Van’ın Çaldıran İlçesinde İç İşleri Bakanlığı tarafından görevden alınan ve yerine Kayyum atanan DBP Çaldıran Belediyesi Eş Başkanı Faruk Demir ile gündem üzerine Çaldıran Ajans'tan Ayhan Demir'in   sorularına yanıtladı 



Eş Başkanlığınız döneminde Çaldıran Belediyesi’nde yapılan çalışmalar hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Öncelikle tüm Çaldıran halkını selamlıyorum gerek görev başındayken gerekse tutuklandığım süre ve sonrasında beni yalnız bırakmayan herkese sonsuz sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

Sizin de bildiğiniz gibi bütün partilerin seçimlerden önce halka vaadleri vardır bizim de halkımıza vaadimiz halkçı bir belediye olmaktı. Elimizden geldiği kadarıyla da belediyeyi halkımızın hizmetine açtık. Buna da canı gönülden inanıyorum ki görevde kaldığımız süre içerisinde biz bu halkçı belediyeciliği yaptık. Zaten biz 2014’te belediyeyi devir aldığımız zaman iki ay boyunca belediyede çalışan personellerin maaşlarını ödeyemedik. Bizden önce çekilen kredilerin hepsinin ödeme tarihleri 2014 nisan ayı olarak planlanmıştı. O zihniyetle şimdiki kayyumun zihniyeti aynı. Yani AKP zihniyeti belediye başkanında da neyse kayyum politikasında da aynısını gösterdi. 2014 seçimlerinde belediyenin 34 trilyon borcu vardı. Bunun 14 trilyonu esnaflara olan borçları diğer geri kalanı da resmi kurumlara olan borçlardı. Hatta bir keresinde ben İller Bankası daire başkanı ile görüştüm ve bana dedi ki ‘sayın başkan’ dedi. ‘Eğer hükümetin baskısı olmasaydı biz Çaldıran Belediyesi’ne bir kuruş bile vermeyecektik ama siyasilerin baskısı ile verdik.’ Biz ondan sonra bir kuruş kredi alamadık krediyi boş verin araç almak istedik araçların plakalarını bile alamadık.

Biz göreve geldiğimiz zaman Çaldıran gerçekten bir enkaz olarak duruyordu. 1987 ‘den beri ilçe olan Çaldıran Van Büyükşehir olduktan sonra mahalleleri ile birlikte belediyelere bağlandı. İlk işimiz Çaldıran’ı çamurdan kurtarmak için çalışmalara başlamak oldu. Bu çalışmayı hem merkezde hem de mahallelerde yaptık. Çaldıran merkezde yüz yirmi bin metre kare parke taşı çalışmamız oldu ve mahallelerin hepsinde de stabilize çalışmalarını başlattık. Mahallelerde yirmiye yakın park yaptırdık. Merkezde parklar yaptık, kadın kooperatifleri kurduk, yirmi beş kadın orda iş sahibi olmuştu. İlçe otogarını yapıp halkımızın hizmetine sunduk. Kadınların yaşamını kolaylaştırmak için tandur evleri yaptık. Modern , tabi bizim çok çalışmamız vardı ama hepsi yarıda kaldı bizim yaptığımız 3 yıllık strateji planlarımızın içinde tüm mahalleleri üç bölüme ayırarak bu süre içinde hem alt yapısını hem de üst yapısını yapmaktı. Ama şimdiye bakıyorum alt yapı yapılmadan üst yapı yapılıyor bu da sadece göz boyamadır. Zaten biz görevdeyken yİrmi beş mahallenin ihalesini yapmıştık ama bizden sonra kendilerine göre çalışmaya başladılar ve hizmete AKP’ye yakın mahallelerde başladılar. Cumhuriyet tarihi boyunca su verilmemiş mahallelerimiz vardı. Biz bu mahallelere su verdik su verirken de bize oy vermiş ya da vermemiş diye ayrım yapmadık. Çünkü biz halkçı bir belediyeydik. Çaldıran’ın su sıkıntısını bitirmek için bin tonluk bir su deposu yaptık büyükşehir belediyesi ile birlikte



Kayyumun Çaldıran Belediyesine atanmasının ardından hangi projeleriniz eksik kaldı?

