ANTEPÖ-G; Eğitim Sen Antep Şubesi, maruz kaldığı mobbing nedeniyle hayatına son veren öğretmen Saadet H’nin yaşadıkları ile 100 bine yakın sözleşmeli öğretmenin yaşadıklarının aynı olduğunu belirterek, yürütülecek soruşturmanın takipçisi olacaklarını duyurdu.


MA'nın haberine göre; Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Antep Şubesi, Şehitkamil’deki Beylerbeyi İmam Hatip Ortaokulu Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Saadet H.’nin (25), maruz kaldığı mobbing yüzünden yaşamına son vermesine ilişkin basın toplantısı düzenledi.


Şube Kadın Sekreteri Sara Alagöz’ün, Şube Başkanı Ali Ersönmez ile birlikte sendika binasında yaptığı açıklamaya sendika üyesi çok sayıda öğretmen katıldı. Toplantının düzenlendiği salona “Mobbing ölüm getirdi. Sözleşmeli köleliğe hayır” yazılı pankart asıldı.


Sara Alagöz,  2 ay önce göreve başlayan Saadet öğretmenin intihar etmesinin yüz bine yakın sözleşmeli öğretmenin yaşadığı sorunla bağlantılı olduğunu ifade etti.


Milli Eğitim Müdürlüğü ile Antep Valiliği’nin yapacağı objektif bir soruşturma ile bu tür vakaların tekrardan yaşanmasının önüne geçilebileceğini söyleyen Alagöz, sendika olarak kendilerinin de sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu.


‘SÖZLEŞMELİ ÖGRETMENLİK KAMU HİZMETİNİN DOĞASINA AYKIRI’


Alagöz, “Saadet öğretmenin mobbinge uğraması ve sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda ‘yaşamının pamuk ipliğine bağlı olduğunu’ belirtmiş olması esasında sözleşmeli öğretmenliğin ya da güvencesiz çalıştırmanın zorluklarının açık göstergesi” dedi.


Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kamu hizmetinin doğasına aykırı olduğunu söyleyen Alagöz, eğitim yöneticilerinin özellikle sözleşmeli ve güvencesiz çalışanlara karşı yaklaşımlarının baskı, mobbing, ayrımcı yaklaşımlar, çalışma yaşamında angarya olduğunu bildiklerini kaydetti.


Alagöz, konuşmasını şöyle noktaladı: “Bir öğretmen, ‘güvencesiz olduğunun’ kendisine bir biçimde hatırlatıldığını belirtiyor. Bize bıraktığı mesaj sorunun büyüklüğünü ifade ediyor. 100 bine yakın sözleşmeli öğretmenimizin yaşadığı bir mesele bu. Sözleşmeli öğretmenlerin yaşamış olduğu ruh halini ifade ediyor. Düşünün sözleşmelisiniz ve her gün bunu yeniden yaşıyorsunuz. Bir ay sonra bir yıl sonra aynı işe devam edip etmeyeceğiniz belli değil. Gelecekte çalışıp, çalışmayacağınız eğitim yöneticilerinin keyfiyetine bırakılmış durumda. Bir öğretmen için kabul edilebilir değil.”

Editör: Haber Merkezi