DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Kürt illerinin hiçbirinde Kovid-19 test merkezinin bulunmadığına dikkati çeken DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, bu durumunda iktidarın Kürtlere yaklaşımının net göstergesi olduğunu belirterek, halkın dışarı çıkmaması uyarısında bulundu.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Koranivirüs (Kovid-19) dünyayı ve Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor.  Türkiye’de her ne kadar salgına karşı tedbir alınmış denilse de uzmanlar önlemlerin yetersizliğine dikkat çekiyor. Salgın tehlikesi altında olan yerlerinden biri de cezaevleri olmasına rağmen yeterli önlem alınabilmiş değil. Salgınla mücadele konusunda Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve bileşenleri tarafından Kriz Masası oluşturuldu. Kriz Masası’ndan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, alınacak önlemler, cezaevindeki durumlara ilişkin MA / Mehmet Şah Oruç değerlendirmelerde bulundu.


Salgına karşı hiçbir ülkenin kendisini koruyamadığını dile getiren Bayındır, ülkelerin bu salgına karşı olağanüstü tedbirler almaya teşvik ettiğini söyledi. Ülkelerin maddi ve manevi tüm imkanlarını seferber ettiğini aktaran Bayındır, ancak Türkiye’nin yeterli düzeyde tedbir almadığının altının çizdi.


‘ÖNCESİ VE SONRASI OLMAYAN TEK ÜLKE TÜRKİYE’DİR’


Virüsün ortaya çıkmasının ardından zamanın virüs öncesi ve sonrası diye ikiye ayırmanın mümkün olduğunu ifade eden Bayındır, yaşanan süreci şöyle değerlendirdi: “Dünyada bugüne kadar yaşanan tüm sorunlar problemler anlamsız hale gelmiştir. İnsani ölçüler, özellikle dayanışma ile hareket ettirme yetileri tekrardan çalışıyor. Bu anlamda tüm ülkeleri, halkları ve devletleri ele alırken virüsten önce, virüsten sonra olarak ele alacağımız bir zamana girmiş bulunmaktayız. Şimdi aklınıza dünyadaki tüm ülkeleri getirin. Bir önceki ve bir sonraki diye bileceksiniz. Fakat öncesi ve sonrası olmayan tek ülke Türkiye olacaktır. Korkunç salgın hızla yayılıp önü alınamaz bir seviyeye gelme işaretleri uzmanlar tarafından yapılmasına rağmen iktidarın Kürt düşmanlığını ile HDP belediyeleri kayyım darbesi ile ele geçirdiğini görmekteyiz.”


‘İNSANLARI CEZAEVİNDE TUTMAK ÖLÜME MAHKUM ETMEKTİR’


Türkiye’de, virüsten sonra çıkarılması planlan ceza tasarısına dikkat çeken Bayındır, çıkacak yasayı da “Kürt'e düşmanlığının Tunç Kanunu’dur. Kimse kusura bakmasın. İnsan yaşamının hele hele toplu yaşam alanı olan cezaevlerinin çok büyük risk altında olduğu durumda, insanları cezaevinde tutmak, göz göre göre ölümle buluşturmak demektir. Bu başta AKP-MHP sorumluluğu olmakla beraber, sebebinden herkesin sorumlu olacağı, sonuçlarından herkesin etkileneceğinin bilinmesi gerekir” dedi.


‘SAYIN ÖCALAN BİR AN ÖNCE TAHLİYE EDİLMELİDİR’


Tüm hükümlü ve tutukluların bir an önce serbest bırakılması çağrısını yapan Bayındır, “Cezaevlerini, hastane ve karantina merkezine dönüştürün” dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın durumuna da dikkat çeken Bayındır, şunları söyledi: “Sayın Öcalan'a ilişkin avukatların başvurusuna cevap verilmedi. Bu duruma ilişkin avukatların durumu yerinde görmesi gereklidir. Yaşı, İmralı Adasının fiziki durumu ve halkın içerisindeki konumu itibariyle Sayın Öcalan'ı bir an önce vakit kaybetmeksizin tahliye edilmesi gerekiyor.”


‘KÜRTLER UNUTMAYACAK’


İktidarın böylesi bir süreci fırsata çevirerek Kürtlere dönük yeni bir saldırı konseptini devreye koyduğunun altını çizen Bayındır, “AKP hükümeti insanlık açısından böylesi zor günleri de bir fırsata çevirip, Kürtlere yönelik yeni bir saldırı konseptini devreye koymuştur. Kürtler her koşul altında direnecektir, mücadele edecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın, böylesi dönemlerde siyasi rant, çıkar peşinde olanları da Kürtler unutmayacak” şeklinde konuştu.


‘ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ’


Virüse karşı siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri olarak Kriz Koordinasyonu oluşturduklarını aktaran Bayındır, “Kürdistan'daki tüm sivil toplum kuruluşları ve partilerimiz ile de ilişki içerisindeyiz. Halkımızın karşılaştığı sorunları çözmek ve daha zor geçeceği belli olan önümüzdeki günlere hazırlık yapmaktayız. Şu anki aşamada her kurumumuz, ilgili olduğu alanda çalışma yürütüyor. Bir de özellikle salgının daha fazla yayılmaması için halkımızın evlerinden dışarı çıkmamaları çağrısını yapıyoruz” şeklinde konuştu.


‘KÜRT İLLERİNDE TEST MERKEZİ YOK’


İktidarın salgına karşı hiçbir hazırlığının olmadığının altını çizen Bayındır, “Sağlık çalışanlarına malzeme temin edecek durumda bile olmayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Ülkenin tüm kaynaklarını nasıl yağmaladıkları zaten ortadadır. Kürdistan'da hiçbir ilde test merkezinin olmaması, hükümetin Kürtlere yaklaşımını bir göstergesidir. En riskli ilk 5 il içerisinde olan Van'da hiçbir hazırlığın olmaması önümüzdeki süreçte iktidarın halkımıza nasıl yaklaşacağını bir göstergesidir” dedi.


‘DIŞARI ÇIKMAYALIM’


En az hasarla bu sürecin üstesinden geleceklerinin altını çizen Bayındır, “Onun için mutlak suretle salgının yayılmaması için evlerimizden dışarı çıkmayalım. Bununla beraber insanların geliştirdiği en mükemmel özellik olan dayanışma ve toplumsalığımızı büyütelim. Birbirimize sahip çıkalım. Unutturulmuş büyük insanlık değerleriyle bu zorlu süreci atlatacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Editör: Haber Merkezi