HABER MERKEZİ - Günümüz Türkiye'sinde en zor koşullara rağmen eril zihniyete karşı örgütlenen kadınlar, bulundukları her alanda yıl boyunca her türlü baskıya, cins sömürüsüne ve kadın kırımına karşı direndi. Kadınlar, yıl boyunca direndikleri sokaklarda susmayacaklarını ve mücadelelerini sürdüreceklerini haykırdı.


JINNEWS'ten Sibel Özalp'in haberine göre; Türkiye ve dünyada kadına yönelik eril zihniyet tarafından yapılan uygulamalar, kadınların içinde bulundukları tehlikeyi bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Kadın kırımı ve kadına yönelik savaş aleni bir şekilde sürerken, kadın mücadelesi de devam ediyor. 2018 yılının ilk ayından son ayına dek bu uygulamalara karşı toplumsal ve kadınsal tepkiler büyüdü. Cins, dil ve ırk ayrımına karşı mücadelelerini sürdüren kadınlar, bu doğrultuda bilinçli hareket ederek, şiddetin artması ve boyutlarının değişmesine yönelik sessiz kalmadı. Gerek sosyal medyada gerekse bulundukları her alanda kadınlar, baskılara, gözaltılara ve tutuklamalara rağmen seslerini duyurmayı başardı. Bu bilinçlenme ve ortaya konulan tepkiler sonucunda birçok noktada kadın kazanımları da elde edildi.


Ocak ayında hak ihlallerine karşı alanlara çıkıldı


Yılın ilk ayı olan Ocak'ta kadınlar maruz bırakıldıkları hak ihlallerine karşı alanlara çıktı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi web sitesinde, çocuk istismarını meşrulaştıran ve çocuk yaşta evlendirilmeyi teşvik eden tanımlamalara karşı kadınlar bulundukları her alanda tepki gösterdi. TJA, Kadın Meclisleri, feminist kadınlar, hak savunucuları ve daha birçok kesim, Diyanet'e tepkisini, birçok alanda gösterdi. Diyanet gelen tepkiler üzerine söz konusu tanımlamaların yer aldığı sayfayı kapattı.


Pembe Vagon uygulaması kaldırıldı


Kadınların kazanımlarından biri de erkeklerin başlattığı imza kampanyası sonucunda Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin metroda tamamen kadınlara ayrılmayan ancak kadınlara öncelik veren vagon uygulamasının kaldırılması oldu. Kadınlar tarafından kabul edilmeyen, hakkında protestolar yapılan ve toplumda cinsiyet ayrımcılığını derinleştirecek 'Pembe Vagon' uygulaması kaldırıldı.


#AhlaksızlıkSizinKafanızda


Bu kazanımla beraber, kadına yönelik şiddete yer veren TV dizilerine herhangi bir yasaklama getirmeyen RTÜK, şarkıcı Hadise'nin klibine "erotik" diyerek ceza kesti. RTÜK'ün kararına sosyal medyadan tepki gösteren Hadise, "Erkektir yapar, kadındır susar zihniyetine karşıyım. Ben bir kadın olarak buna boyun eğmek zorunda mıyım? Hayır" dedi. Hadise'ye destek veren kadınlar ise, #AhlaksızlıkSizinKafanızda diyerek sosyal medyada ses getirdi.


Kadın aktivistler gözaltına alındı


Kadınların kazanımlarının yanı sıra baskılar da artarak devam ederken, Türkiye'nin Efrîn'e yönelik saldırılarına tepki gösteren DTK Eşbaşkanı Leyla Güven gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer yandan ise TJA aktivisti Ayşe Gökkan'da Nusaybin ilçesinde gözaltına alındı.  Ayşe, 11 günlük gözaltı süresi ardından ifade işlemlerinden sonra serbest bırakıldı. Bir diğer olay ise KHK ile kapatılan KJA aktivisti Ayla Akat Ata'nın gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmesi oldu.


Kadın Meclisi toplandı


2018 ilerlerken 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınlar bulundukları her alanda eylemler düzenledi. Diyarbakır, Mardin, Batman, Van'da kadınlar TJA öncülüğünde yapılan mitinglerde buluşurken, İstanbul'da ise her yıl olduğu gibi bu yılda binlerce kadın gece yürüyüşüyle İstiklal Caddesi'nde buluştu. 11 Mart'ta da Kadın Meclisi toplandı ve bir araya gelen kadınlar rotalarını belirledi.