Bizim yarım kalan projelerimizden biri yüz kişi kapasiteli bir kız öğrenci yurdu yapmaktı. Dahası Beyazıt Mahallesinde çok amaçlı bir spor tesisi yapacaktık. Zaten Çaldıran’da tek bir kapalı spor salonu vardı o da şuan tekstile çevrildi. Çaldıran’da ilk ve tek olan bir spor salonu yok şuan, Kültür merkezi yapacaktık kadın yaşam merkezi gençlik merkezi bunların hepsini içinde barındıran bir proje olacaktı sinema, tiyatro vs. gibi şeyleri barındıran bir çalışmamız olacaktı . Çaldıran ve mahallelerinde su sıkıntısını bitirecektik ve en önemlisi bunun araştırmasını bir çok yerde yaptım özellikle Avrupa’da, mahallelerde kanalizasyon sorununu doğal bir biçimde kuyularla alt yapısını yaparak tüm mahallelerde hayata geçirecektik. Bizim belediyecilik çalışmalarımızda ekolojiye önem verdiğimiz için Çaldıran’da ormanlık alanları yapmayı düşünüyorduk ve kanalizasyon arıtma tesisi projemiz vardı. Malum Çaldıran’ın tüm kanalizasyonu şuan dere yatağına gidiyor. En önemli bir projemiz de imar projesiydi. Malum bizden önceki belediye kişilere özel bir çalışma yapmıştı ama biz halka açık şeffaf ve herkesin memnun kaldığı bir imar projesi hayata geçirmekti. Şuan zaten merkezde de bazı mahallelerde imar planı yok, alt yapı yok ve parke taşı çalışmaları yapıyorlar bu ne demektir sadece göz boyama yarın öbür gün tekrar sökülecek ve yeniden yapılacak o da halktan gidecek tabi.

Tutukluluğunuz zarfında neler yaşadınız?

Cezaevi süreci tabi siyasi tutsaklar için diyorum bir tecrit uygulamasıdır.Cezaevleri şartları Türkiye’de dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş hak ihlalleri oluyor. Altmış güne yakın hiç bir arkadaşımız revire çıkartılmadı yani aklınıza gelebilecek tüm insanlık onurunu ayaklar altına alınacak yaklaşımlar Türkiye cezaevlerinde bulabilirsiniz telefon görüşlerinde ailelerin kapalı veya açık görüşlere gelmeleri sırasında yapılanlar gerçekten insanlık onurunu zedeleyen hareketlerdi. Ama tabi bu mücadelede olan her arkadaşım bu tecritleri yeniyor Bekir başkanın dediği gibi ‘Taybet Ana’nın cenazesi yedi gün sokakta kaldı Taybet Ana’nın yaşadıkları karşısında bizim yaşadığımız hiçbir şeydir yani.’



Kayyumun yürüttüğü çalışmalar ve Belediyecilik politikasını nasıl buluyorsunuz?

Halka hizmet için yapılan belediler AKP ve atanan kayyumlar tarafından birer karakola çevrilmiş bulunmakta Belediyenin dört tarafı bariyerlerle çevrilmiş belediye halkın evidir ama halk belediyeye giderken aranıyorlar cihazdan geçiriliyor. bizim belediye anlayışımız ahlakı ve halkçılığı içinde barındırıyor. Bizim halkçı belediyeler ile şuan kayyumların yönettiği belediyeleri kıyaslamak hakaret olur bizim partimize ve arkadaşlarımıza. Halk herkesten üstündür bu anlayışın halka bakış açısı ötekileştirmedir. İstediklerine randevu veriyorlar istemediklerine randevu vermiyorlar koridorlarda bekletiyorlar.  Yapılan hizmetler kişilere özel bizim anlayışımızda asla ama asla halk arasında ayrıştırma yapılmadı. Bizim siyasi faaliyetlerimiz neticesinde Çaldıran gibi bir yerde aşiretçilik anlayışını kaldırdık hiç kimse arasında ayrımcılık yapmadık . Normalde kayyumun atandığı yerde devletin yönetmesi gerekiyor ama şuan belediyeleri AKP ilçe başkanları yönetiyor. Eşit olmayan bir sistemden hizmet bekleyebilir misiniz bekleyemezsiniz. Hizmetlerin eşit bir şekilde yapılmadığı her gün bize gelen mesajlarla bize gelen bilgilerle alıyoruz. Bir de Çaldıran’da şu anlayış vardı eski belediye başkanı taziye evleri yaparken ‘ben babamın hayrına yapıyorum’ diyordu ama halkımız bunu bilsin ki kimse babasının hayrına bir taş bile vermez bu halka bu anlayış ile hizmet veriliyordu. Belediyecilik hizmetini adaletli yapmak lazım bazı mahallelerde bırakın ana yolları evlerin bahçeleri bile yapılırken ben bu mahalledeyim diye evime gelen yol ana yoldan buraya kadar yapılmamış ve ben bunun benim yüzümden olduğunu düşündüğüm için komşularımdan özür diliyorum benim yüzümden onlar da mağdur.

2019 yılının mart ayında yerel seçim var, yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz ?

