ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Eğitim Sen  Ankara Şube Kadın Sekreterleri, Ceren Damar Şenel’İ katleden Hakan İsmail Hikmet’in yargılandığı davanın 21 Şubat’ta görülecek karar duruşması öncesi yaptığı açıklamada, kadınları davanın takipçisi olmaya davet etti.

Akademisyen Ceren Damar Şenel’i katleden sanık Hakan İsmail Hikmet'in yargılandığı davanın 21 Şubat' ta görülecek karar duruşması öncesi Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri ve Eğitim Sen Ankara Şube Kadın Sekreterleri katıldı.


"Ceren Damar Şenel için, adalet için 21 Şubat'ta Ankara Adliyesi’ndeyiz" yazılı pankartın asıldığı salonda açıklamayı Eğitim Sen Genel Kadın Sekreteri Derya Yulcu yaptı.


'Ceren görevini yerine getirdiği için katledildi'


Ceren’in kopya çeken bir erkek öğrenci hakkında görevinin gereklerini yerine getirdiği için katledildiğini belirten Derya, “Çünkü Ceren Damar Şenel bir kadındı ve şiddetin hedefi haline gelebilmesi olağandı. Çünkü güçlünün hukukunun korunduğu, zorbalığın her gün daha fazla cesaretlendirildiği karanlık bir dönemden geçiyoruz. Ceren Damar Şenel, doğru bildiğini yaparken tehditlere boyun eğmemeyi, akademinin etik ilkelerini kendisine rehber edinmeyi istemişti” dedi.


‘En temel haklar ayaklar altında’


Üniversitelerde, akademik özerklik ve demokratik hakların ayaklar altına alındığını kaydeden Derya,  “Akademisyenleri ‘oluk oluk kanlarını akıtacağız ve kanlarında duş alacağız ’diye tehdit edenler, Ankara Üniversitesi’nde akademisyen cübbeleri üzerinde tepinen postallar, hukuk fakültesi çatısından sallandırılan ülkü ocakları bayrağı ve hukuk fakültesi önünde silahıyla poz veren şahsa ait görüntüler akademinin bilinçli bir şekilde baskı altında tutulduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.


Üniversitelerde akademisyenlere dönük tehditlerin, bireysel silahlanmanın ve cezasızlığın teşvik edilmesinin,  şiddetin ve zorbalığın artmasına neden olduğuna işaret eden Derya, “Unutulmamalıdır ki üniversiteleri üniversite yapan yegâne öğe demokratik öğrenme iklimidir ve bu iklimin var olabilmesinin koşulu da ülkemizin demokratikleştirilmesinden geçmektedir” ifadelerini kullandı.


‘Davanın takipçisi olacağız’


Okul öncesinden yükseköğretime kadar toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan politikaların kadına yönelik şiddeti artırdığının altını çizen Derya, şiddeti engellemek değil faillerini korumak ve aklamak için örgütlü bir biçimde hareket eden tüm odaklara karşı duracakları mesajını verdi.  Şiddeti öven tüm yaklaşımları teşhir edeceklerini söyleyen Derya, “Tüm bilim insanlarının iş güvencesinin, insanca yaşam koşullarının ve en önemlisi yaşam hakkının korunmasına yönelik politikaların hayata geçirilmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Ceren Damar Şenel davasını, gerçek adaletin tecelli etmesi için, bu katliamın ardındaki iktidar ilişkilerinin gün yüzüne çıkması için, akademinin en temel ilkelerinin nasıl yok sayıldığının görülmesi için, gözümüzün içine bakıla bakıla failin suçunun nasıl basitleştirilmek istendiğini teşhir etmek için takip edeceğiz. Cinayetle değil bilimsel çalışmalarla gündemde olacak insan, toplum, doğa yararına üniversiteler ancak mücadeleyle mümkün olacaktır” diye belirtti.


Derya son olarak, kadınları 21 Şubat’ta 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya katılma ve davanın takipçisi olmaya davet etti.
Editör: Haber Merkezi