'Göstermelik yasalar istemiyoruz'


Sonraki günlerde meclise gelen çocuk istismarında yaş sınırını düşürmeyi ön gören ve kadınların nafaka hakkını sınırlandıran yasa tasarısı, kadınların gündemlerinin başında yer aldı. Şiddete karşı kesin çözüm yöntemlerini içermeyen yasaya karşı kadınlar, "Göstermelik yasalar değil, çocuk istismarını durduracak çözümler istiyoruz" diyerek çocuk istismarını durdurmanın yöntemlerine dair çalışmalar yürüttü. Tasarı, 24 Haziran'da yapılan Genel Seçim gündemiyle ertelendi.


Kadınların tepkisine neden olan bir diğer önemli olay ise 24 Nisan'da Bangladeş'te yaşandı. Ülkede 8 katlı bir giyim mağazasının çökmesi sonucu çoğu kadın bin 138 işçi hayatını kaybetti. TJA öncülüğünde birçok kentte yapılan eş zamanlı açıklamalarda, "Her yıl yüzlerce kadın katledilmekte iş kazası dahi kabul edilmemektedir" denilerek tepki gösterildi.


#FlormarDeğilDirenişGüzelleştirir


Ekonomik krizin yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandığı Mayıs ayının başlarında ise, Flormar şirketine bağlı fabrikada çalışan kadınların işten çıkarılmasıyla başlayan direniş halen devam ediyor. Sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işlerine son verilen kadınlar, emeğinin karşılığını ve sendikal haklarını savunmak için direnişe geçti. Kadın işçilerin direnişine, TJA, Kadın Meclisleri, birçok kadın sanatçı, aktivist ve gazeteciden destek geldi. Kadınlar bu direnişi, sosyal medyada #FlormarDeğilDirenişGüzelleştirir etiketiyle günlerce paylaştı.


Kadınlarla buluşma


TJA, Mayıs ayında 24 Haziran seçimleri nedeniyle "Özgürlük Kadınlar İçin Demokrasi Cumhuriyet İçin" başlığıyla yayınladığı bildirgede, Demokratik Cumhuriyet Anayasası, kadınların sorunlarını özgürce tartıştığı "Kadın Parlamentosu", adaletin erk'ten kurtarılmasını amaçlayan Kadın Adalet Divanı ve cinsel istismara karşı "Açık Eğitim Bakanlığı" kurulmasını istedi.  TJA ayrıca, Ramazan ayı nedeniyle birçok kentte kurulan Yeryüzü Sofrası'nda kadınlarla buluştu.


Mayıs ayında yaşanan bir diğer gelişme ise Ayla Akat Ata'nın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesi oldu.


Bakanlıklar birleştirildi


24 Haziran seçimlerinin ardından bakanlıklar cumhurbaşkanlığına bağlanırken, kimi bakanlıklar birleştirildi, kimisinde de isim değişikliğine gidildi. Bunlardan biri de içerisinde "kadın" kelimesi dahi geçmeyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak değiştirilmesi oldu. Kadınlar bu duruma karşı "#KadınBakanlığıŞart" diyerek, "Bugüne kadar adliyelerde, meydanlarda, iş yerlerinde, okullarda canı pahasına mücadele eden bizler Kadın Meclisleri'ni nasıl ülkenin dört bir tarafında kurduk ve kurmaya devam ediyorsak; Kadın Bakanlığı'nı da kurmak için her gün çalışmaya, mücadeleye devam edeceğiz" diyerek sosyal medyada eylemdeydi. 24 Haziran seçimleri sonucu Meclis'teki kadın milletvekili oranı ise yüzde 13'ten yüzde 17'ye çıktı. Sadece seçme hakkı değil, seçilme hakkını da tırnaklarıyla kazıyarak elde eden kadınların Haziran ayındaki önemli başarılarından biri de bu oldu.


İlerleyen haftalarda Flormar'a bağlı olan işçi kadınlar sendikal ve çalışma haklarına sahip çıkmaya devam etti. Direnişleri 45 günü aşarken sosyal medyada da kadınlar #FlormarVeYvesRochereBoykot etiketinde buluştu.


