Dünya Edebiyatında Roman


Roman Avrupa’da sözlü edebiyattaki destan türünün geçirdiği evrimleşmenin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Romanın ortaya çıkmasına söylenceler, destanlar, kahramanlık öyküleri ve masallar kaynaklık etmiştir.

Bugünkü romanı hatırlatan ilk eser 16. yüzyılda Rönesans’tan sonra Giovanni Boccaccio (Covani Bukaço) tarafından yazılmış olan Dekameron’dur (Dekameron). Miguel de Cervantes‘in (Migel de Sörvantes) Don Kişot‘u 16. yüzyılın sonlarına doğru yazılmıştır ve eser roman türünün ilk başarılı örneği kabul edilir.

17. yüzyılda İngiltere’de Daniel Defoe (Danyel Döfo) “Robenson Cruze (Robinson Kruzo)”yu, Jonathan Swift (Canıtın Svift) “Guliver’in Gezileri” bu türün ilk örneklerindendir.

Bu türün yetkin örnekleri ise 19. yüzyılda verilmeye başlanmıştır. Roman bir tür olarak karakteristik özelliklerini romantizm ve realizm akımları sayesinde 19. yüzyılda kazanmıştır:

yüzyılın önemli romancıları olarak öne çıkmıştır.

20. yüzyıldaki sosyal ve teknolojik gelişmeler romana da yansımıştır. Bu dönemin önemli romancıları arasında

Amerikan edebiyatından;

Alman edebiyatından;

  • Thomas Mann (Tomas Man),

  • Erich Maria Remarque (Erik Maria Rimark);


Fransız edebiyatından;

  • Andre Maurois (Andre Mora),

  • Jean Paul Sartre (Jon Pol Satr),

  • Albert Camus (Albırt Kamu) sayılabilir.

  • Kaynak: //www.turkedebiyati.org/dunya-edebiyatinda-roman/

Editör: Haber Merkezi