Öncelikle 2019 yerel seçimleri halkımıza hayırlı olmasını diliyorum. Ben koltuk mevki peşinde değilim ben bu halkın hizmetçisiyim partim bana ne görev verirse yapmaya hazırım partim bana seni belediye eş başkanı olarak değil de temizlik işlerine göndereceğiz dese ben gider mahallelerde çarşıda çalışan yoldaşlarımla birlikte çalışırım benim için mevki makam fazla önemli değil. Partimin ve halkımın hizmetçisiyim onun için bir açıklama yapmak gerekmiyor.

İktidar ve ona bağlı basın sürekli atanan kayyumların ne kadar başarılı olduklarını dillendiriyorlar. Sizce kayyumlar yerel seçimlerde iktidar tarafından aday olarak gösterilirse başarı şansları ne olur?

Keşke demokratik bir ülkede demokratik bir hükümetle ve eşit şartlarda seçime gitseydik o zaman halk da kararını hür iradesi ile özgürce sandığa yansıtabilseydi. HDP’li belediler çalışmadı,Bekir başkanın dediği gibi ‘eskiden hizmet yapardık parayı örgüt gönderdi diyorlardı. Ama şimdi ise para hizmet yerine örgüte gidiyor’ diyorlar yani insanda tek bir omurga olur her seferinde çark ediyorlar. Zaten belediyelerimiz sürekli müfettişler tarafından denetleniyordu. Basını kullanarak medyayı kullanarak halkı yönlendirmek ne kadar doğrudur şeffaf bir ortamda yani şuan yaptığımız gibi tüm kesimlerden temsilciler olsa da tartışsak halkın önünde halk buna kara verseydi. Biz kendimize güveniyor eğer onlar da güveniyorlarsa buyursunlar halka gidelim halk herkesten üstündür hep diyoruz esas olan halktır diye halk ne karar verdiyse başımızın üstünde yeri var . Bizim halka veremeyeceğimiz hiç bir hesabımız yoktur biz altı ayda bir halka gelir giderlerimizi şeffaf bir biçimde sunuyorduk kayyumların böyle bir cesareti varsa buyursun halka açıklasınlar.Belediye binasına asıyorduk ve sizlerin aracılığıyla basına sunuyorduk gelir gider tablomuzu. Zaten kayyumların başarısız olduğunu AKP milletvekili de söylemişti genel seçimlerden sonra hesabını soracağız diye Çaldıran’da yazdan beri neredeyse altı yedi ay oldu çarşı merkezinin içindeki refüjlerde çalışma var. Bizim yaptığımız refüjleri sırf birilerine para kazandıracaklar diye bozup tekrar yapmaya çalıştılar ama daha da bitmiş değil. Bu gidişle de kolay kolay bitmeyecek. Kayyumların ellerinde devletin tüm imkanları olmasına rağmen gerçekten başarısızlar düşünün İŞKUR adı altında doksanın üzerinde belediyeye personel almışlar bizim zamanımızda bir engelli vatandaşı almak istediğimizde İŞKUR bize müsaade etmiyordu. Ama şimdi o kadar kişi almışlar ki kimin ne iş yaptığını bile bilmiyor insan.Ben bazen geziyorum parklara bakıyorum hepsi bakımsız kaderine terk edilmiş mahalleler çöplerden geçilmiyor. Her hangi bir alt yapı için kazılan yolların hepsi yapılmadan bırakılmış. Onun için biz halkımıza ve partimizin belediyecilik anlayışına güveniyoruz onlar da kendilerine güveniyorsa aday olsunlar.

Son olarak Çaldıran halkına vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ben Çaldıran halkına minnettarım Çaldıran halkı çok onurlu bir halktır iradesine sahip çıkmış Çaldıran halkı bunu son genel seçimlerde de göstermiş oldu. Hatta ben size bir şey daha söyleyeyim ilk cezaevinden çıktıktan sonra esnafları dolaşırken bir kaygım vardı dedim ki kendi kendime ‘eski ilgi ve alakayı görmeyeceğiz’ diye ama halkın bize gösterdiği ilgi ve alakadan dolayı çoğu yerde duygulandım ve ağladım. Halkın sarılışı halkın bağrına basması işte dedim ‘bu halk için ipe de giderim yüz yıl ceza bile alsam inanın bu halk için azdır’ dedim. O kadar onurlu bir halktır Çaldıran halkı eminim önümüzdeki yerel seçimlerde iradesine sahip çıkacak ve gereken cevabı sandıkta verecektir. Tekrardan herkese saygı ve sevgilerimi gönderiyorum size de bu röportajınızdan dolayı ayrıca teşekkür ediyorum.

Çaldıran Ajans
Editör: Haber Merkezi