ANKARATEKİLERİN GÜNDEMİ: Başında Ahmet Davutoğlu’nun bulunduğu Gelecek Partisi’nin 143 sayfalık programı 8 ana başlıktan oluştu. ‘Kürt sorunu’, ‘Aleviler’ ve ‘Kuzey Suriye’ yönelik bakış açısına dair görüşlerin yansıtıldığı programda Kürt sorunu için, “Esas olarak ülkemizdeki demokratik hakların eksikliğinden ve bu eksikliğin istismar edilmesinden kaynaklanmıştır” denildi.

MA'nın haberine göre; Ahmet Davutoğlu’nun kurucu başkanı olduğu Gelecek Partisi’nin Ankara’da düzenlenen tanıtım toplantısında partisinin programı da paylaşıldı. Partisinin 143 sayfalık programı 8 ana başlıktan oluştu. Bu başlıkları ise “İnsan: Siyasetin Öznesi ve Odağı, Mekan Düzeni: Çevre ve Şehircilik, Kamu Düzeni: Siyasetin Hayat Alanı, Hukuk Düzeni: Adaletin Teminatı, Kamu Ahlakı: Siyasetin Davranış İlkeleri, Sivil Toplum: Demokratik Düzenini Organik Yapılanması, Ekonomi: Bireysel ve Toplumsal Refah Düzeni ile Dış Politika ve Milli Savunma: Uluslararası Düzenin Öznesi”  oluşturdu.


Açıklanan programda, Davutoğlu’nun tanıtım toplantısında yaptığı konuşma içeriğinin aksine partinin Kürt sorunu, Aleviler ve Kuzey Suriye yönelik bakış açısına dair vurgular da yer aldı


‘KÜRT MESELESİ DEMOKRATİK HAKLAR EKSİKLİĞİ VE BU EKSİKLİĞİN İSTİSMAR EDİLMESİNDEN KAYNAKLI’


Programda Kürt sorununa ilişkin “Temel Hak ve Özgürlükler” başlığı altında şu ifadeler yer aldı: “Kürt meselesi esas olarak ülkemizdeki demokratik hakların eksikliğinden ve bu eksikliğin istismar edilmesinden kaynaklanmıştır. Sorunu yaratan Kürt vatandaşlarımızın varlığı değil, geçen yüzyılda yaşanan parçalanmaların devlet aklına yüklediği korkular, bu korkulardan kaynaklanan kısıtlamalar ve bu kısıtlamaları istismar eden ayrılıkçı çevrelerin terör faaliyetleridir. Dolayısıyla çözüm kimliklere dayalı her türlü ayrımcılığın engellenmesi ile Kürtlerin demokratik vatandaşlık anlayışı temelinde bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşları oldukları inancının pekiştirilmesiyle sağlanabilir. Nitekim bu konuda önemli mesafeler de alınmış durumdadır.”


Kürt sorunundan bahsedildiği bölümde ayrıca “Bu yaklaşım terör odaklarının istismara dayalı meşruiyet oluşturma çabalarını da tümüyle etkisiz kılacaktır” denildi.


Programda sorunların çözümü için ise “Başta Kürt ve Alevi vatandaşlarımızla ilgili sorunlar olmak üzere, Türkiye’nin demokratikleşmeyle bağlantılı sorunlarının tamamının sivil ve siyasal toplumu içine alan geniş bir farkındalıkla ve sağlıklı iletişim kanalları ile çözülebileceğine inanıyoruz” denildi.


‘CEM EVLERİNE ‘HUKUKİ STATÜ’ TANINACAK’


Aynı başlık altında Alevilere dair ise şu ifadeler yer aldı: “Alevi yurttaşlarımızın inanç ve öğreti temelli taleplerini karşılamak üzere, geleneksel Mürşid, Pir ve Dede ocakları esas alınarak ve modern Alevi örgütlerinin talepleri göz önünde bulundurularak cem evlerine hukuki statü tanınacak, eğitim ve istihdama yönelik taleplerine eşit yurttaşlık hakkı ve demokratik uzlaşı temelinde çözüm bulunacaktı.”


Dışişleri Bakanı ve Başbakanlığı dönemlerinde “Stratejik Derinlik” olarak tanımladığı bakış açısı ile yaklaştığı Suriye ve Ortadoğu’ya dönük politikaları nedeniyle çokça eleştirilen Davutoğlu’nun parti programının “Küresel Diplomasi: Çoklu Güçler Dengesine Uyum” başlığı altında Suriye’deki gelişmelere dair değerlendirmeler yer aldı.


‘KUZEY SURİYE’DEKİLER VATANDAŞLARIMIZIN DOĞAL AKRABALARI’


Çatışmaların dindirilmesi ve toplumlar arasındaki ilişkilerin artırılması konusunda aktif rol üstlenileceği kaydedilen programda, “Bu bağlamda ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın Irak ve Suriye’deki soydaşları ve akrabaları olan Türkmenler, Kürtler ve Araplar arasındaki ilişkilerin hiçbir ayrım gözetilmeksizin geliştirilmesine büyük önem verilecektir. Bu bağlamda Irak’ta bir taraftan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile ilişkiler derinleştirilirken diğer taraftan Türkmenlerin başta Kerkük olmak üzere Erbil, Musul, Telafer ve Tuzhurmatı’da etkin bir siyasal katılımla barış içinde yaşamalarına destek olunacaktır” denildi.



TSK ve bağlı unsurlarının askeri operasyonlarını devam ettirdiği Kuzey ve Doğu Suriye’ye dair ise “Suriye’nin kuzeyinde Lazkiye-Bayırbucak-Afrin-Kobani-TelAbyat-Resulayn-Kamışlı hattında yaşayan Sünni ve Nusayri Araplar, Türkmenler ve Kürtler sınır boyundaki vatandaşlarımızın doğal uzantıları ve akrabalarıdır. Bütün bu kardeş topluluklar arasında etnik ve mezhebi barışın sağlanabilmesi ve bu bölgenin her tür terör faaliyetlerinden arındırılabilmesi için bu soydaş ve tarihdaş kardeşlerimizle hiçbir ayrım gözetmeksizin  yakın ilgi gösterecek ve onlar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine özel önem vereceğiz” ifadeleri yer aldı.
Editör: Haber Merkezi