Emekçilerin Özgürlük Kongresi Sözcüsü DEP Şırnak eski Milletvekili Mahmut Alınakhakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’, ‘halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek’,  ‘Devletin emniyet kuvvetlerini ve hükümeti aşağılamak’ iddialarından soruşturma açıldı.

Demokrat Haber’e konuşan Alınak,  2015 yılından bu yana yazdığı bütün makalelerin soruşturma konusu olduğunu, Kars Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kendisine yurt dışı yasağı konulduğunu söyledi.

Alınak, “Mahkeme bana yurtdışı yasağı koydu. Yani yurtdışına çıkmam artık yasak! İleride ceza verildiğinde beni elleriyle koymuş gibi yakalayıp cezaevine atmak için bu yasak konuldu. Bilmezler ki, sonuçları ne olursa olsun biz cezaevinden kaçmayız. Zulmün karşısında gözünü kırpan namerttir” dedi.

Alınak’ın konu hakkındaki açıklaması şu şekilde:

Roboski, Sur, Cizre, Şırnak, Nusaybin ve diğer Kürt şehirlerindeki katliamı yazdığım makalelerimde Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiğim suçlamasıyla bugün Kars adliyesindeydim.

Bir zamanlar Saddam Hüseyin’ in Irak’ında kimse Saddam Hüseyin hakkında konuşamazdı. Konuşanlar hapishanelere atılır, ağır işkenceler görürlerdi.

İran’da da Humeyni ve diğer mollalar hakkında konuşulamaz.

İran molla rejimine karşı çıkanlar, “Allah’a karşı çıktı!” denilerek, güpegündüz vinçlere asılıp idam edilmektedirler.

Türkiye’de de mahkemeler insanlık tarihine parmak ısırtırcasına, Tayyip Erdoğan’a yönelik her eleştiriyi suç olarak kabul etmektedirler. Tayyip Erdoğan’a, “Gözünün üstünde kaşın var,” demek bile suç sayılmaktadır.

Tayyip Erdoğan’ın adının geçtiği makalelerim işte bu nedenle cezalandırılmak istenmektedir.

Öyle ya, suçlama konusu makalelerimde Tayyip Erdoğan’a, “Gözünün üstünde kaşın var,” demişim!

Anlaşıldı ki, AKP makalelerden bile korkar hale geldi. Çünkü gerçeklerden korkuyorlar. Gün ışığından korkuyorlar. Giriştikleri zorbalığın nedeni budur.

Ve mensubu olduğum EMEKÇİLERİN ÖZGÜRLÜK KONGRESİ’NİN sivil itaatsizlik projelerinden ürktüler ki, kenarda köşede ne kadar makalem varsa hepsini suç kapsamına aldılar.

Ama korkunun ecele faydası yok, gidecekler!

Adliyede de söyledim; bir zamanlar kılıcının hem önü, hem arkası kesen Kenan Evren hesap vermekten kaçmak için kendini yatağa attı ve azap çekerek öldü.

Mahkeme bana yurtdışı yasağı koydu. Yani yurtdışına çıkmam artık yasak! İleride ceza verildiğinde beni elleriyle koymuş gibi yakalayıp cezaevine atmak için bu yasak konuldu.

Bilmezler ki, sonuçları ne olursa olsun biz cezaevinden kaçmayız.

Zulmün karşısında gözünü kırpan namerttir.

Bu coğrafyada bebekler öldürüldü, yaşlı genç demeden katliamlar yapıldı. Biz cezaevine düşmüşüz çok mu?

Bu zilletle yaşamak zaten en büyük ceza değil mi?





Mahmut Alınak




Mahmut Alınak
TAYYİP ERDOĞAN’A, “GÖZÜNÜN ÜSTÜNDE KAŞIN VAR,” DEMİŞİM
Roboski, Sur, Cizre, Şırnak, Nusaybin ve diğer Kürt şehirlerindeki katliamı yazdığım makalelerimde Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiğim suçlamasıyla bugün Kars adliyesindeydim.
Bir zamanlar Saddam Hüseyin’ in Irak’ında kimse Saddam Hüseyin hakkında konuşamazdı. Konuşanlar hapishanelere atılır, ağır işkenceler görürlerdi.
İran’da da Humeyni ve diğer mollalar hakkında konuşulamaz.
İran molla rejimine karşı çıkanlar, “Allah’a karşı çıktı!” denilerek, güpegündüz vinçlere asılıp idam edilmektedirler.
Türkiye’de de mahkemeler insanlık tarihine parmak ısırtırcasına, Tayyip Erdoğan’a yönelik her eleştiriyi suç olarak kabul etmektedirler. Tayyip Erdoğan’a, “Gözünün üstünde kaşın var,” demek bile suç sayılmaktadır.
Tayyip Erdoğan’ın adının geçtiği makalelerim işte bu nedenle cezalandırılmak istenmektedir.
Öyle ya, suçlama konusu makalelerimde Tayyip Erdoğan’a, “Gözünün üstünde kaşın var,” demişim!
Anlaşıldı ki, AKP makalelerden bile korkar hale geldi. Çünkü gerçeklerden korkuyorlar. Gün ışığından korkuyorlar. Giriştikleri zorbalığın nedeni budur.
Ve mensubu olduğum EMEKÇİLERİN ÖZGÜRLÜK KONGRESİ’NİN sivil itaatsizlik projelerinden ürktüler ki, kenarda köşede ne kadar makalem varsa hepsini suç kapsamına aldılar.
Ama korkunun ecele faydası yok, gidecekler!
Adliyede de söyledim; bir zamanlar kılıcının hem önü, hem arkası kesen Kenan Evren hesap vermekten kaçmak için kendini yatağa attı ve azap çekerek öldü.
Mahkeme bana yurtdışı yasağı koydu. Yani yurtdışına çıkmam artık yasak! İleride ceza verildiğinde beni elleriyle koymuş gibi yakalayıp cezaevine atmak için bu yasak konuldu.
Bilmezler ki, sonuçları ne olursa olsun biz cezaevinden kaçmayız.
Zulmün karşısında gözünü kırpan namerttir.
Bu coğrafyada bebekler öldürüldü, yaşlı genç demeden katliamlar yapıldı. Biz cezaevine düşmüşüz çok mu?
Bu zilletle yaşamak zaten en büyük ceza değil mi?





Demokrat Haber/Selda Manduz
Editör: Haber Merkezi