HABER MERKEZİ - Şengal’e dönük bir saldırı hazırlığı olduğunu belirten KNK Eşbaşkanı Zeynep Murad, “Gözlemlediğimiz kadarıyla yabancı güçler Şengal ve Rojava sınırına 2 bin 500 asker yerleştirdi. Amaç Êzidîsiz bir Şengal” dedi. 

Irak Merkezi Hükümeti ile Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) arasında 9 Ekim 2020 tarihinde imzalanan Şengal anlaşması ile birilkte Şengal’e dönük baskı ve saldırılarda arttı. Önce merkezi hükümet ve KDP, Êzîdxan Asayiş Güçleri’nin 24 saat içerisinde Şengal’den çıkarılmasını istedi ancak buna karşı olağanüstü toplanan Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ) öncülüğünde ayaklanan binlerce Êzidî karşı çıkınca karar askıya alındı. Tehditlerin de tepkilerinde sürdüğü kentte daha sonra ise asayiş güçlerinin çıkarılması için 1 Nisan’a kadar süre tanındı. Êzidî halkı, topraklarına dönük tüm tehdit, baskı ve saldırılara karşı direnmeye kararlı.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Zeynep Murad, son gelişmelere ilişkin Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirmelerde bulundu. 

ÊZIDÎSİZ ŞENGAL!

Murad, 9 Ekim 2020’de Bağdat ve Hewlêr arasında imzalanan Şengal anlaşmasına dikkati çekerek, "Herkes çok iyi biliyor ki bu sözleşme Êzidîlere danışılmadan ve Êzidî iradesi dışında imzalandı. Bu sözleşmeyle Êzidîlerin kaderiyle oynanıyor. Şengal’i DAİŞ’e teslim ederek, bir katliam ve soykırıma neden olup kaçanlar bugün Şengal’e tekrar girmek istiyor. Êzidî iradesi olmadan Şengal üzerinden bir takım oyunlar oynanmak isteniyor. Bu sözleşme aslında siyasi çıkarlar doğrultusunda imzalandı. Türkiye’nin talebi ve planları doğrultusunda onaylandı. Aslında bu sözleşme aynı zamanda kanuni yollarla Êzidîleri Şengal'den çıkartmaya yöneliktir. Êzidîsiz bir Şengal kurmak istiyorlar. Ama hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ki Êzidîler eski Êzidîler değil. Bu son soykırımdan sonra Êzidîler ayaklanarak tekrardan dirilip kendi güçlerini kurdular. Êzidî gençleri bugün kendilerini ve toplumunu koruyor" dedi

BÖLGE RAHATSIZ 

Bölge hükümetlerinin Türkiye’nin planları dahilinde hareket etmelerine tepki gösteren Murad, bunun kabul edilir bir yanının olmadığını söyledi. Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve halkın bu sözleşmeden rahatsız olduğunu vurgulayan Murad, “Bu sözleşmenin sadece Şengal için değil, bütün bölge toprakları için bir tehdit olduğu belirtiliyor. Bu sözleşme uygulanırsa büyük bir yıkım olur. Her ne kadar 6 aydır Êzidîler üzerinden psikolojik bir savaş yürütülse de onlar bu savaşa karşı alanlardalar. Êzidîler iradelerini teslim etmek istemiyorlar. Yeni bir fermanın olmasına izin vermeyecekler. Bundan dolayı da ilk günden beri alanlardalar. Farklı eylemlerle bu sözleşmeye karşı duruyorlar. Sadece Şengal'de değil Kürdistan’ın dört bir parçasında bu sözleşmeye karşı ciddi bir tepki ve öfke var. Kimse Êzidîlerin tekrardan bir kırımdan geçmesine izin vermeyecektir” ifadelerini kullandı. 

SALDIRI HAZIRLIĞI 

Şengal'in demografik yapısının değiştirilmesi için hazırlıkların yapıldığına işaret eden Murad, şunlara dikkat çekti: "Aslında bu sözleşmeyle birlikte DAİŞ’in tekrardan Şengal’e girmesi için hazırlıklar yapılıyor. Bu hazırlıklardan biri de Ezîdxan Asayişi'ni pasifize etmektir. Êzidîleri savunmasız bırakıp kaçanlara nasıl güvenilebilir? Bu tehlikelidir. Bunun için Êzidîler iradelerini teslim etmemekte kararlı ve oldukça ısrarlılar. Êzidî çocukları, kendi halkını, topraklarını koruyor. Ama gözlemlediğimiz kadarıyla yabancı güçler Şengal ve Rojava sınırına 2 bin 500 asker yerleştirdi. Saldırı hazırlığı yapılıyor. Asayişin çıkması için süre verilmiş. Zaten bu son günlerde hem bölge devletleri tarafından hem de büyük devletler tarafından çok kirli planlar hazırlanıyor. Şuanda bütün çabaları bu planları Başur'da pratikte sergilemektir. Şengal'in demografisini değiştirmek için hazırlıklar yapılıyor. Bu da büyük bir tehdit oluşturuyor. Türkiye nasıl ki Efrîn'de demografik yapıyı değiştirmek için uğraştıysa, şimdi de aynısını Şengal’de yapmak istiyorlar." 

Kürtlerin bu plan karşısında kalkan olması gerektiğini belirten Murad, "Şuanda ihtiyaç olan tek şey örgütsel bir tavır sergileyip tepkiyi örgütlemek ve büyütmektir. Sadece Şengal için değil bir bütün Kürdistan için direnişçi bir duruş şarttır. Bu plan sadece Şengal ile sınırlı kalmayacaktır” uyarısında bulundu. 

ULUSAL SORUMLULUK 

Şengal'in savunulmasının ulusal bir sorumluluk olduğunu hatırlatan Murad, "Biz KNK olarak Kürdistan üzerindeki saldırıları hiçbir zaman kabul etmedik. Özellikle belirtiyoruz; Şengal üzerinde ki saldırıları kabul etmiyoruz. Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu işgal planları Kürdistani güçler tarafından durdurulabilir. Şengal’i savunmak toplumsal ve ulusal bir sorumluluktur. En son Şengal'de yapılan soykırım insanlığa karşı yapılmış vahşi ve çirkin bir saldırıydı. O saldırı insanlık için yüz karasıydı. Şengal’i sahiplenmek her bir Kürdün sorumluluğu ve görevidir. Bu sözleşmenin Şengal’de uygulanması ile birlikte her Kürt ferdi tehlike altında olacaktır" diye belirtti. 

HEDEF KADINLAR

Şengal'de yaşanacak bir katliamdan Bağdat ve Hewlêr'in sorumlu olacağının altını çizen Murad, "Bırakın Êzidî toplumu kendini korusun. Bırakın kendi kendilerini yönetsinler. Bugün bir bütün Irak toprakları üzerinde ciddi bir tehdit var. Hala huzurlu ve güvenli bir ortam yok. Bu yüzden sözleşme uygulanırsa Türkiye amacına ulaşacaktır. Gün tepkiyi büyütme günüdür. Bu sözleşmeye karşı herkes tavrını ortaya koymalıdır. Özellikle bizim kadınlara çağrımız var; tekrardan Şengal şahsında Êzidî kadınları hedefte. Kadın onurunu hiçe sayan bu zihniyete karşı durun. Bağdat ve Hewlêr'e de çağrımız; oyunlara gelmeyin, bırakın Şengal'i Êzidîler yönetsin” dedi. 

MA / Zeynep Durgut

Editör: Haber Merkezi