Kadınlar bu kez de sanatçı Berna Laçin'e destek oldu


Temmuz ayına geldiğimizde, "İdam çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı" şeklinde idamın çözümsüzlüğüne işaret eden ve devleti göreve çağıran sanatçı Berna Laçin hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapsi istenen ve başlatılan soruşturma sosyal medyada tepkilere sebep oldu. Kadınlar #BernaLaçin yalnız değildir diyerek destek oldu.


'Kadın Bakanlığı Yoksa Biz Varız'


Yaşanan bunca şiddete karşı kadınların ve çocukların haklarını korumaya yönelik bir kadın bakanlığının kurulmamasına hatta mevcut Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Çalışma Bakanlığı ile birleştirilmesine karşı Kadın Meclisleri "Kadın Bakanlığı Yoksa Biz Varız" şeklinde açıklamada bulundu.


Kadınlardan Süleyman Soylu'ya tepki


Kadına yönelik cinsiyetçi ve tehdit içerikli söylemler yine devam etti. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ı arayarak tehdit içerikli konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya kadınlardan tepki geldi. Hem sosyal medyadan hem de yaptıkları açıklamalar ile kadınlar Süleyman Soylu'ya tepki gösterdi.


'Kadın ve çocuk kurumları açılmalı'


Kadınların bir tepkisi de son zamanlarda artan çocuk kayıpları ve katliamlara oldu. Çocuk Hakları Bakanlığı'nın kurularak etkin yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çeken TJA yaptığı açıklamada, KHK'lerle kapatılan kadın ve çocuk kurumlarının derhal açılması gerektiğini vurguladı.


Êzidî kadınlarla dayanışma


Yaz aylarında sık sık yaşanan orman yangınlarına karşı kadınlar yine alanlardaydı. Özelikle Ağustos ayında askeri operasyonların yapıldığı alanlarda çıkan yangınlara kadınlar birçok yerde tepkilerini dile getirdi. Ağustos ayının bir diğer özelliği de Şengal'e yönelik katliamın yıl dönümü olan 3 Ağustos Uluslar arası Eylem Günü olmasıydı. Bu nedenle, Şengal'de zorla alıkonulan Êzidî kadınların 4.yılı için sosyal medyada eylem yapıldı. Eylem, #1DakikaSessizlikleEzidiSoykırımınıHatırlat etiketi ile gerçekleştirildi.


Batman'da evli olduğu erkekten boşanmak istediği için katledilen Kübra Oğur için TJA tarafından yapılan açıklamada, davanın takipçisi olunacağı belirtildi.


Kadınların fuhuşa sürüklenmesine tepki


TJA Urfa bileşenleri ve Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği, Mezopotamya Ajansı'nın haberiyle ortaya çıkardığı Telhamut Çadır Kenti'ndeki fuhuş skandalına tepki gösterdi. Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği'nde yapılan açıklamada, "Görüntü ve ses kayıtları ile desteklenen bu iddialar için henüz resmi kurumlardan hiç bir açıklama yapılmamıştır. Savaş mağduru kadın ve çocukların bu şekilde fuhuşa sürüklenmesi kabul edilir bir durum değildir" denildi.


Telhamut'ta yaşananlar HDP'li vekiller tarafından Meclis'e taşındı. Konuyla ilgili yapılan çağrılara da herhangi bir yanıt verilmedi.


Yaşamı boyunca kadın hakları ve emek mücadelesinde yer alan DTK Eşbaşkanlık Divanı üyesi  Dilek Adsan, geçirdiği beyin kanaması sonrası yaşamını yitirdi. Dilek'in cenazesi Batman'da Korik Mahallesi Mezarlığı'nda defnedildi.


Çoğu kadın 100'ü aşkın kişi gözaltında


Kadına yönelik baskılar Ekim ayında da had safhadaydı. Diyarbakır merkezli operasyon kapsamında yapılan eş zamanlı baskınlarda Diyarbakır, İstanbul, Van, Batman, İzmir, Adana ve daha birçok kentte çoğu kadın 100'ü aşkın kişi gözaltında alındı. Aralarında gazeteci Kibriye Evren, Semiha Alankuş ve Esra Solin Dal ile TJA aktivistlerinin de olduğu çok sayıda kişinin ifadeleri alındı. Gözaltına alınanların bir kısmı ifade işlemlerinden sonra serbest bırakılırken, bir kısmı da sevk edildikleri adliyede savcılık sorgusu ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kibriye ve 26 kişi ise sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.


"Hanımlara para veriyorsunuz, evlenemiyoruz!"


Kadın haklarına yönelik cinsiyetçi söylemler ise hızla devam etti. Bunlardan biri de TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın katıldığı bir etkinlikte erkeklerin "Hanımlara para veriyorsunuz, evlenemiyoruz" sözlerine karşılık; "Sosyal devletin ölçüsünü yerinde tutmakta fayda var" açıklaması oldu. Bu açıklamasıyla kadınların medeni hakkı olan nafaka hakkının kaldırılması yönündeki tartışmalar sürerken, Binali Yıldırım'a kadınlar tepki gösterdi. Kadınlar, iş gücü olarak gösterilmez iken, yıllarca ev içinde verdikleri emeğin karşılığı olan nafakadan da çalışma haklarından da vazgeçmediler.


'Kadının yeri evi değildir'


Kadını dışlayan ve kadın düşmanı söylemler medyada da yer aldı. Yeni Akit Gazetesi "Kadının yeri evidir" şeklinde manşetlerle yayım yapmaya devam etti. Kadınlar ise her alanda yer alacaklarını açıklayarak, söz konusu gazeteye tepki gösterdi.


Şiddeti durdurmak için yürüyenlere şiddet uygulamak…


2018'in sonlarına doğru geldiğimizde kadınlar için bir direniş günü olan 25 Kasım'da neler olduğuna bakmak gerekir. Kadınlar, her sene olduğu gibi bu yıl da İstiklal Caddesi'nde  buluştu. Kadınların yürüyüşü polisler tarafından engellendi. Kadınlar bu engele karşı caddenin bütün sokaklarına dağılarak eylemlerini sürdürdü. Valiliğin kararına tepki gösteren kadınlar, tepkileriyle şiddetin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.


Kadınların tepkisi istifa ettirdi


Kadına yönelik cinsiyetçi söylemlere Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı'nın , "İyi bir ev hanımı olmak bakan, başkan, başarılı bir iş kadını olmaktan elzemdir" sözü de eklendi. Önümüzdeki yerel seçimlerde hiçbir kadın adaya oy vermeyeceğini açıklayan Mehmet Karalı, kamuoyundan gelen yoğun tepkiler sonucunda görevinden istifa etti.


Kadınların mücadelesi yılın son günlerinde de sürdü


Aralık ayında da kadınların birçok konuda mücadelesine devam edildi. TJA öncülüğünde HDP Kadın Meclisleri'nin de katılımıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır il binasında "Örgütlülüğümüz özgürlüğümüz" şiarı ile konferans düzenlendi. Kadınlar bu konferansta bir dizi karar aldı. Öte yandan Roza Kadın Derneği de Diyarbakır'da açıldı.


Gazeteciler tahliye edilmedi


Yılın son günlerine yaklaşırken, Diyarbakır ve İstanbulda yargılanan gazeteciler tahliye edilöedi. Diyarbakır merkezli 9 Ekim'de yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alınan Gazeteci Kibriye Evren'in yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır Adliyesi 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Kibriye'nin ve avukatının savunmasının yapıldığı duruşmada mahkeme tahliye talebini reddetti.Ayrıca  İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan gazeteciler Hicran Ürün ve Reyhan Hacıoğlu için yapılan tahliye talepleride reddedilsi.


Leyla Güven'in eylemine kadınlardan destek


Yılın son günlerine doğru yaklaşırken, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 8 Kasım'da süresiz-dönüşümsüz açlık grevine giren DTK ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in eylemine TJA'lı kadınlar, Van'da, Diyarbakır'da ve İzmir'de destek amacıyla üç günlük açlık grevi eylemine girdi.  Açlık grevindeki kadınlar yapılan baskınlarla gözaltına alındı. Kadınlar gözaltında da açlık grevlerini sürdürdü. Öte yandan Leyla'nın eylemi birçok cezaevinde tutsakların başlattığı açlık grevi eylemleriyle destekleniyor.


Sonuç olarak kadınlar yıl boyunca maruz bırakıldıkları şiddete, baskıya katledilmeye rağmen mücadeleye devam etti.  Kazanımları da oldu, kaybettikleri de oldu, ancak kadınlar yine her alanda birlikte güçlü olduklarını haykırmaktan vazgeçmedi.
Editör: Haber Merkezi