VAN -JINNEWS'in haberine göre; Yerine kayyım atanan Edremit Belediye Eşbaşkanı Rojbin Çetin, resmi ideolojinin kayyımlarla toplumsal, komünal, özgürlükçü ve demokratik ideolojiye karşı bir savaş açtığını belirterek, “Halk çok öfkeli ve hesap sorma günü geldiğinde hesabını soracak" dedi.


Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kayyım atanan Demokratik Bölgeler Partili (DBP) 95 belediyeden biri de 2014 yerel seçimlerinde yüzde 50'nin üzerinde oy alan Edremit Belediyesi idi. 14 ay tutsak kalan ve görevinden uzaklaştırılan Eşbaşkan Rojbin Çetin, belediyede olmasa da çalışmalarına devam ediyor.


Yerel yönetim politikaları gereği halkla beraber 5 yıllık stratejik planlarını belirlediklerini belirten Rojbin, halkın bu görüşmelerde yıllık olarak kendi sokağında, mahallesinde ne istiyorsa belirttiğini, belediyenin de ona göre sosyal kültürel alt-üst yapı hizmetlerini geliştirdiğini söyledi. Rojbin, kendilerinden önceki AKP'li belediyelerin birçok gayrimenkulü yandaşlarına peşkeş çektiğini dile getirerek, "Aldığımız belediyelerde yol temizliği yapmak durumunda kalıyoruz. Çünkü bizim yerel yönetim politikalarımız gereği şeffaflık en önemli esaslardan bir tanesidir. DTP ve DBP’li belediyelerden bu yana gelen belediyelerimizi halkla bu kadar bütünleştiren esas ilkelerimiz olmuştur" dedi.


'Kayyım dükkanları yıktı' 


Edremit'te sahil projelerinin sabote edildiğini anımsatan Rojbin, sahilde daha önce maliyeden kiralama sistemiyle dükkanların bulunduğunu, projeyi oluştururken esnafı da mağdur etmemek için alternatif bir alan göstererek başlamayı hedeflediklerini ancak kayyım geldikten sonra bir gece dükkanların yıkıldığını dile getirdi.


'Projeleri sadece göz boyama' 


Kayyımın 3 yıl sonra kendi projesiymiş gibi bir sahil projesini kamuoyuna deklare ettiğini ifade eden Rojbin, "Bizim projemizde yapılan değişiklikler ve delmelerle beraber ekolojik tahribat yaratıldı. Zaman içinde yaratılan tahribat ortaya çıkacak çünkü her yer betonlaştırıldı. Doğa üzerinde yaratılan tahribat umurlarında değil projeleri sadece göz boyuyor" diye konuştu.


'Çocuk Köyü piknik alanı oldu'


Köyleri boşaltılan ve ekonomik durumu el vermeyen ailelerin çocuklarını gönderebilecekleri 3 aylık kampların olduğu bir “Çocuk Köyü” düşündüklerini aktaran Rojbin, kayyımın o alanı mangallar kurarak betonlaştırdığını ifade etti.


'Bize verilmeyen bütçe kayyıma verildi'


Projelerinin bakanlıklar tarafından geri çevrildiğini bu yüzden ilk 2 yıl gerçekleştiremediklerini belirten Rojbin, "Tüm prosedürleri tamamlamamıza rağmen ne bütçe ne de izin alabildik. Bu yaptırımların sebebi DBP’li belediye olmamızdır. Bütçemizin gelişmesini istedik defalarca ziyaretler yapmamıza rağmen onay verilmedi. Şimdi bakıldığında kayyımla beraber bütçe arttırılmış" dedi.


'Kadın Politikalar Müdürlüğü feshedildi'


Kadın Dayanışma Merkezi projesini de anlatan Rojbin, Çiçekli Mahallesi'nde bir alanlarının olduğunu ve o alanda hem atölyeler hem de bir danışma merkezi ve Alo Şiddet Hattı olan bir çağrı merkezi olacağını aktardı. Rojbin, şöyle dedi: "Biz orada kadınlar için her türlü yeteneği, el sanatlarını geliştiren kursların olduğu bir alan yaratmak istedik. Çağrı merkezimiz, psikolog ve sosyologla ekonomi, eğitim ve şiddetle mücadele birimlerimizin olduğu bir Kadın Politikaları Müdürlüğü vardı. Bu müdürlük bünyesinde çalışmalar yürütülmekteydi. Kayyımla beraber Kadın Politikaları Müdürlüğümüz feshedildi, yerine Kültür ve Sosyal Hizmetler açılarak erkek atandı. Kadın çalışanlara mobbing uygulandı ve kadınlar başka iş alanlarına gönderildi. Daha sonrasında da zaten o kadınlar ihraç edildi."


‘Kayyımlarla eşit temsiliyet hedeflendi’


Çalışmalarının toplumda karşılık bulduğunu ifade eden Rojbin, kayyımların eşit temsiliyeti ortadan kaldırmayı amaçladıklarını vurguladı. Rojbin, "Hükümet kayyımlarla kendi zihniyetini kentlerde yaşatıyor" diye vurguladı.


'Halkın örgütlenme alanlarını yok ediyorlar' 


Kayyımın halkın örgütleme ve toplumsal dayanışmayı büyüten alanları ortadan kaldırmayı amaçladığını sözlerine ekleyen Rojbin, "Kayyımın bizim projelerimizin karşısında gerçekleştirdiği her proje, resmi ideolojinin izdüşümüdür. Bu ideolojinin karşısında olan toplumsal, komünal, özgürlükçü ve demokratik ideolojiye karşı bir savaş açtı. Yeniden belediyelerle demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızı gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Çünkü aslında toplum bu, böyle de yaşamak istiyor. Halk çok öfkeli ve hesap sorma günü geldiğinde hesabını soracak" dedi.
Editör: Haber Merkezi