URFA - Eril, iktidarcı din anlayışına karşı kadınlar olarak daha büyük adımlar atmaları gerektiğini belirten DİK Eşsözcüsü Hüda Kaya, “Sayın Öcalan Demokratik İslam Kongresi ve hakikat yolunu açanlardan biridir. Kadını ve insanı kuşatan, köleleştiren, zihnini uyuşturan dinci, eril anlayışın argümanlarından kurtularak özgürleşebiliriz” dedi.


JINNEWS'in haberine göre; Diyarbakır’da 10 Mayıs 2014 tarihinde toplanan Demokratik İslam Kongresi’ne (DİK) hitaben bir mektup gönderen PKK Lideri Abdullah Öcalan, İslam ümmetinin millet birliğine vurgu yaparak, "İnanıyorum ki temsil ettiğiniz özgürlük hareketi her türlü milliyetçi, dinci, cinsiyetçi, bilimci geçinen kapitalist ataerkil iktidarcı anlayış ve uygulamalara karşı radikal demokrasinin ve özgür mekânın kendisi olacaktır. Çağdaş İslami ümmetin 'millet birliğini'  anlamlı buluyorum. Ama bu asla 'tek devlet, tek millet, tek bayrak' zırvalamaları anlamına gelmemektedir. Tersine ilgili ayetteki 'birbirinizi tanıyasınız diye sizi farklı kavimler halinde yarattık' hükmü gereğince çoğulcu demokratik eşit ve özgür bir İslamı ve birliğinde olan diğer kavimlerin 'milletler birliğini' ifade etmektedir. Kongrenizin hem İslam'ın evrenselliği hem de tekilliği bağlamında gerek ‘İslami milletler birliği’ gerekse bağrındaki çoğulculuğun ifadesi olan her mezhebi tekiller sorununa doğru yaklaşımlar ve uygulama esaslarını gerçekleştireceğine dair inanç ve umudumu ifade etmek isterim” ifadelerine yer vermişti.


'Eril, saltanatçı din anlayışı sona ermeli' 


Abdullah Öcalan’ın perspektifleriyle kendilerine katkı sunduğunu ifade eden DİK Eşsözcüsü ve HDP İstanbul Milletvekilli Hüda Kaya, Müslüman toplumların bulunduğu tüm ülkelerde, halkları kuşatan egemen, tekçi ve iktidar bir din anlayışının hakim olduğunun altını çizdi. Hz. Muhammed'in vefatıyla eril, saltanatçı ve iktidarcı bir din algısının ortaya çıktığını ve bununla birlikte sivil din anlayışının egemenlerin kontrolü altına girdiğini vurgulayan Hüda, "Hem diğer İslam ülkeleri hem de Türkiye'de bulunan iktidar ve toplum ilişkisinde açığa çıkan sorunlar bu yüzdendir. Tam da böyle bir zamanda yani inançların çürüdüğü, inanca güvenin kalmadığı, dinin alabildiğince sorgulandığı ki buna tamamen katılıyorum, sorgulanmalı, piyasa ve İslam dünyasında hakim olan bu iktidarcı, eril din anlayışını reddederek ancak gerçekle buluşulabilinir. Kadını ve insanı kuşatan, köleleştiren, zihnini uyuşturan dinci, eril anlayışın argümanlarından kurtularak özgürleşebiliriz. Bu sorgulamayı yaparak, bu sancıyı yaşayarak, eleştirerek zulmün sebebi olan bu anlayışı reddedip hakikat ile buluşma noktasına gelebilmeliyiz" dedi.


‘Bir zihniyet devrimi gerekiyor’


"Sayın Öcalan Demokratik İslam Kongresi ve hakikat yolunu açanlardan biridir" diyen Hüda, şöyle dedi: "Demokratik İslam Kongresi şahsında yaptığı vurgu hakikatin anlaşılmasıydı. Dinlerin temelindeki adaletin, eşitliğin, insanlığın, vicdanın, ahlakın, sevginin, barışın, evrensel ve inançsal anlamda güzel olan ne varsa insanlığın hayrına bunların anlaşılması, tartışılması, keşfedilmesi üzerine yapılan bir gündem oluşturmaydı. Bu amaç ve niyetle yola çıkıldı ve DİK kuruldu. Fakat geçirdiğimiz 4-5 yıllık süre içerisinde DİK bunu gerçekleştirebildi mi? Tabiri caizse bununla ilgili daha 40 fırın ekmek yenmesi gerektiğini düşünüyorum. Biraz ağır oldu fakat gerçekten bir zihniyet devrimi gerekiyor. Dinde, inançta başta kadın meselesi birinci sırada olmak üzere yaşamda ortaklaştığımız pek çok konuda DİK'in kendi içerisinde bir ortaklaşma ortaya çıkarması gerekiyor."


'Müslüman kadınlar olarak ciddi adımlar atmalıyız'


DİK Kadın Meclisi olarak kararını aldıkları kadın çalıştayını henüz gerçekleştiremediklerini belirten Hüda, "DİK'e bir vizyon kazandıracak olan konulardan birincisi kadın konusudur. İşin erbabı, batıdan, Kürdistan'dan bireyler ve kadın çevrelerine açık olacak şekilde bir kadın çalıştayı gerçekleştirmek istiyoruz. İdeolojik, siyasal, yoldaşlık noktasında bir araya geldiğimiz kesimlerle, inanç ekseninde kadın konusuna dair konuştuğumuzda çok farklı düşündüğümüzü görebiliyoruz. Kadının yaşamıyla ilgili bütün alanlarda kadınların sözü ve duruşu var. Müslüman kadınlar olarak kadının dindeki konumu, kadın erkek ilişkisi, kadının toplumla ilişkisi gibi konularda sözümüz olmasına rağmen maalesef DİK olarak kadın çalıştayını hala gerçekleştirebilmiş değiliz. En büyük eksikliklerimizden biri de budur. İktidar İslamcılığının en büyük saldırısına maruz kalan kadınlara dair DİK'in sözünün ortaya çıkabilmesi için ciddi adımlar atmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi