İSTANBUL-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; AİHM'in verdiği kararla Demirtaş’ın tutukluluk halinin devam ettirilmesinin “siyasi” olduğunu tescillediğini söyleyen siyasi parti yöneticilerine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karara dair sarf ettiği sözler Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çıktığının göstergesi.
MA'nın haberine göre; İki yılı aşkın süredir Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın adına yapılan başvuruyu dün değerlendiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), “tutukluluk haline son verilmesi” kararı verdi.


Açıklanan karar sonrası Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Kararı bir görelim. Bu konuda yargılamayı yapan yargı mercii karar verecektir" derken, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, “AİHM kararları bizi bağlamaz. Karşı hamle yapar işi bitiririz” dedi. Bu tutumunu bugün de sürdüren Erdoğan, katıldığı Muhtarlar Toplantısı’nda, 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu olarak gösterdiği Demirtaş’a dair verdiği karar nedeniyle AİHM’i “terörist sevici” olarak suçladı.


Hükümetin, AİHM karına dair yaklaşımının ne yönde olacağını Erdoğan’ın bu sözleri ortaya koydu.


Muhalif siyasi parti temsilcilerine göre, Erdoğan’ın bu açıklamaları yargının vesayet altında olduğunun açık ispatı.


EMEP BAŞKANI GÜRKAN: TÜRKİYE, HUKUK DEVLETİ OLMAKTAN ÇIKTI 


Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Erdoğan’ın AİHM kararı sonrası yaptığı açıklamaların Demirtaş’ın tutukluluk halinin devam ettirilmesinin siyasal bir karar olduğunu bir kez daha göstermiş olduğunu söyledi.

Gürkan, “Erdoğan’ın ve AKP’sinin inşa etmeye çalıştığı rejimde yargının hangi usulde çalışacağının da göstergesi oldu. AİHM kararının hemen ardından Erdoğan’ın ‘Biz bu kararı tanımayız’ söylemi aslında Demirtaş’ın tahliye edilmemesi için 'yeni suç istinat ederiz, tutukluluğun devamını sağlarız' şeklinde yorumlayabiliriz. Bu açıklama, Erdoğan’ın işine gelmeyen her konuda bir suç oluşturabileceği anlamına geliyor. Yargılamaların ortada olmayan bir suç üzerinden yapılacağının da açık ilanıdır” dedi.


Türkiye’nin parlamentoda, yargıda, yerel yönetimlerde tek söz sahibinin Erdoğan olduğu baskıcı, otoriter bir rejime hızla ilerlediğini söyleyen Gürkan, “Demirtaş’ın kararı üzerinden yapılan açıklamalar, bu siyasal rejim değişikliğinin ispatıdır. Siyaset dışında yargı, ‘Tek Adam’ın himayesi altına girmiş ve Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkmış durumda. Siyasi iktidar hukuki olmayan bu tavrından biran önce vazgeçmeli” diye konuştu.


Gürkan, demokrasi, emek ve barış güçleri olarak yargının üzerinde bulunan bu vesayetin kalkması için ellerinden gelen her adımı atacaklarını de ekledi.


HALKEVLERİ EŞBAŞKANI GÜNAY: ADALETSİZLİĞİN GÖSTERGESİ


Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay da, seçilmişlerin tutukluluğuna dair hukuksuzluğun AİHM kararıyla tescillenmiş olduğunu ifade etti.


Demirtaş’ın tutuklu olmasının hukuksuzluk ve adaletsizliğin birinci dereceden göstergesi olduğunu kaydeden Günay, serbest bırakılmasının demokrasinin en temel taleplerinden bir tanesi olduğunu belirtti. Günay, Cumhurbaşkanı’nın ‘karar bizi bağlamaz’ açıklamasına ilişkin ise şunları söyledi: “Erdoğan’ın bu tutumu yanlıştır. Asgari hukuk ilkeleriyle bağdaşmamaktır. Türkiye’nin uluslararası çerçevede attığı imzalara da evrensel hukuk kurallarına da terstir. Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması gerekir. Yalnızca Demirtaş değil, siyasi nedenlerle tutuklanan bütün milletvekilleri ve belediye başkanları da serbest bırakılmalıdır.”


SYKP EŞBAŞKANI UĞUR: TAM BİR HUKUKSUZLUK ÖRNEĞİ 


Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur ise, Selahattin Demirtaş başta olmak üzere tutuklu milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, HDP yöneticisi ile üyelerinin siyasi kararlar doğrultusunda tutuklandığının altını çizdi.


Uğur, “AİHM kararı, tutuklamaların siyasi olduğu yönünde bir karar oldu. Siyasi iktidar, HDP ve onun etrafında toplanan toplumsal muhalefeti kendi varlığı açısından büyük bir tehlike olarak görüyor. Bu açıdan sözüm ona ‘Terörle Mücadele’ adı altında, yasa ve hukuk yoluyla bastırmanın, hareketsiz bırakmanın bir yolu olarak deneniyor. Türkiye’de bunlar hukuk adı altında yapılıyor ama tam bir hukuksuzluk örneği ile karşı karşıyayız. Kendi Anayasa'sını bile işine gelmediğinde tanımayan, AİHM kararlarını tanımamakta hukuksuzluğu bir kez daha gözler önüne seriyor” dedi.


Erdoğan’ın bu açıklamalarının, ilerleyen günlerde Demirtaş ile ilgili önceden verilmiş bir mahkûmiyet kararının alelacele onaylanarak siyasi yasaklı hale getirilmesi talimatı olarak da değerlendirilebileceğini söyleyen Uğur, bu durumun asla kabul edilir olmadığını vurguladı.
Editör: Haber Merkezi