banner9

banner8

Eski Bitlis Eğitim-Sen Şube Eş Başkanı Hüseyin Güzeldere: keşkeleri olmayan bir tavrımız vardır

      BİTLİS- ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ RÖPORTAJ; 10 09 2016 tarihinde 672 sayılı KHK ile ihraç edilen KESK’e bağlı EĞİTİM-SEN  Eski Şube Eş Başkanı Hüseyin Güzeldere Genel Yayın Yönetmenimiz Hamza Özkan’in sorularını yanıtladı.  

Haberler 07.12.2018, 12:23 07.12.2018, 12:23
80
Eski Bitlis Eğitim-Sen Şube Eş Başkanı Hüseyin Güzeldere: keşkeleri olmayan bir tavrımız vardır

 

 

 

BİTLİS- ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ RÖPORTAJ; 10 09 2016 tarihinde 672 sayılı KHK ile ihraç edilen KESK’e bağlı EĞİTİM-SEN  Eski Şube Eş Başkanı Hüseyin Güzeldere Genel Yayın Yönetmenimiz Hamza Özkan’in sorularını yanıtladı. 



Bize biraz kendinizden bahseder misiniz, hayata nasıl bakarsınız, nelere değer verir, neleri önemsersiniz, olmazsa yaşayamam dediğiniz şeyler nelerdir?

Yaşamımın tüm evrelerinde gerek kendi yaşantımda gerek çevremdeki insanlarda gördüğüm tek şey hayata pozitif bakmak gerektiğidir. Belki bugün için birçok olumsuzluğu yaşamış olabiliriz ancak bu asla hayata tutunma sebeplerimizi geri plana itmemelidir. Haklı olduğum hiçbir konuda hakkımdan vazgeçmediğim gibi tüm hayatım boyunca olaylara emek eksenli baktım. Emeğin olduğu bir yerde mutlak surette güzelliklerde vardır ve hayatımı emek vererek, mücadele ederek, haklı olduğum her konuda kendimi sorumlu hissederek yaşadım. Çerçeve sürekli olarak dürüstlük doğruluk ve insanlık yönündeydi ve sosyal çevremde en önemsediğim değerlerim de bunlardır. İnsan fakir olabilir, zengin olabilir, dindar olabilir, ateist olabilir hiç fark etmez ama insan önce insani değerlere sahip olmalıdır. Haksızlığa karşı bir duruşu olmalı, insanın emeğe karşı saygısı olmalı insanın ve en önemlisi kendisine istediği bir şeyi diğerine de hak görmelidir insan.

Hayatı çok sade yaşayan biriyimdir. Etliye etli, sütlüye sütlü, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek kadar basit ve sade bir hayatım oldu; haliyle bir parça ekmek, bir baş soğan ile yaşayabilirim. Olmazsa yaşayamam diyebileceğim bir şey yok. Sadece ailem ve çocuklarım kendi hayatımdan vazgeçecek derecede öneme sahiptir.



Kanun Hükmünde Kararnamelerle(KHK) yönetilen bir ülke konumuna geldik Yeni Türkiye’de? KHK’lerle önce akademisyenler ihraç edildi ve her yeni kararnameyle birçok kişi işini kaybetti. Sizi ihraç ederken bir neden gösterdiler mi? Yeni Türkiye’nin kabul edemediği hangi eylemi gerçekleştirdiniz?

Aslında darbe diye lanse edilen bir olaydan sonra ülkenin böyle yönetilmesi bizim ülkemizin geçmişi açısından pekte yeni bir şey sayılmaz. Her ne kadar bizim kuşak yaşamasa da Türkiye’de geçmişte yapılmış olan gerek askeri gerek siyasi darbeler tarihine baktığımızda bu son sözde darbe olayı bana pekte yabancı gelmedi. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden tutun 12 Eylül askeri cunta ihtilaline kadar tüm kılcal damarlarına kadar darbeleri yaşamış bir coğrafyadayız. Bence bunlar sadece toplumu her 20-30 yılda bir dizayn etmeye yönelik sistematik işleyişlerdir. Geçmiş dönemlerde de darbe sonrasında emekçiler, akademisyenler, aydınlar, eğitimciler ve halk zarar görmüştür; bugün de yine aynı tiyatro sahnesi sergilenmektedir. İstedikleri kadar Ülkeyi KHK’lar ile yönetmeye çalışsınlar; direnen her zaman haklı olandır ve hakkını illaki alacaktır bence.

