DİYARBAKIR ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:  Kürt siyasetçiler Kamuran Yüksek ve Nadir Yıldırım’ın İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan “terörden arananlar” listesinde 10 milyon TL ödüllü kırmızı kategoriye eklenmesine DBP’den sert tepki geldi. Açıklamada, “Kriminizalize etme çabaları bizleri hak ve adalet yolundan asla geri koyamayacaktır” denildi.

İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan “terörden arananlar” listesine son olarak iki Kürt siyasetçi eklendi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) 26’ncı dönem Milletvekili Nadir Yıldırım listenin kırmızı kategorisine alınıp, haklarında 10’ar milyon TL ödül konuldu. 

Her iki Kürt siyasetçiye dönük atılan bu adıma Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) sert tepki geldi. 

İNKAR AKP'DE HIZ KAZANDI

DBP Genel Merkezi’nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bugüne Kürtleri inkar etme, varlığını yok sayma, dilini kültürünü asimile etme çabalarının AKP iktidarınca hız kazanarak devam ettiği vurgulandı.

Ulus devlet anlayışı ile kurulduğundan beri Kürt halkına karşı bir savaş yürüten Cumhuriyetin 90’lı yıllar ile birlikte kirli bir kısır döngü içerisine girdiği belirtilen açıklamada, “Devletin mafya elemanlarına teslim edildiği, militarist bir anlayışının geliştirildiği, ırkçılık politikaları ile siyasete yön verildiği bir Türkiye yaratıldı. Kürt sorununun çözümü için değil de, Kürt sorununun çözümsüzlüğü konusunda bir çaba gösterildiği, mafyavari örgütlenmeler ile devlet aygıtlarının yönetildiği, halkları lehine değil de bir avuç yandaş için devletin tüm olanaklarının seferber edildiği bir ülke modeli oluşturulmuştur” denildi.

'BİNLERCE ÇALIŞANIMIZ CEZAEVİNDE’

Kürt halkının meşru siyasetçilerinin tanınmadığı, tutuklandığı, hukukun yok sayılarak siyasetçilerin siyaset dışına itildiği, demokratik siyasetin yürütülmesine izin verilmediği bir döneme girildiğini ifade edilen açıklamada,  eşbaşkanları başta olmak üzere vekilleri, belediye eş başkanları, il ve ilçe örgütlerinin çalışanlarına yönelik baskılar ile çalışmalarının kriminalize edilmeye çalışıldığı kaydedildi. 

SUÇLAMALAR KURGU!

Partinin binlerce çalışanının şu anda cezaevinde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Birçoğu üzerinde ise kurgu suçlamalar siyaset yasağı getirilerek demokratik siyaset alanındaki çalışmaları engellenmektedir. Bunlar yetmiyormuş gibi şimdi de önceki dönem eş genel başkanımız Sayın Kamuran Yüksek ve HDP 26. Dönem vekili olan Sayın Nadir yıldırım ‘terörde arananlar kırmızı listesine’ dâhil edilmektedir” diye belirtildi. 

‘HESAP SORACAĞIZ’

DBP, siyaset-mafya ilişkilerinin gün yüzüne çıktığı, kirli ilişkilerin deşifre edildiği böylesi bir dönemde hakkında birçok suçlama bulunan İçişleri Bakanı’nın hakkındaki iddialara cevap veremez iken, Kürt halkının demokratik siyaset yapan siyasetçilerini “terör listesine’ almaya çalıştığı belirtildi. 

AKP-MHP ittifakının Kürt halkını terörize etmeye çalıştığı vurgulanan açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Kendi kirliliklerini halklara saldırarak kapatacağını sananlar, bu ülkede on binlerce faili meçhul katliamın hesabını vermeden suçlarına yenilerini eklemektedirler. Biz Kürt halkı olarak on binlerce faili meçhulün faili olan bu kirli siyaset-mafya ittifakına ‘sizlerin gerçek yüzlerinizi biliyoruz. Sizlerden korkmuyoruz. Terörize edilecek olan Kürt halkı değildir, sizlerin kirli ittifakıdır’ diyoruz. Kirli yüzlerinizi gizlemek için Kürt siyasetçilerine verdiğiniz hukuk dışı cezalar bizler için yok hükmündedir diyoruz. Son yıllarda AKP-MHP ittifakı ‘terör suçundan arananlar’, ‘kırmızı, gri, sarı listeler’, ‘vatan hainleri’ vb birçok kavram icat ederek kendisinden olmayanı terörize etme çabasındadır. Bu ülkede muhalifler, gazeteciler, demokratik siyaset yürütenler, işçiler, emekçiler, ekolojistler, öğrenciler, AKP-MHP kirli ittifakını desteklemeyenleri, kendisinden olmayanları bu kavramlarla terörize ederek yıpratma çabasındadır. Kendi iktidarı için ülkeyi uçuruma sürükleyen bu iktidar, herkese terör yaftasını yapıştırmaktadır. Bu suçlamalarının bir dayanağı olmadığını ve bizler için hükümsüz bir karar olduğunu vurguluyoruz. Kürt siyasetçilerine verilen hukuk dışı cezalar, baskılar ve kriminizalize etme çabaları bizleri hak ve adalet yolundan asla geri koyamayacaktır. Bizler sizlerin saraylarda aldığınız kararları tanımadığımızı bir kez daha ilan ederken, demokratik mücadele ile sizlerin bugüne kadar yaptığınız kirliliklerinizi ortaya dökeceğimizi ve sizlerden de hesap soracağımızı belirtiyoruz.”

Editör: Haber Merkezi