İSTANBUL-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Cumartesi Anneleri, 2018'in son buluşmasında, "Yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen umudumuzu ve arayışımızı sürdürme kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz. Yeni yılda kayıplarımıza ulaşmamızı mümkün kılacak demokratik bir Türkiye dileyeceğiz" dedi.


JINNEWS'in haberine göre; Cumartesi Anneleri her hafta "Failler belli, kayıplar nerede" sloganıyla Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirdiği eylemin 718'inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binasında bir araya geldi. Eylemde, kayıpların fotoğrafları, İHD binasının pencerelerine asılırken, Cumartesi Anneleri de, giydikleri tişörtlerde kayıplarının fotoğraflarını taşıdı. Giriş ve çıkışların kapatıldığı sokaktaki eylemde, Cumartesi Anneleri İHD Şube binası önünde açıklamayı yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekilleri Hüda Kaya ile Oya Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı. 2018 yılının son buluşmasının gerçekleştirildiğinin belirtildiği açıklamayı İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Sebla Arcan okudu.


'Devlet bize karşı barikat kurmuş'


2018 yılının son Cumartesi olduğunu ve iki gün sonra yeni bir yıl olan 2019'a girileceğini belirterek açıklamaya başlayan Sebla, "Yeni yılda herkes düşlerinin gerçek olmasını diler. Çünkü yeni yıl, insanlar için sevdikleriyle birlikte yaşayacakları yeni başlangıçlar umudu demektir. 718'inci haftamızda biz de gözaltında kaybedilen sevdiklerimize ulaşmamızı ve kaybedenlerden adil bir yargı önünde hesap sormamızı mümkün kılacak yeni bir yıl dileği ile buluştuk. 2019'a bize 23 yıl ev sahipliği yapan Galatasaray'da olamamanın hüznüyle giriyoruz. 25 Ağustos 2018 tarihinden beri biz taleplerimizi haykırmayalım diye Galatasaray polis ablukası altına alınmış, çelik bariyerlerle çevrilmiş ve ağır silahlı polislerce adeta gözaltına alınmış durumda. Meşru taleplerimizin muhatabı olan devlet; TOMA'sıyla, kalkanıyla, gözaltı araçlarıyla, silahları ve gaz bombaları ile bize karşı barikat kurmuş. Bütün bunlar Anayasa'nın ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin güvencesinde olan, düşüncelerimizi açıklama ve barışçıl toplanma hakkımızı kullanmak istediğimiz için yapılıyor" sözlerini kullandı.


'Hak ihlallerine yol açan uygulamalara son verilsin'


Demokrasinin herkesin fikirlerini ifade etmek suretiyle karar alma süreçlerine katılım sağlayabildikleri bir rejim olduğunu belirten Sebla, "Bu nedenle ifade özgürlüğü, demokratik bir yönetim biçiminin işleyişi için vazgeçilmez bir değerdir. Açık tartışma ortamının olmadığı, fikirlerin serbestçe paylaşılamadığı, eleştirme özgürlüğünün kullanılamadığı bir ortamda hakikati bulma, yanlışı reddetme imkânı olmaz. Bu nedenle biz 718 haftadır ısrarla hakikat, adalet, demokrasi ve ifade özgürlüğü arasındaki bağa dikkat çekiyoruz. 2018'deki son buluşmamızda bir kez daha tekrarlıyoruz: Bize yönelik denetimden uzak, keyfi bir şekilde uygulanan ve ciddi hak ihlallerine yol açan uygulamalara son verilsin" şeklinde konuştu.


'Umut hep var olacak'


Galatasaray'daki polis ablukasının kaldırılması gerektiğinin altını çizen Sebla, "İfade özgürlüğü mekan seçme hakkını da kapsar. 27 Mayıs 1995'den beri buluşma mekanımız olan Galatasaray'da barışçıl açıklama yapma hakkımızın engellenmesine son verilsin. Kayıplarımızın akıbetini açığa çıkartacak, failleri adil bir yargılama sonucunda cezalandıracak siyasi ve adli irade gösterilsin. Yurttaş ile devlet arasındaki ilişkiyi insan haklarına dayalı demokratik bir ilişki olmaktan çıkartıp Türkiye'yi hukuksuzluk, adaletsizlik ve keyfilik cehennemine dönüştürenler bilsinler ki; hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz. Toplumu haklarından mahrum bırakarak, sindirerek, umutlarını kırarak kendi korkularını yatıştırmak isteyenler bilsinler ki; biz insan olmakta ısrar ettiğimiz sürece umut hep var olacak" diye devam etti.


'Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz'


Hakikati inkar ederek insanlıklarını değersiz kılmak isteyenlere karşı insan olmanın değerine sahip çıkmayı sürdüreceklerini kaydeden Sebla, "Kayıplarımızın ve hiç bir ayrım gözetmeden her insanın yaşamını değerli kılma çabamızdan vazgeçmeyeceğiz.2019'da da korkunun esaretine karşı umudun özgürleştirici gücüne sarılmayı sürdüreceğiz. Kayıplarımızdan ve onlarla buluşma mekanımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" diye belirtti.


'23 yıl acıyla geçti'


Ardından söz alan 1993 yılında gözaltında kaybedilen Özgür Gündem Muhabiri Ferhat Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe 23 yıldır Galatasaray'da olduklarını hatırlatarak, "700'üncü haftada engellendik. Bugün önlemler artmış, fakat buna gerek yok. Anayasal hakkımızdır. Haklarımızı herhangi bir yerde yapabiliriz. 23 yıl acı ile geçti. Hiç bir zaman sevinçle girmedik. Hiç kimse bizim gibi acı çekmesin. Barış, özgür ve kayıpların bulunduğu bir yıl diliyoruz. Hak ve adalet taleplerimizi duyarak bizlere yeni yılda cevap olun" diye konuştu.


Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak da, "2018 yılına, Galatasaray'da mumlar yakarak adalete erişmeyi dileyerek girmiştik. Orada hak aramamızı engelleyen neden nedir? Hak ve adalet arayışımızın cevabı hala verilmiş değil. 2019 yılını insan olarak görmek istiyoruz, 2019 demokratik Türkiye'ye giden yolun başlangıcı olsun" dedi.
Editör: Haber Merkezi