Bu yeni Türkiye’nin en sevmediği şey gerçekleri ulu orta söyleyenlerdir ki biz eğitimciler yaşamın her alanında doğruyu savunduğumuz için, iyilikten, güzellikten, emekten, barıştan, kardeşlikten bahsettiğimiz ve bunlardan yana olduğumuz için ihraç edildik.

Benim gibi on binlerce insan ihraç edildi, evet ama bana sorarsanız ben eğer masa başı çalışan bir memur olsaydım belki çok fazla etkilenmezdim ama bir öğretmenin ihraç olması demek öğrencilerinden okulundan men edilmesi demek ve bu gerçekten çok ağır bir durum. Öğrencilerimi çok özlüyorum, onların gözlerindeki ışıltıyı özlüyorum. Bizler o çocuklarla var olduk, o çocuklar yoksa bizde yokuz ve başka hiçbir meslek bir öğretmenin yaşamında bu kadar yer edemez. Haliyle adaptasyon sorunu, psikolojik sorunlar yaşıyor insan ama bunun da ilacı içimizdeki umut ışığının asla sönmemesi, azmin asla yılgınlığa yer vermemesidir. Biz bütün bunların üstesinden gelebilecek iradeye sahibiz.

İhraç kararına itiraz ettiniz mi, hukuki süreç hakkındaki düşünceleriniz neler, hukuk sisteminden ümitli misiniz?

İhraç kararına itirazda bulunduk, dilekçelerimizi gerekli mercilere verdik ama açıkçası hukukun olmadığı, adaletin hüküm sürmediği bir ülkede hukuki süreçlerin hiçte lehimize işleyeceğini düşünmüyorum. Gideceğimiz en son nokta AİHM oradan çıkacak olumlu bir kararın bu ülkedeki tek adam zihniyetinde bir karşılığı olabileceğini düşünmüyorum. Aslında son dönemlerde ülkenin içinde bulunduğu bu kaotik durumdan sonra kendimden çok koca bir ülkeye üzülüyorum nasıl olurda bir ülke bu duruma sokulur. Şayet böyle giderse çok değil bir iki yıl sonra kalan tüm memurlar emeklerinin karşılığını alamayacak hale gelecek çünkü ortada ne devlet kalacak ne başka bir şey!

Bitlis’te KHK’yle kaç kişi ihraç edildi, ihraç edilen diğer meslektaşlarınızla iletişiminiz var mı, birbirinize destek oluyor musunuz?

KESK bünyesinde il genelinde zannedersem 30 civarında arkadaşımız ihraç edildi, zaman zaman bir araya gelip sohbet ediyoruz, değişik etkinliklerde bir araya gelmeye çalışıyoruz. EĞİTİM –SEN ve KES’liler olarak geçmişten bugüne bir mücadele ve dayanışma kültürünün içindeydik her ne kadar ihraç olsak da o ruh hala taptaze ve asla eskimedi.

bitlis eğitim sen başkanı hüseyin güzeldere ile ilgili görsel sonucu

İhraç edildikten sonra maddi sıkıntıları nasıl aştınız, iş bulabildiniz mi, şuanda çalışabiliyor musunuz?

Elbette maddi sıkıntılar yaşadım bir şekilde hayatımızı devam ettiriyoruz. Âmâ asla ve asla boyun eğen, pişman olan bir his taşımadık, keşkeleri olmayan bir tavrımız vardır ve yine haklıdan mazlumdan yanadır tavrımız. Aslında ağır şeyler yaşadık ama ideolojimizin, mücadelemizin, düşüncelerimizin bize vermiş olduğu bir dirençle bu hayatta yaşayabileceğimiz bir iğne deliği dahi olsa orda yaşamaya değer buluyoruz hayatı.

