DİYARBAKIR ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ RÖPORTAJ ARZELLA BEKTAŞ:

Bir dakikalığına gözlerimizi kapayalım bir evin içinde ya da dışarıda fark etmez nasıl yürüyeceğiz kimsenin yardımı olmadan, duvara çarparız belki ya da birileri aaa o kör der; zorumuza gider mi; buna benzer şeyleri hiç düşündük mü? Bizler kendimizden başkalarını düşünmeden bencil insancıklar olduğumuzun farkında mıyız? Biz insancıklar sadece engellileri engelliler gününde hatırlıyoruz. Demek oluyor ki; bu günler olmasa hiç kimsenin aklına bile gelmeyecekler. Onlar engelli değiller, bizlerden daha üstünler, buna inanıyorum. Bizlerin yapamadıklarını yapıyorlar ve çok azimliler. Diyarbakır’da yaşayan görme engelli arkadaşlarımızı izlerken onların yaşama sevinci ve her şeye rağmen bağımsız yaşamaları beni çok mutlu etti. Diyarbakır’da bulunan Diyarbakır Görme Engelliler Spor Kulübüne gittik, Kulüp başkanı Emin Baran'la sohbet ettik ve Gol Bol antrenmanlarını izledik; çok zevkliydi gerçekten. 30 /07/2018 ve 04/08/2018 tarihlerinde Çankırı’da katılacakları Gol Bol turnuvalarında başarılar diliyoruz.

Diyarbakır’da bir ilk olan Görme Engelliler Spor Kulübünüzün kuruluşundan söz eder misiniz? 



Diyarbakır’da genç Görme Engelli potansiyelinin fazla olması ve bu gençlerin spora yönlendirilmesi, yani Görme Engelliler Spor Federasyonun faaliyetlerine katılımlarının sağlanması için 2005 yılında ben ve bir kaç arkadaşım Diyarbakır Görme Engelliler Spor Kulübünü kurduk. 

Görme engellilerin yapabileceği sporların tespitini yapmayı ve bu sporların yapılmasını sağlamayı amaçladık. Gol bol, Futbol, Futsal, Judo, Atletizim, Halter, Yüzme ve satranç branşlarıyla faaliyetlerimize başladık.

Federasyona bağlı mı kulübünüz? Kulübünüzün amacı nedir ve kaç  sporcu üyeniz var?

Kulübümüzün kuruluş amacı görme engellilerinde yapabileceği sporları araştırmak ve bunun yapılmasını sağlamak. Görme engellilere spor yaptırmayı amaçladık, çünkü görme engellilerin kendi başlarına spor yapma imkânları yok. Muhakkak bir araca ihtiyaç duyarlar, bizde bir görme engellinin spor yapması için tüm olanakları sağlamaya çalışıyoruz, tabi imkânlar ölçüsünde, bu gün itibariyle 50 lisanslı sporcumuz, yaklaşık 100 üyemiz bulunuyor. Kulübümüz faaliyetlerini Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonuna bağlı olarak yürütüyor.

Görme engelliler hangi sporları yapıyorlar, kulüp olarak aldığınız ödüller var mı?

Federasyonumuz 8 branşta faaliyet sürdürüyor, biz de Federasyona bağlı olarak 8 branşı bünyemize aldık. Öncelikle Gol bol denen bir branşımız var; görme engellilere özgü bir oyun, sadece görme engelliler tarafından yapılan bir spor. Bu branş ikinci dünya savaşından sonra görme yetisini kaybetmiş gaziler için yapılan bir spor olarak başlıyor. Bunun amacı duyma yeteneğini artırmak, yani duyma hassasiyetini artırmak için icat edilmiş bir oyun, topun içinde zil var, gözler tamamen kapılıyken topu kapmak suretiyle, üçer sporcuyla oynanıyor. Sahaları 9 metre genişliğinde 18 metre uzunluğunda olan bir spor salonunda oynanıyor, top en hızlı ve şiddetli bir şekilde elle gönderiliyor. Karşı rakip sporcular topu tuttukları zaman onlarda aynı şekilde diğer kaleye göndermeye çalışıyor. Top sporcuları geçtiğinde ve kale içine girdiğinde değer kazanmakta, şuan bu spor dünyada ve olimpiyatlarda yani paramiklerde oynatılan bir oyun haline geldi. İlk etapta sadece rehebitasyon amaçlı kullanılıyordu. Şimdi ise hem Avrupa şampiyonası, hem Dünya şampiyonası, hem de Olimpiyat Oyunlarında yerini almış bir spor kolu. Türkiye de bu branşta da gayet başarılı bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Gol Bol’de 2010 yılında Malatya’da gerçekleştirilen Türkiye şampiyonasında bizim kız takımımız Türkiye ikincisi oldu. İki Futbol branşımız var; Futbol ve Futsal Futbolda da aynı zamanda 2010 şampiyonluğunu Diyarbakır’a kazandırdık. Futsal az görenlerden oluşan takımlar arasında oynanıyor, spor salonunda oynanıyor Futsal diyoruz tabi, ama Üniversiteliler arasında da oynanan bir branş, görme engellilerin daha doğrusu az görenlerin de salonda oynadıkları bir branş. Diğer bir branşımız olan Futbol tamamen görmeyenlerden oluşan takımlar arasında oynanıyor, gözler maskeyle kapatılıyor, içinde zil olan bir topla, dört sporcu artı bir kaleciyle oynanıyor, her takımın rakip kalecinin arkasında yönlendiricisi var. Yönlendiriciler sporcuları yönlendirmek suretiyle gol temaslarını sağlıyorlar. Bol, Futbol bunlar takım oyunları. Artı bir de bireysel branşlarımız var. Satranca biraz değinebiliriz, tabi diğer branşlar aşağı, yukarı bildiğimiz kurallarla oynatılıyor. Ama Satrancı bir görme engelli nasıl oynar. Özel dizayn edilmiş tahtalarımız var, bu özel dizayn edilmiş tahtalarda yüksek kareyle, alçak kare var, biri siyah, biri beyaz tasarlanmış. Karelerin içinde bir delik var, taşların alt kısmında da bir çivi var, bu çivi de yerleştirildiği zaman taş düşmemekte ve bir görme engelli onu istediği gibi kontrol edebilmektedir. Bu şekilde taşları kontrol ederek, oyununu oynayabiliyor. Siyah ve Beyazı ayırt etmesi içinde taşların üstünde birer işaret bulunuyor.

