DİYARBAKIR - HDP’nin 5 Haziran 2015 tarihinde İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirdiği “Büyük İnsanlık” mitingine yönelik bombalı saldırının üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen açılan dava henüz sonuçlanmış değil.  

JINNEWS'in haberine göre; Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 Haziran 2015’te Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği “Büyük İnsanlık” mitingine yönelik bombalı saldırının üzerinden 6 yıl geçti. Yüz binlerce kişinin katıldığı mitingde saldırı sonucu Ramazan Yıldız, Necati Kurul, Şehmuz Kaçan, Civan Arslan ve Ali Türkmen yaşamını yitirirken,  400’ü aşkın kişi de yaralandı.

Saldırının failleri İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç, Orhan Gönder, İlhami Balı ve Burhan Gök hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Nitelikli öldürme, nitelikli öldürmeye teşebbüs", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma" veya "El değiştirme" suçlarından Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi kararıyla güvenlik gerekçesiyle 24 Mayıs 2016'da Ankara Sincan Batı Adliyesi 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.  

Davada 25 duruşma sonra karar çıktı

Görülen davada karar ancak 25 duruşma sonrasında çıktı. Mahkeme heyeti, İlhami Bali hakkındaki davanın tefrik edilmesine ve Burhan Gök'ün delil yetersizliğinden beraatına karar verirken, 3 sanık hakkında ise “Öldürmek ve Anayasayı ihlal” suçlarından 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, “Öldürmeye teşebbüs” ve “Tehlikeli madde bulundurma” suçlarından ise 3 bin 336'şar yıl hapis cezası verdi.

Avukatların talebi reddedildi

Avukatların mahkeme kararına itiraz etmesi üzerine dava dosyası Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ndeki istinafa taşındı. Katliam sırasında görevli polis memurlarının görevi ihmal suçundan yargılandığı dava Diyarbakır’da devam ediyor. Dava, iddianamenin kabulüyle birlikte güvenlik gerekçe edilerek Ankara’ya nakledilmesine ise davacı olarak mahkemeye katılan ve patlamadan yara alarak kurtulan yurttaşlar asıl amacın kendilerini dava sürecinden uzaklaştırarak kamuoyu gündeminden davayı düşürmek olduğunu savunarak tepkilerini dile getirmişlerdi. Avukatlar soruşturma sürecinde yeterli delilin sağlanmadığını belirterek, soruşturmanın derinleştirilmesini talep ettikleri mahkeme tarafından ret yanıtıyla karşılaştılar.

İki ayrı soruşturma yürütülüyor

Katliama ilişkin iki ayrı soruşturma yürütülürken; birinci dava katliamı gerçekleştiren “tetikçilerin” yargılandıkları Ankara Batı 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Bu davada 3 sanık cezalandırılırken bir sanık da beraat etti. Gerekçeli karar avukatlara tebliğ edildi.

Avukatların itirazı üzerine ek iddianame düzenlendi

Diğer dava ise Diyarbakır 14’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde güvenlik görevlilerinin yargılanmalarının yapıldığı dava. Bu dava ise halen devam ediyor. Bu dosyada da etkin bir soruşturma yürütülmedi. Mesela mitingde iki patlama gerçekleşmişken iddianame sadece birini kapsıyor. Mahkeme avukatların itirazları sonucunda diğer patlamaya ilişkin de ek iddianame düzenledi. Süren bu davada müştekilerin çoğu davaya katılma talebinde bulundu.

 Katliamın sanıklarından İlhami Bali hala yakalanamadı

Avukatlar, polislerin yargılandığı davayı Ağır Ceza mahkemesine taşıma ve sanıkların duruşmaya katılarak ifade verme talepleri mahkeme tarafından her defasında reddedildi.

Önemli bir nokta da, katliamda yasal olarak sorumluluğu bulunan vali, emniyet müdürü, güvenlik istihbarat şube müdürlüğü hakkında hiçbir soruşturma açılmamış olması. Katliamın sanığı olan İlhami Bali ise hala firari.

Ailelerin katılımları engellendi

Dosya soruşturma aşamasındayken gizlilik kararı getirilerek, avukatların ulaşması engellendi. Avukatların miting alanına bombaları yerleştiren Orhan Gönder’in Diyarbakır’da kaldığı süre içerisinde kimlerle bağlantı kurduğu, nasıl bu kadar kolay bir şekilde bu katliamı gerçekleştirebildiği soruları cevapsız kaldı.  Ankara’ya nakledilen davaya ise ailelerin katılımları engellendi.

Katliam göz göre göre geldi

Davanın görülen 9’uncu duruşmasında beyan veren Gülizar Kurul, miting alanına girdikleri sırada bazı polislerin kendilerine, “Gidin ölümünüz gelmiş” dediklerini belirtti. 

Ayrıca 2 Mart’ta görülen davanın 12’nci duruşmasında savcının mütalaa vermesi beklenirken, mütalaa tarihini ertelediği 25 Mayıs’ta görülen duruşmada ise tekrar mütalaa verilmeyerek duruşma 16 Ekim’e ertelendi.

Avukatlar ise davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacak.  

Editör: Haber Merkezi