ANKARA - ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; YSK'nin seçime girecek partiler arasında EMEP'i göstermemesine karşı itiraz edeceklerini belirten Genel Başkanı Selma Gürkan, seçimlerde halkçı belediyecilik anlayışı ile ortaklaşılması gerektiğini vurguladı. Selma, "Bu hattı geliştirip büyütebilirsek 31 Mart'tan sonrasına kalacak mücadele ortaklıklarının da ilk adımlarını atmış oluruz. İktidarın her türlü saldırısına cevap verecek güç halktır" dedi.


Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yerel seçime 13 partinin girebileceğini açıklarken, seçim için başvuran Emek Partisi (EMEP) ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) listede yer almadı. Bu karara itiraz edeceklerini söyleyen EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, partilerine yönelik YSK'nin bu kararını ve yerel seçimleri JINNEWS'ten Habibe Eren'e değerlendirdi. 


'41 ilde teşkilatlanmayı tamamladık ama seçime giremiyoruz'


Kararın keyfi ve hukuk dışı olduğunu belirten Selma, "Karşımıza çıkardıkları engelleri bin bir zorlukla aşarak 41 ilde teşkilatlanmayı tamamladık ama seçime giremiyoruz. Sebebi 3 ilçede kaymakamlıkların belgeleri Yargıtay'a göndermemesi. Siyaset yapma hakkının ve demokratik özgürlüklerin kullanılmasının önüne koydukları engelleri şimdi bürokratik engellerle tamamlamaya çalışıyorlar. İktidar partilerinden birisinin belgelerini göndermeyi ihmal edebilir miydi? kaymakamlıklar ya da bu partilerin ilçe örgütlerinin gönderdiği belgeleri 'resmiyeti yok' diyerek Yargıtay yok sayabilir miydi?" diye sordu.


'Merkezde baskı olduğu sürece yerelde de demokrasi olmaz'


"Yerel yönetimlerin elbette özgünlükleri vardır ancak merkezi idareden ve siyasetten bağımsız ele alınmamalıdır" diyen Selma, merkezde otoriter ve baskıcı bir siyasi iktidar olduğu sürece yerellerde demokrasinin usulüne göre ve engelsiz uygulanabileceğini düşünmediklerini vurguladı. Selma, "Ancak, işçi sınıfı ve emekçilerin, halkın siyasete dahil olabileceği, karar alma mekanizmalarına katılabileceği, denetleyebileceği ve sorgulayabileceği bir yerel yönetim anlayışını demokratik halk iktidarı tartışmalarının bir parçası olarak ele alarak mevcut seçeneklerin dışında bir seçeneği ortaya koymanın ve seçim çalışmasını aynı zamanda demokrasi mücadelesini ilerletmek için bir olanak değerlendirmenin de önemli olduğunu söyleyebiliriz" dedi.


'Ortak aday önemli'


Demokratik halkçı belediyecilik anlayışında emek ve demokrasi güçlerinin, halk güçlerinin birliğini oluşturma ve birliğin ortak adayı ile seçimlere girmenin önemine dikkat çeken Selma, "Sağlanan bu birlikleri aynı zamanda krizin yüklerine, baskılara, yasaklara karşı mücadelenin olanakları olarak değerlendirmenin doğru olacağını ifade ediyoruz" diye belirtti.


'İktidar hiçbir usulsüzlükten geri durmayacağının sinyalini verdi'


Var olan iktidarın belediyecilik anlayışının ranta, talana, müteahhitlik belediyeciliğine, ihale hırsızlığına dayandığını vurgulayan Selma, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Yolsuzluklarla ve usulsüzlüklerle sürdürülen yerel iktidara tekabül etmektedir. Son Sayıştay raporları AKP'li belediyeler başta olmak üzere denetimden uzak, rantçı belediyeciliğin en azından bir kısmını ortaya çıkarmıştır. Raporda sadece tespit edilenler mevcut, bir de usulüne uydurulan, yasal düzenlemesi yapılan veya iktidar gücüyle üzeri kapatılan hırsızlıkların boyutuna da işaret etmektedir. AKP salt yerel yönetimleri kazanarak gücünü artırmak istemiyor aynı zamanda 24 Haziran'dan aldığı güçle 31 Mart seçimlerinden alacağı sonuçlarla 'tek adam' yönetimine dayanan siyasal rejimi önemli ölçüde tamamlamak istiyor. Yerel seçimler ama bir yanıyla da genel siyasetle ilişkili ve etkisi olacak bir seçim. İktidar ne pahasına olursa olsun seçimlerde kazanmayı hedefliyor. Bunun için hiç bir hukuksuzluktan, usulsüzlükten geri durmayacağının işaretini verdi zaten."


'HDP kayyımlardan belediyeleri alacak, kazanımlarını artıracak'


HDP'nin Kürt illerinde belediyeleri kayyımlardan geri alacağını ve kazanımlarını artıracağını ifade eden Selma, "Bunca baskıya ve engellemeye rağmen siyasi tercihlerine ve seçtikleri temsilcilere sahip çıktıklarının yeniden beyanı olacak. Ancak, daha yerel seçimlerin startı verilirken Erdoğan yeniden kayyım atayacaklarının mesajını vermişti. Sadece Kürt halkının değil, salt HDP'nin değil, halkın seçtiklerine kayyım atanmasına karşı demokrasiye sahip çıkma mücadelesi bütün bir ülke halkının ve demokrasiyi savunan siyasi partilerin sorunudur" şeklinde konuştu.


'Halkçı belediyecilik anlayışı ile ortaklaşılmalı'


Yerel seçimleri ekonomik krizin halka fatura edilmesine karşı verilecek mücadeleden, baskılara karşı demokrasi, yasaklara karşı özgürlükler mücadelesinden ayrı ele almadıklarına dikkat çeken Selma, şunları söyledi: "Dolayısı ile bir taraftan siyasi iktidarın böldüğü, kutuplaştırdığı halk kesimlerinin ortak sorunları ve talepleri etrafında birleştirilmesi, diğer taraftan halkın siyasetin dışına itildiği mevcut siyaset anlayışına karşı halkın bizzat öznesi olduğu bir siyaset anlayışıyla seçimleri ele alıyoruz. Bu dönem demokratik, halkçı belediyecilik yaklaşımıyla yerel yönetim anlayışında ortaklaşılarak, emek ve demokrasi güçlerinin ortak platformu ve bu platformun ortak adayı ile seçimlere girmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda çalışma yürütüyoruz. Bu hattı geliştirip büyütebilirsek 31 Mart'tan sonrasına kalacak mücadele ortaklıklarının da ilk adımlarını atmış oluruz. İktidarın her türlü saldırısına cevap verecek güç halktır."
Editör: Haber Merkezi