Kültürel, Sanatsal ve bilimsel çalışmalara nasıl bakıyorsunuz, var mı bir çalışmanız?

Ben bağlama çalıyorum, üniversite yıllarında çalmaya başladım, zaman zaman arkadaşlarla bir araya geldiğimizde türkülerimizi çalıp söylüyorum. Bir hobi olarak devam ettiriyorum ve bu zor dönemlerde kültürel sanatsal aktiviteler insana daha bir doyurucu geliyor ve gerçekten çok da faydalı oluyor.

İhraç edildikten sonra yaşadığınız zor günlerde yeterince desteklendiğinizi düşünüyor musunuz, kimler sizin yanınızdaydı bu süreçte?

Bitlis’te ihraç olduğum ilk dönemlerde gerek arkadaşlardan gerek halktan esnaftan ciddi anlamda manevi destek gördüm, sürekli olarak moral veren, destek çıkan tavırları gördüm. Tabi bu süreçte en büyük desteği ailemden aldım, hiçbir zaman beni yalnız bırakmadılar. İlginç olan tuzu kuru olan memur öğretmen arkadaşların tavırlarıydı. Bir şeyi çok iyi anladım ki hayatını bankamatik ile idame ettiren memur beyni kesinlikle esareti kabullenmiş beyindir. Beni en çok rahatsız eden insanların ikiyüzlülüğünü görmek oldu ve genelde bu devlete bağımlı memur tayfasıydı.

İhraç edilen insanlarımız için neler yapılabilir, nasıl desteklenebilirler, bu konuda neler söylersiniz?

İhraç olan bir insanın ilk olarak manevi desteğe ihtiyacı vardır ki moral, motivasyon açısından hayata daha sıkı sarılabilmesi açısından bu çok önemli bir noktadır. Bu konuda sendikamız EĞİTİM-SEN’den beklentimiz olabilir. Arada bizleri hatırlamaları güzel olur

Nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz kendiniz ve Demokrasi, eşit yaşam, Barış, sendikacılık adına?

Aslında her şey değişti ama hayallerimiz olduğu gibi duruyor. Barışın, kardeşliğin, eşit yaşamın, özgürlüğün ve demokrasinin olduğu, emeğin sömürülmediği, çocukların güldüğü, anaların ağlamadığı bir dünya özlemi ile yaşadık ve hala öyle yaşıyoruz. Sendikacılık konusunda ise yıllarca emek verip anlatmamıza rağmen maalesef hala 3. dünya ülkelerindeki kadar sendikal örgütlülüğe sahip bir ülkede yaşıyoruz. Gelişmiş toplumlarda sivil toplum örgütleri ve sendikalar çok ciddi mücadele ağına ve söze sahiptir, daha örgütlü, daha bilinçli, toplumlarda sendikalaşama oranı ülkemize göre çok daha yüksek ve yaşam standartları bize göre çok daha iyi bir durumda. Ama yoksulluk sınırının altında bir ücret alan memur kesiminin, bir işçi sınıfının bu sistemle barışık yaşayıp sistemin üretip büyüttüğü sendikalara üye olmasını anlayabilmiş değilim. Bu nedenle Türkiye’de sendikaların geleceğinin toplumun gelecekteki değişimine bağlı olarak gelişeceğini düşünüyorum. Bu toplum, bu bakış açısıyla kölelikten öteye geçemeyeceği gibi mevcut sistemin devamını sağlayan sendikalar da bu toplumu bir adım öteye taşıyamayacaktır.

Ötekilerin Gündemi olarak teşekkür ederiz

 

 

Yorumlar (0)
banner44
Günün Anketi Tümü
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Bandırmaspor 26 40
9. Manisa FK 25 39
10. Boluspor 25 38
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 27 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü