HABER MERKEZİ- Balıkesir Burhaniye'de düzenlenen panelde konuşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, seçim ittifakları konusunda kriterin yalnızca "Yüzde 50+1 saplantısı" olmasını eleştirdi. "İktidar olduğunuzda da '50+1' sağ sermaye partileri yakanızı bırakmaz. 'Biz Kürt sorununda böyle demiştik ama ittifak bozulursa eskiye döner, işçi haklarında bunu demiştik ama ne yapalım sağa mecburuz denir ve bu böyle gider" diyen Akdeniz, "Nasıl bir ittifak, nasıl bir halk seçeneği koyuyorsunuz ortaya" sorularının yanıtlanması gerektiğinin altını çizdi.

EMEP Burhaniye İlçe Örgütü, Burhaniye Emek ve Demokrasi Bileşenlerinin katkılarıyla "Türkiye nereye gidiyor, emek güçleri ne yapmalı" başlıklı panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve HDP MYK Üyesi, Göçmen ve Mülteci Komisyonu Eş Sözcüsü Veli Saçılık katıldı.

SAÇILIK: MÜLTECİ SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ HALKLARIN KARDEŞLİĞİ TEMELİNDE ARANMALI

Konuşmasında göçmen ve mülteci sorununa değinen Veli Saçılık, çözümün hakların kardeşliği temelinde aranması gerektiğini söyledi. Göçmenlerin emeğini çalanlarla onların ülkeden kovulmasını isteyenlerin aynı kişiler olduğuna dikkat çeken Saçılık, AKP’nin göçmenleri Avrupa’ya karşı koz olarak kullanmasını da eleştirdi.

AKDENİZ: HALK DEMOKRASİSİ HAYATA GEÇİRİLMELİDİR

Daha sonra söz alan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de emek sorunu, Kürt sorunu, kadın sorunu gibi göç sorununa bakışın da Türkiye’nin turnusol kağıdı olduğunu ifade etti. Bu ve benzeri sorunları çözmeden ülkede demokratikleşmeden söz edilemeyeceğini söyleyen Akdeniz, esas olanın yerli ve göçmen işçilerin birliğini sağlamak olduğunu vurguladı.

Adeta yeni bir işçi aristitokrasisi yaratılmak istendiğini, yerli işçilere nazaran en ağır işlerin mültecilere verildiğini belirten Akdeniz, mülteci sorununa ırkçılık temelinde değil evrensel haklar ve eşit yurttaşlık temelinde çözüm aranması gerektiğini söyledi.

Enflasyon, konut sorunu ve art arda gelen zamların tek adam rejiminin eseri olduğunu ifade eden Akdeniz, "Mesele, bir bütün olarak kapitalizm meselesi. Biz diyoruz ki seçimler önemli ama seçimi beklemeyelim. Sokağa ineceğiz, grev ve mitingler yapacağız. Her yerde zamlara, işsizliğe ve baskılara karşı işyerleri temelinde hak eylemleri yapılmalıdır. Her alanda örgütlenerek mücadele etmeyi öneriyoruz" dedi.

Emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışmayı sağlayamadığı takdirde sandığın da güvende olmayacağını belirten Akdeniz, "Kürt sorununun çözümünün de içinde olduğu demokratik bir anayasa ve kurucu bir Meclis öneriyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem restorasyon projesidir. İşçi, köylü, kadın ve öğrenciler örgütlü olmadıkça Türkiye’nin kaderini değiştiremeyiz" diye konuştu."

YÜZDE 50+1 SAPLANTISI

"Seçim ittifakları konusunda kriterin yalnızca "Yüzde 50+1 saplantısı" olmasını eleştiren Akdeniz, şunları dile getirdi:

"Mesele yüzde 50+1 ise bunu hep beraber sağlamak mümkün. Ama nasıl bir ittifak koyuyorsunuz ortaya? Nasıl bir halk seçeneği koyuyorsunuz? Giden gidecek de gelen gideni aratacak mı? Gelen ne diyecek? 50+1 saplantısı şuraya götürür: İktidar olduğunuzda da '50+1' yakanızı bırakmaz. 'Bunu yapmalıyız çünkü 50+1…', çünkü kabinede o var, kabinede bu var… 50+1 prangası bu halkın yakasından düşmez. Ondan sonra gelsin IMF reçeteleri, gelsin Kemal Derviş programları, gelsin yine demokrasiye, özgürlüklere tırpan”

Akdeniz Burhaniye Emek ve Demokrasi Platformunun 13 kasımda yapacağı zamlara hayır mitingine de atıf yaprak halk seçeneğinin bu örnekler üzerinden inşa edileceğini söyledi. (Kaynak: Balıkesir/EVRENSEL)

Editör: Haber Merkezi