ELAZIĞÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;  Elazığ Gönül Dostları Buluşmasında konuşan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP’nin kuruluş ilkelerinden saptığını ve bunun da partiyi ayakta tutan değerlerde savrulmalara yol açtığını söyleyerek çözülüşün durdurulamayacağına dikkat çekti.


MA'nın haberine göre; Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni bir parti kurma hazırlıkları kapsamında Türkiye’de il il gezerek nabız yoklamalarına devam ediyor. Elazığ Gönül Dostları Buluşmasında konuşan Davutoğlu, AKP’ye sert eleştirilerde bulundu. AKP’nin kuruluş ilkelerinden saptığını ve bunun da partiyi ayakta tutan değerlerde savrulmalara yol açtığını kaydeden Davutoğlu, çok ciddi değişimler ve odak kaymaları ile yüz yüze olduklarını ifade etti. Davutoğlu, son üç yıl içinde yapılan biri referandum olmak üzere 3 seçimde miting meydanlarında kullanılan dil, üslup ve söylemin herkesi tedirgin ettiğini kaydetti.


CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİN SORUNLARI 


Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte yaşanan sorunlarla yüzleşmek zorunda olduklarını belirten Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Anadolu'yu karış karış dolaşarak nabzını tutmaya çalışıyoruz. Son üç yıl içinde gerek Türkiye'deki siyasi hareketler anlamında, gerekse devlet hayatımızın yeniden şekillenmesi anlamında ciddi savrulmalar yaşadık. Yapmamız gereken, cesaretle, basiretle, ferasetle önümüzdeki meseleleri tartışmaktır. Ciddi savrulmalar dedim. AK Parti içindeki değişim süreci ve siyaset felsefesindeki önemli savrulmalar ve devlet yapımızın geleceği ile ilgili Anayasal sistem bağlamında geleceğimizi şekillendirecek unsurlar, bu iki sorunla karşı karşıyayız.”


‘HESAP VERİLMELİ’


AKP’ye destek vermiş kitlelerin hüznünü yüreğinde hissettiğini ve AKP’liler içinde ortaya çıkan ümitsizliğin hesabının verilmesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, “Çok derin bir hüzün yaşıyorum bir haftadır. Seçim neticeleri sonrasında AKP'nin iki yıl genel başkanlığını yapmış bir neferi olarak AK Parti'ye destek vermiş ve bizi her şartta desteklemiş kitlelerin hüznünü yüreğimde hissediyorum. Biliyorum ki, İstanbul'daki her AK Partili seçmen derin bir hüzün yaşıyor. Bazı yerlerde yeise varan bir hüzün var. Ben o kitlelerle birlikte hareket ettim. O kitlelerden yabancılaştığımı hiç hissetmedim. O kitlelerin nefesini müşahede ede ede enerji doldum. Kimse bizi o kitlelerin ahlakından, fedakarlığından soyutlayarak ayıramaz. AKP'lilerin başı dikti, geleceğe umutla bakıyorlardı, şimdi o kitlelerin hüzne gark olmuş olması İstanbul seçimleri ile birlikte derin bir ümitsizliğe sürüklenmelerinin hesabını birileri vermek zorundadır” şeklinde konuştu.


‘BUGÜN SUSMA VAKTİ DEĞİLDİR’


“Bugün susma vakti değildir” diyen Davutoğlu, şunları söyledi: ”AK Parti'nin oyları yüzde 34-36 bandına gerilemiş görünüyor. Sorulması gereken soru yüzde 49.5'ten yüzde 34 bandına nasıl geriledi bu parti? İşte bölünme budur. Bugün susma vakti değildir. Gerçekleri örterek susma vakti değildir. Bugün halkın önünde konuşma vaktidir. Ne yaptık, ne yanlışlar yaptık ki bugün bu noktadayız sorusunu sorma zamanı. Tabanda yüzde 10'luk kütleler kopmaya başlamışsa, insanları neyle tehdit ederseniz edin o çözülüşü durduramazsınız.”


‘AKP'E BİR KİŞİNİN PARTİSİ DEĞİLDİR’


AKP’nin bir kişinin partisi olmadığını dile getiren Davutoğlu, “Bir kişinin, bir faninin, bir ailenin, bir grubun bir kesimin, bir bölgenin, bir etnik ya da mezhebi grubun partisi değildir. AKP bir takım troll örgütlerinin kontrolü altına girmişse, soru sorması gereken biz, yanıtlaması gerekenler bu partiyi bu örgütlere teslim edenlerdir. Yalvarıyorum gelin konuşalım meselenin özüne dönük olarak. Bu ülkenin geleceği ile ilgili kaygı duyan herkese sesleniyorum. Konferans vermemiz bile engellendi. Basında adımızın anılmasının bile yasaklandığı bir dönemden gelerek söylüyorum. Bir seçimde beka kaygısından bahsedip bu şekilde düşünmeyen herkesi terörist olarak itham ettikten sonra diğer seçimde İmralı'ya başvurmak milletin vicdanından kopuştur. Faizci diye suçlandığım dönemde faizler yüzde 7.5 idi, şimdi nerelerde? Kamu ihalelerini şeffaf bir şekilde yapacaksınız. Yukarıdan bakan, her şeyi kendisinin bildiğini düşünen bir ekonomi yönetimi anlayışı ile krizin içinden çıkamayız. Süratle bu ekonomik krizden çıkabilmek için yapılması gereken tekrar o güveni ihdas etmek. Fakir halkın çile çektiği bir dönemde susmayız" diye konuştu.



Editör: Haber Merkezi