DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Başlattığı açlık grevi eyleminin 49'uncu gününde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in tutuklu yargılandığı davadan tahliye kararı çıkmadı. Savunma yapan avukatlar, mahkeme başkanının 2 duruşmadır mahkemeye katılmamasının soru işaretlerine neden olduğunu vurgulayarak adil bir yargılama talep etti.


JINNEWS'in haberine göre; Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Efrîn'e yönelik operasyonuna karşı gösterdiği tepki, yaptığı açıklamalar ve DTK çalışmaları nedeniyle 25 yıldan 46,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın 4'üncü duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Salonun yetersiz kalması nedeniyle duruşma, KCK davasında 152 Kürt siyasetçinin yargılanması için özel olarak yapılan salona alındı.


Leyla duruşmaya katılmadı


Leyla, mahkemeye gönderdiği dilekçeyle duruşmaya katılmayacağını belirtirken, duruşmayı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşbaşkanları Gülistan Kılıç Koçyiğit ile Onur Hamzaoğlu, HDP milletvekilleri, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA), çok sayıda avukat, siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü temsilcisi ile gazeteci izledi.


31 Ocak'ta beri tutsak bulunan ve 7 Kasım günü görülen duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması için açlık grevine başladığını duyuran Leyla için 60'a yakın avukat duruşmaya müdahil oldu.


Avukatlara kısıtlama


Mahkeme başkanı duruşmaya katılmazken, yerine nöbetçi başkan mahkemeye katıldı. Duruşmaya müdahil olmak isteyen 60 avukat için mahkeme heyeti yalnızca 3 avukatın savunma yapabileceğini söyledi.


Bunun üzerine Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Cihan Aydın karara itiraz ederek, "Siirt'ten gelen bir dosya var ve içeriğini bilmiyoruz. 3 avukat sınırlaması getirmeniz hukuka aykırı. Karar verdiniz tamam ama bunun da tutanağa geçirmeniz gerekir. KHK ile getirilen bu karar hukuku ihlal ediyor. Bu kararınız meşru değil, adil yargılamanın önüne geçiyor" dedi.


Mahkeme başkanı Siirt dosyasının henüz ellerine geçmediğini söyleyerek 3 avukat noktasında karar verdi.


Savcı tutukluluk devamını istedi

Leyla, duruşmaya katılmadığı için direkt savcıya söz verildi. Savcı, Leyla için tutukluluk halinin devamını istedi.


'Adil yargılanma sağlansın'


Daha sonra Leyla'nın avukatı Reyhan Yalçındağ savunma yaptı. Reyhan, duruşmanın başladığı ilk günden bu yana bunun tarihi yargılama olduğunu ifade ettiğini belirterek, "Leyla Güven'in düşüncelerinin, siyasi duruşunun yargılandığını daha önceki duruşmada da söylemiştim. Bu salonda sadece Leyla Güven yargılanmadı, birçok HDP vekili yargılandı. Bir önceki yüzyılda olduğu gibi tarihi yargılamalar tarihe geçti. Çok uzun yıllar aldı adaletin sağlanması. En azından bugün bu haksız yargılamalara son verilmesini ve adil yargılamanın sağlanmasını istiyoruz. Şuan hala onlarca eş başkan tutuklu bulunuyor. Leyla Güven de iki dönem belediye başkanlığı yapmış ve yaptığı çalışmalar ile birçok kez ödül almıştır" diye ekledi.


'Leyle üzerine düşeni yaptığı için tutuklu'


Reyhan, Leyla'nın 49 gündür açlık grevinde olduğunun altını çizerek, ifade özgürlüğü kapsamında siyasetçi kimliği ile yaptığı açıklamaların anayasa hakları yok sayılarak vekil oluşu da es geçilerek devam eden bir tutukluluk durumu olduğunu söyledi. Önceki konuşmalarına ek olarak bir kaç cümle daha eklemek istediğini söyleyen Reyhan, şunları belirtti: "Müvekkilim insanlar ölmesin dediği için tutuklu, hak arayışında olduğu için tutuklu, kan akmasın dediği için tutuklu, gençler ölmesin dediği için tutukludur. Müvekkilimin şiddete çağıran tek bir konuşması olmamıştır. Kürt sorunu çözülsün, şiddet son bulsun diye valileri göreve çağırmak suç mudur? Müvekkilim sadece ve sadece bir siyasetçi olarak, bu topraklarda emeği geçmiş ödüllü bir kadın siyasetçi olarak üzerine düşeni yaptığı için tutuklu."