Görme engelliler bu oyunları oynarken zorlanıyorlar mı?

Spora başlayan herkes öncelikle bir eğitime ihtiyaç duyuyor, çünkü bu alan profesyonel bir iş çalışma yürütülüyor, dolayısıyla eğitim gerekiyor. Görme engelliler de diğer insanlar gibi başlangıçta zorlanıyor, ilerleyen safhalarda sporu seven her görme engelli buna rahatlıkla uyum sağlıyor ve bu işi kısa sürede kavrıyor, dolayısıyla ciddi anlamda bu güne kadar sıkıntı yaşayan görme engelliyle karşılaşmadım.



 Görme engellilerin spor faaliyetleri toplum tarafından nasıl karşılanıyor?

Toplum tarafından nasıl karşılandığını anlatırken hakikatten zorlanıyoruz. Ama görüldüğü zaman farklı karşılanıyor, bu yazıyı belki okuyan birçok kişi böyle şeyler de mi var deyip geçebilir, ama buna kendi gözleriyle şahit olduklarında başka bir düşünce bu sefer uyanıyor kendilerinde; evet gerçekten yapabiliyorlarmış. Anlatmakla görmek arasında çok farkın olduğunu söylemeye çalışıyorum. Toplum tarafından nasıl karşılanıyor sorusu da önce şahit olduğum olay nedeniyle gereksiz bulunuyor maalesef. Görme engelli niye spor yapıyor mantığı var. Evinde otursun mantığı var. Daha doğrusu sadece sporla ilgili değil, diğer aktiviteler içinde bu böyle, dışarıda gezmesini yadırgayan kesimler var. Görme engellilere spor yaptıracağız diye kulübü kurduğumuz ilk yıllarda, görüşme yaptığımız bazı kurum temsilcileri; ya arkadaşlar bu dernek gerçekten gerekli miydi, neden kurdunuz gibi cümleler dile getirdiler. Şu an var mı, kısmen aşıldı bu tür şeyler, ama halen maalesef aynı anlayışı taşıyan insanlar var. Ben aynı anlayışın üzerinin örtüldüğüne inanıyorum. Yani anlayış duruyor örtülme var, çünkü halen beyinleri gerçekten açtığımızda düşüncenin aynı olduğunu maalesef görüyoruz. Diyarbakır’da açılan ilk Görme Engelli Kulübü burası ve uzun yıllar da tek kulüp olarak da faaliyetlerini sürdürdü ve sürdürecek.

Görme engelliler spor yaparken herhangi bir sağlık sorunları var mı yok mu? Yâda bir hastaneye gittiklerinde rapor alabiliyorlar mı oynayabileceklerine dair bir yazı ibaresi var mı?

Bütün branşlarda, bütün spor kulüpleri için bu geçerli olan bir kuraldır. Sadece görme engelliler için değil, profesyonel olsun, amatör olsun Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün zorunlu kıldığı bir rapor var. Spor yapmasında sakınca yoktur ibaresinin doktor tarafından verilmesi gerekiyor bütün sporculara engelli olsun, engelsiz olsun fark etmiyor. Dolayısıyla bizim sporculara da lisans çıkarılırken biz de bu raporları Gençlik Spora Genel Müdürlüğüne ibraz etmek zorundayız. Daha önceleri biraz daha süreç olayı işliyordu son zamanlarda Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün çıkardığı yeni fool, bir de ülkemizde yaşanan 15 Temmuz olaylarından sonra da artık herkes temkinli yaklaşıyor her şeye, dolayısıyla doktorlarda rapor vermekten kaçınıyorlar. Hatta hepsi direk hastaneye yönlendiriyor hiçbir aile hekimi bu güne kadar bizim sporculara spor yapmakta sakınca yoktur ibareli raporu vermedi. Çünkü sorumluluk almak istemiyorlar.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Sizin aracılığınızla, ben buradan daha bizi duymamış Görme Engelli arkadaşlarımıza ve görme engelli yakınlarına seslenmek istiyorum; gerçekten spor bir görme engelli için çok önemli bir araçtır. O yüzden çevrenizde yakınları, çocukları, arkadaşı olan bizi duyan herkesin

Ötekilerin Gündemi olarak verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür eder, başarılarınızın katlanarak artmasını dileriz.

Görme Engellileri spora yönlendirmelerini istiyorum. Çünkü spor demek sağlık demek, bir görme engellinin spor yapması için bazı araçlara ihtiyacı var. Biz bu ihtiyaçları sağlamaya hazırız. Kulüp olarak son hızla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz, spor yapmak isteyen bütün görme engellilere kapımız açıktır ediyorum. Size tekrardan teşekkür ediyorum.

 

 

 
Editör: Haber Merkezi