Diyarbakır'da 8 Mart etkinlikleri pazarda başlayacak

Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde şiddet ve eşitsizlik başta olmak üzere tecrit, açlık grevleri ve ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkisine dikkat çekmek amacıyla alanlara çıkmaya hazırlanıyor.  Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) bileşenlerinden KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahar Yıldırım, gün dolayısıyla yapacakları etkinliklere ilişkin konuştu.

Kadına yönelik cinsiyetçi politikaların hayat geçilmesiyle birlikte kadın kazanımlarına ciddi saldırılar olduğunu hatırlatan Yıldırım, kadınların kazanılmış hakları açısında 8 Mart’ın tüm kadınlar için çok önemli olduğunu ifade etti. Yıldırım, Diyarbakır’da farklı kurumlardan kadınlar bir araya gelerek ortak bir 8 Mart etkinlikleri planladıklarını ve buna ilişkin hazırlıklarını sürdürdüklerini söyledi.

8 Mart etkinliklerinin startını 1 Mart’ta Bağlar Bağcılar Mahallesi’ndeki kadın pazarcılarla bir araya gelerek vereceklerini belirten Yıldırım, bir hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenleyeceklerini dile getirdi. Yıldırım, “1-8 Mart tarihleri arasında paneller, tiyatro, fotoğraf, sergi, söyleşi, tutsak kadınlara kart gönderimi ve kadınların çalışma alanlarında ziyaret edilmesi gibi etkinliklerimiz olacak” dedi.

Türkiye ve dünya genelinde neredeyse her sene çağrısı olan bir dünya kadın grevi çağrısı olduğunu ra hatırlatan Yıldırım, “Bizde Türkiye’de bütün kadınların katılacağı dünya kadın grevi çağrısına katılmak istiyoruz. Bazı ülkeler toplu olarak yaptılar bu açıklamaları, biz de artık sendikalardan doğru 8 Mart Cuma günü, kadınları bütün rollerinden, dayatılmış kimliklerinden, iş alanların hepsinden sıyrılarak greve çağırıyoruz. Kadınların buna ihtiyacı var. Umarın bu çağrı Türkiye’de karşılığını bulur. Yine biz DAKAP’lı kadınlar, 8 Mart günü bir miting düzenleyeceğiz” diye konuştu.

DAKAP olarak HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven şahsında tecride karşı başlatılan açlık grevine karşı duyarsız kalmayacaklarını sözlerine ekleyen Yıldırım, şunları söyledi: “Leyla Güven’in hem kadın olması hem Türkiye’nin kendi yasalarını işletmemesi yüzünden büyük bir direnişte olması hepimiz için esef vericidir. Bu ülkede şu anda demokratik haklardan ve hukuktan bahsedilemez. Açlık grevleri gibi ölümcül ve insanların yaşam haklarını elinden alan bir süreç mevcut. Biz kadınların Türkiye’de uygulanan hak ihlallerine karşı sessiz durmayacağız.”