kadınların varlığından haberdar olduktan sonra tutum ve düşüncelerde beliren değişim


Hak savunuculuğu yapan kadınların varlığından haberdar olmanın kendisini iyi hissettirdiğini söyleyen kadınlar, mücadeleci kadınların topluma çok şey kazandırdığına inanıyorum diyerek bu yönde değiştiğini bildirenler, kadının eğitim ve sosyal hayata katılımını önemsiyorum, bilmediğim çok şey olduğunu öğrendim diyenler,  kadınlar için çok çalışıldığını görüyorum, artık kendimi daha güvende hissediyorum diyenler,  ayrıca durumları kötü olan kadınlarla empati kurmaya başladığını söyleyenler, mevcut modeller ışığında kadınların kendi diliyle ve düşüncesiyle var olmasından keyif almaya başladığını söyleyenler, siyaset kirli olsa da haklarımızı yine siyasetle alabiliriz diyenler, kadının kadını yaratma bilinci ile yok etme bilinci arasındaki farkı gördüm, kadın dayanışmasını önemsiyorum diyenler,  birlik ve beraberlik bilincinin tadını aldım diyenler oldu. Tüm bunların yanı sıra,  toplamda da kadınların haklarıyla ilgili öğrenme isteklerinde artış olduğunu söyleyebiliriz.

  • Feminizm hakkındaki görüşler ve örgütlülük konusundaki duruşlarda farklılaşma


Kadın örgütlerinde çalışmak istediğini söyleyenler, kadın örgütlerinde daha çok olmam gerektiğini düşünüyorum diyenler, feminizm hakkında ne kadar gereksiz ön yargı varmış toplumda onu fark ettim diyenler,  feminizmi daha iyi tanıdım, kadına dair konuları ele alıyormuş diyenler; İdeoloji, dil, din, ırk, sınıf farkıyla kadınları bölmeksizin hak savunuculuk yapılması gerçekten çok güzel diyenler, bizim de yapabileceğimiz şeyler varmış, diyenler oldu.

Sonuç olarak tüm bu yazılanların işaret ettiği tek bir gerçeklik var: KIHEP ve 8 MART aynı inancın merkezinden doğup kitlesel olarak bu inanca sahip insanların varlığından güç almıştır. Ve aynı ruh molekülüne sahip iki damarın bir kalpte birleşerek birbirine can kattıkları uzun bir yolculuğun eseridirler