'Mahkeme başkanının duruşmaya katılmaması koskocaman soru işareti'


Leyla'nın vekil adaylığı sürecinde de vekil olduktan sonra da tutukluluğunun devam ettiğini vurgulayan Reyhan, mahkeme başkanının 2 duruşmadır duruşma salonuna gelmemesini eleştirdi. Reyhan, "Mahkeme başkanının duruşmaya katılmaması koskocaman bir soru işaretidir. Kimse bizden bu davanın siyasi bir dava olmadığına inandıramaz. CHP vekili Enis Berberlioğlu bir hükümlü olmasına rağmen dışarıda ama Leyla Güven tutuklu olmasına rağmen içeride. Bütün deliller mahkemeye sunulmuş, içeride olmasını gerektirecek hiç bir gerekçe yok ama hala içeride tutuluyor. Bu nedenle bu bir siyasi davadır. 49 gündür açlık grevinde ve yine talebi 'Devlet kendi anayasasına uysun' diyor. Bunun için bir vekil, bir kadın bedenini açlığa yatırmış" dedi.


Leyla'nın Türkiye halklarının temsilcisi olduğunu ve tutukluluğunun hukuka aykırı olduğunu ifade eden Reyhan, "Leyla Güven şahsında uygulanan tüm hukuksuzluklara bugün son verilmesini istiyoruz. Müvekkilimin bulunması gereken yer parlamento olması gerekirken şuan E Tipi cezaevinde tutuluyor. Bu hukuk kıyımına ve katliamına don verilsin" diye ekledi.


'Leyla bizlere hukuk dersi veriyor'


Bu mahkemenin kendileri için yeni bir yargılama olmadığını ifade eden avukat Cemile Turhallı Balsak da şunları dile getirdi: "Bu salon yeni bir mahkeme salonu değil. Bu duruşma salonu 2009 senesinde, KCK davası olarak bildiğimiz 230 ziyaretçinin yargılandığı mahkeme salonudur. Bizim açımızdan talihsiz bir salondur. Müvekkilim bu duruşma salonunda yok. Geçen duruşmasında da kelepçeyi kabul etmediği için duruşmaya SEGBİS ile katılmıştı. Bugün de yine aldığı karardan dolayı burada değil. Bugün burada olsaydı eminim ki bir önceki beyanlarını bir daha belirtecekti. Müvekkilim yine 'Efrîn isgaldir, tecrit suçtur' diyecekti. Yani hakim bey, tırnak içerisinde yine suç işlemeye devam edecekti. Kendisi bizlere ve size aslında bir hukuk dersi veriyor. Müvekkilimin hiç bir fiili suç değildir, kendisi suç işlememektedir."


'Leyla'nın tahliye talebi yok'


Leyla'nın tutuklanmadan önce söylediği şeyleri tutuklandıktan sonra da söylemeye devam ederek aslında ne kadar tutarlı bir siyasetçi olduğunu gösterdiğini söyleyen Cemile, Leyla'nın HDP vekili olduğu, gerçek anlamda mücadele eden bir kadın olduğu ve iktidar tarafından tehdit olarak görüldüğü için tutuklu olduğunu sözlerine ekledi. Cemile, Leyla ile son yaptığı görüşmede mahkeme heyetinden tahliye talebi olmadığını aktararak, "İçime sinmese de bunu söylemek zorunda kalıyorum. Müvekkilimin bir tahliye talebi yok. Bizim tahliye edilmesi talebinde bulunmamız tahliye edileceği anlamına gelmediğini biliyoruz ne yazık ki. Bugün başına 1 trilyon dolar koyulan IŞİD'li bir kadın Habur sınır kapısından elini kolunu sallaya sallaya geçiyor ama müvekkilimiz tutuklu" diyerek adil yargılamanın olmasını istedi


Avukatların savunmalarının ardından duruşmaya 5 dakika ara verildi.



Verilen aranın ardından mahkeme heyeti “kuvvetli suç şüphesinin varlığını” gerekçe göstererek Leyla'nın tutukluluğunun devamına karar verdi ve bir sonraki duruşmayı 25 Ocak'a erteledi. Ayrıca heyet, bir sonraki duruşmada bilirkişi raporlarının hazır edilmesi, Siirt 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde hazırlanan dosyanın da var olan dosyayla birleştirilmesini istedi.

Editör: Haber Merkezi