İSTANBUL-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; İstanbul seçiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oy kullandığı sırada yüzünü çeviren ve “Erdoğan’a yüz çeviren kadın” olarak tanınan Rukiye Şimşek, “O an onunla aynı yöne, objektiflere bakmam mümkün değildi. Yaptığım, bütün düşündüklerimin sonucuydu” dedi.


JINNEWS'in haberine göre; İstanbul seçimlerinin yenilendiği 23 Haziran’da en çok konuşulan görüntülerinden biri de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oy kullandığı sandıkta herkesin gülümseyerek poz verdiği sırada Rukiye Şimşek’in Tayyip Erdoğan’a bakmayarak yüzünü dönmesi oldu.


Rukiye’nin yer aldığı fotoğraf karesi kısa sürede sosyal medyada yayılarak gündeme oturdu ve kadınlardan büyük bir destek aldı.  İktidar medyası tarafından ise hedef gösterildi. “Erdoğan’a yüz çeviren kadın” olarak tanınan Rukiye Şimşek, 2010’dan bu yana Kadıköy Halkevi üyesi. Aynı zamanda Kadın Savuma Ağı üyesi ve kadın mücadelesinin aktivistlerinden.


‘Oy kullanacağı sandıkta görevliydim’


O gün yaşananları anlatan Rukiye, “HDP’nin Üsküdar’da sandık görevlisi açığı vardı. Biz de ‘İstanbul Seninle Kazanacak’ kampanyası çerçevesinde sandık görevlisi, müşahit gönüllü ağı oluşturuyorduk. Daha önce de yine HDP’ye sandık görevlisi desteği sunmuştuk zaten. Yine aynı kapsamda ben sandık görevlisi olarak o okuldaydım. Recep Tayyip Erdoğan’ın o okulda oyunu kullandığını öğrendim ama hangi sandık olduğunu bilmiyordum. Hangi sandık olduğunu da o sabah saat 06.30’da öğrendim. Okul kapısı önünde diğer görevlilerle birlikte toplandığımızda bir araya geldiğimizde o sandıkta daha önce iki kere görev yapmış olan arkadaş, Recep Tayyip Erdoğan’ın 3300 nolu sandıkta oy kullandığını söyledi. Bende elimdeki görev kağıdına baktığımda ben 3300 nolu sandığın görevlisiydim” dedi.


‘O an benim için tüm kadın katliamlarının reddiyesiydi’ 


Güvenlik aramasından sonra görevli oldukları sandıklara geçtiklerini dile getiren Rukiye, “Okulun önü tam bir kavşak, dört yol. Okula giden yolun üzerine bariyer çekilmiş. Bütün sandık görevlileri, okul sorumluları herkes orada toplanmıştı. Saat 06.45 gibi aranarak içeriye alındık. Çantalarımız, üstümüz başımız arandı öyle girdik okula. Sonrasında saat 08.00 gibi oy kullanılmaya başlandı. 3300 nolu sandıkta Cumhurbaşkanlığının özel güvenliği vardı. Normal diğer kolluk kuvvetleri haricinde Cumhurbaşkanlığının kendi güvenlik görevlileri vardı. Sandığın olduğu yerde ve çevresinde güvenlik önlemleri vardı. Recep Tayyip Erdoğan’ın gireceği kapı da ayrıydı. Normal seçmenler başka bir kapıdan giriyordu. Oy kullanma devam ediyordu. Saat 12.00 gibiydi bir seçmen grubu vardı oy kullanıyordu. Bir seçmene zarf ve pusula veriyordum. Tam o esnada Recep Tayyip Erdoğan geldi. İçeriye girdiğini gördük. Tabi orada herkes panik, heyecanlı. Erkek sandık görevlileri ceketlerini falan giymeye çalışıyorlar. Sandık başkanı zaten sabah ‘burada devlet erkanı oy kullanacak ona göre davranın’ gibi uyarılarda bulunmuştu. Ayağa kalktık. Merhabalaştık. Pusulasını zarfını verdik. Tercihini yaptı. Sandığa gelip zarfını atarken benim başım öne eğikti ve o yöne bakmak hiç içimden gelmiyordu” diye belirtti.


O an orada yaşadığı durumu tarif edemeyeceğini vurgulayan Rukiye şöyle devam etti: “Kafamdan geçenler tarif edilebilecek bir durum değil. O ruh halimi tarif edemiyorum. Kelimeler her halde yetersiz olur benim için. O an onunla aynı yöne, objektiflere bakmam mümkün değildi. Bir müddet başımı önde tuttuktan sonra başımı sağ tarafıma çevirerek durdum. O an benim için bütün kadın katliamlarının reddiyesiydi.”


‘Bütün ötekileştirenlerin, ezilenlerin cevabıydı’


“Umarım benim sandığımda oy kullanmaz. Umarım ben o sandıkta görevli değilimdir” diye sürekli düşündüğünü belirten Rukiye, “Bir şey yapmamak benim için daha rahatsız edici bir durum olacaktı. Bütün ötekileştirilenlerin, muhaliflerin, ezilenlerin, herkesin cevabıydı. Benim için orada başka bir yöne bakmak buydu. Sürekli kafamda ‘nasıl yapmalı, ne yapmalı’ diye geçiyordu. Herhangi bir plan yapmadım. Her şey o kadar çabuk oldu ki. Kendiliğinden gelişti. Olayın gerçekleştiği anda ne düşündüğümü tarif edemiyorum. Ama yaptığım olay bütün düşündüklerimin sonucuydu” ifadelerini kullandı.


‘En doğru tavrı sergilemişimi’


Sandık kurulunda olduğu için telefonunun sessizde olduğunu dile getiren Rukiye, şöyle devam etti: “Bu şekilde yayılacağını açıkçası çok tahmin etmemiştim. Muhakkak bir etkisi olacağını düşünmüştüm ama bu kadar yayılacağını ve böyle bir ses getireceğini çok düşünmemiştim. Sonrasında ise olayın gerginliğini yaşıyordum. Biraz soluk almak ve elimi yüzümü yıkamak için dışarı çıktım. Dışarı çıktığımda gezici ekipten arkadaşlarım sandık başına geldi bana ‘sen olayın farkında değilsin, yarattığı etkinin farkında değilsin’ dedi. Twitter’da dönen paylaşımları gösterdi bana. Ben olayın durumunu yaklaşık bir buçuk saat sonra fark ettim. Açıkçası destekler beni mutlu etti. Doğru olanı yapmışım. Olması gerekeni ve doğru olan tavrı sergilemişim. İyi ki yapmışım. O an orada yapılabilecek en doğru tavrı sergilemişim. Onun rahatlığını yaşadım.”


‘Baskı ve saldırılar nedenlerden biriydi’ 


Son birkaç yıldır kadınların sokaktan ayrılmadığına dikkat çeken Rukiye, “Muhalefet hiçbir şekilde sokağa çıkamazken kadınlar sokaktaydı. 25 Kasımlar, 8 Martlarda yürümemize izin verilmedi. Hatta 8 Mart’ta gaz bombası ve plastik mermilere maruz kaldık. Aslında bütün bunlar böyle bir sonucun açığa çıkmasının da nedenlerinden biri.  Biz birlikte güçlüyüz. Kadın hareketi bu ülkede güzeli, doğruyu bütün toplum için istiyor. Orada bütün kadınların, ötekileştirenlerin, yok sayılanların, kadın cinayetlerinde kaybettiklerimizin ve çocuk istismarlarının sesi olduğumu düşünüyorum” dedi.
Editör: Haber Merkezi