ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: 14 yaş altındaki çocuklar, 40 gün sonra ilk defa dün sokağa çıktı. Fikirtepe’nin ara sokaklarında oynayan Ahmet, “Esir gibiydik. Heyecandan erkenden uyandım” dedi.

İstanbul’da koronavirüs önlemleri nedeniyle sokağa çıkmaları kısıtlanan 14 yaş altı çocuklar, 40 gün aradan sonra ilk defa dün sokağa çıktı.


Arkadaşlarıyla, aileleriyle parklara ve sahillere koşan çocuklar doyasıya eğlendi. İstanbul uzun aradan sonra yeniden çocuk sesleriyle şenlendi.



‘FİKİRTEPE’Yİ UNUTTUM’


Fikirtepe’nin ara sokaklarında top oynayan Ahmet, “Günlerdir esir gibiydik, bir gün de olsa özgürüz. Fikirtepe’yi unuttum. Gece heyecandan uyuyamadım. Sabah da saat 7’de uyandım. Sokağa çıktığım için kendimi özel hissediyorum” diyerek sevincini dile getirdi.


Göztepe’de çocuğunu parka getiren bir anne ise parkların ve doğanın çok önemli olduğunu vurgulayarak “Bu yasak beni de eve kapattı. İlk defa dışarı çıkıyorum. Artık psikolojim bozuldu. Çocuğu oyalamak çok zor. İzlemediği çizgi film, benim de izlemediğim film, dizi kalmadı. Birkaç saatliğine de olsa sokağa çıkmak harika bir duygu.” Kadıköy’deki Özgürlük Parkı’nda da bazı ebeveynler çocukları ile oyun oynarken bazıları ise kitap okuyarak vakit geçirdi.


Parkta oyun oynayan çocuklar, enerjilerini çimlerde yuvarlanarak atmaya çalıştı. Ağaçların arasında dilediği gibi oyun oynayan çocuklar, ellerinden scooter’larını düşürmedi.



‘GÜNLERDİR HAYAL KURUYORUM’


Caddebostan sahilinde çocuklar, sosyal mesafelerine dikkat ederek bisiklet, paten ve kaykay yarışları düzenledi. Yorulan çocuklar, soluğu dondurma dükkânlarında aldı. 11 yaşındaki Ayşe, bisiklet sürmek için günlerdir hayal kurduğunu söyleyerek “Evde oturmaya o kadar alışmıştım ki bir daha dışarıya çıkamayacağım diye korkuyordum. Bisikletimle hasret gideriyorum. Dondurma yiyerek sokaklarda gezmeyi çok özlemişim” diye konuştu. 14 yaşındaki Selim ise evde oturmaktan çok sıkıldığını belirterek “Okula gitmeyi çok özledim. Maskemi hiç çıkarmazsam dışarı çıkmama izin verirler mi?” diye sordu.



SOKAKLARA SIĞAMADIM


12 yaşındaki Derin Oskay yaşadıklarını şöyle anlattı:


“Bahçeli evlerde veya sitelerde oturmanın ne kadar ayrıcalık olduğunu anladım. İki aydır evdeyim. Benim gibi İstanbul’da yan yana ve bahçesi olmayan apartmanlarda oturuyorsanız ve de nefes alabilmek için sadece pencereden bakmakla yetiniyorsanız işiniz hayli zor... İlk defa annem ve babam dışında birilerini görmenin heyecanıyla dışarı attım kendimi. O kadar çok heyecanlandım ki sabah 05.00’te uyandım, bir daha da uyuyamadım.



MASKEMİ UNUTMUŞUM!


Bu kadar aceleci olduğumu bilmiyordum. Öyle ki aceleden maskemi almadığımı 4 kat aşağı inince fark ettim! Bi koşu yukarı çıkıp aldım. Sanki hayatımda hiç dışarı çıkmamış gibi mutluydum. Epeydir karşıdaki evlerin çatılarını görüyordum, bir de akşama doğru çatıları mesken tutan martıları. Sokaklar, biz çekilince onlara kalmıştı... Özlediğim sokaktaydım. Hayata farklı açıdan bakmak beni şenlendirdi. Sokaklarda koşturdum, zıpladım, annem bile yetişemedi bazen. Özgürlük duygusunu tamamıyla hissettim. Ürkektim de, hem de çok. Sağdan soldan her yerden virüs çıkacakmış gibi geliyordu. Karşıdan gelen birini görünce annemi kenara çekiyordum, tabii kendimi de.. Neyse ki ara sokakları biliyorduk. Yeşil alana ulaşabildik. Herkes oradaydı. Maçka Parkı inanılmaz kalabalıktı. Kendimize bir kuytu köşe bulup çimlerin üzerinde oturabilmek harikaydı. Baharın geldiğini anladım. Hep bahar olsun. Biz de istediğimiz zaman dışarıda...”


(Cumhuriyet)
Editör: Haber Merkezi