DİYARBAKIR - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “evdeki döviz ve altınları getirin” çağrısına tepki gösteren Diyarbakırlı yurttaşlar, “Eve ekmek götüremiyoruz, yanındaki Cengiz Holding’e çağrıda bulunsun” dedi. 

Son yıllarda yükselişe geçen döviz kuru, iktidarın tüm müdahalelerine rağmen durdurulamıyor. Döviz artışıyla beraber alım gücü ise her geçen gün erimeye devam ediyor. Krizin yarattığı bu tablo karşısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Vatandaşlarımdan evlerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomi ve üretime kazandırmalarını istiyorum” çağrısına Diyarbakırlı yurttaşlar sert tepki gösterdi. 

‘ELDE OLANI PANDEMİDE HARCADIK’ 

Yenişehir ilçesinde yaşayan Erkan Yılmaz (32), Türkiye ekonomisinin altüst olduğunu belirterek, iş imkânı olmadığından dolayı biriktirdiği dövizleri pandemi sürecinde bozdurduğunu ifade etti. Bozdurduğu dövizleri ev giderleri için harcadığını anlatan Yıldız,  Erdoğan'ın "Döviz bozdurun" çağrısına, “Önce ülke ekonomisine baksın, ekonomisini düzeltsin, ondan sonra halka çağrıda bulunsun. Kimsede altın yok ama her gün dövizi bozdurma çağrısı yapılıyor” dedi. 

‘3 BİN LİRAYLA BİRİKİM OLMAZ’

Asgari ücretle çalışan bir kişinin döviz alma şansının olmadığını belirten Bünyamin Kartin de, 15 yıldır çalıştığını, ancak herhangi bir birikim yapamadığını dile getirdi. Kartin, “3 bin lira maaş ile birikim olmaz. Aldığımızla ancak günü birlik geçinebiliyoruz. Alım gücü de gittikçe düşüyor. Geçen sene aldığımız ürünü bu sene iki katına alıyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘BAZEN EVE EKMEK GÖTÜREMİYORUM’

Ofis semti Konuk Evi önünde tespih satan Hacı Biçer (60), satış yapamadığından kaynaklı bazen eve ekmek götüremediği ifade etti. Altın ve döviz bozdurma çağrılarının, devletin hazinesinde bir şey kalmadığına işaret ettiğini söyleyen Biçer, "Bu durum, devlet bütçesinin sıfıra indiğinin de göstergesidir. Erdoğan’ın çağrısı üzerine onu sevenler, döviz ve altınlarını bozdurabilir ama benim trilyonum olsa yine bozmam, bana ne faydası var? Bir engeli maaşı alıyorum, o da bir sigara parasından öte değil. Bu çağrıları, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç gördünüz mü? Duydunuz mu? Ancak bir savaş döneminde bu çağrılar yapılır" diye konuştu.

‘CENGİZ HOLDİNG’E ÇAĞRIDA BULUNSUN’

“Altınların piyasada olduğuna bile inanmıyorum” diyen Sait Koyuncu (45) da, “Kuyumcularda bulunan altınlar sahte. Tezgâhlarda bulunan altınların, altın olduğuna inanmıyorum. Ben altının piyasada olduğuna bile kanaat getiremiyorum” dedi. Bozduracak altınının olmadığını sözlerine ekleyen Koyuncu, “Bugüne kadar hiç altın almadım. Erdoğan halka çağrıda bulunacağına önce yanındaki Cengiz Holding’e çağrıda bulunsun. Erdoğan kime ihale verdiyse onlara çağrı da bulunsun” dedi.

‘4 KRİZ GÖRDÜM BÖYLESİNİ GÖRMEDİM’ 

Osman Mehmetoğlu (49), Türkiye’deki ekonomik krizin pandemiden önce de var olduğunu belirterek, "Ekonomi Bakanı, Cumhurbaşkanı, her ne kadar ‘kriz yok’ dese de hepimiz bu krizi yaşıyoruz. Halk ekmek sırasına giriyor. İnsanlar fırına gidip ekmek alamıyor. Ne yastık altından bahsediyorsunuz? Emekçi kesimin dövizinin olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Benim birikimim yok, açıkçası aybaşını getiremiyorum. Ben bu ülkede 4 tane kriz gördüm. Fakat bunların içinde hiçbir kriz, insanları bu kadar etkilememişti” diye belirtti. 

‘EKMEK ALAMIYORUZ DÖVİZ NASIL ALALIM’

Çiftçilikle uğraşan Ali Narin ise tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Her şey aldı başını gitti, gerçekten ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bazen bu ülkeden gideceğim diyorum. İnsanlar eve ekmek götüremiyor, dövizi nasıl olacak? Nasıl yatırımı yapacak?  Yurttaş evine ekmek götürsün ondan sona gerisi düşünülsün. Adam ekmeğe muhtaç, ‘altınları yastık altında çıkart’ diyorlar. Siyasetten başka yaptıkları bir şey yok.”

(MA)

Editör: Haber Merkezi