İşverenin haklı fesih gerekçesi olmadığı halde Kod 29’dan işten çıkarılan işçi, arabulucu ve dava yoluyla feshin haksızlığını tespit ettirebilir ve Kod 29’u sicilinden sildirebilir.
Okurumuzun Sorusu:

Merhaba ben 3 ay önce 29 kod ile işten çıkarıldım. 23 yaşında bir kadınım ilk bir şey olmaz dedim üzerine düşmedim bu durumun ama şimdi iş bakıyorum ve herkes ahlaksız, namussuz, aklınıza gelebilecek kötü şey biri gibi bakıyorlar. Hiçbir suç işlemediğimi hiçbir yanlış yapmadığımı dile getirsem de hep soru işareti ile bakıyorlar imalarda bulunup iş vermiyorlar. İşveren bana “4 aylık deneme süren bitti işten çıkarıldın eşyalarını topla” dedi ben de “daha önceden keşke dile getirseydiniz ona göre kendimi ayarlardım ve pandemi sürecindeyiz” dedim ve işten çıkarma gibi bir durum olmadığını söyledim. Bana “sen benim kim olduğumu bilmiyor musun istediğim gibi çıkarırım” dedi ve ertesi gün 29 kod verdi SGK’dan 29 kodla çıkarıldığıma dair mesaj geldi. İşe girerken hiçbir sözleşme yapılmadı. İş süresince hiçbir uyarı hiçbir kavga ve saygısızlık olmadı. Avukat aracılığıyla ihtar ve SGK ya iadeyi taahhüt gönderdik bunlardan bir şey çıkmadı. İş görüşmelerine gidiyorum ve bulunduğum sektörde herkes birbirini tanıyor sürekli bıyık altından gülmeler, imalarda bulunmaları çok üzücü kadın olarak bu kodun altında cidden çok eziliyorum. Bu yaşananlardan dolayı hakkımı aramak istiyorum. Sizden ricam nasıl bir yol izlemeliyim ne yapmam gerekiyor, süreç nasıl işliyor ve ne kadar sürüyor bu konu hakkında yardımcı olursanız çok mutlu olurum.

Geçtiğimiz yıl Nisan ayında işten çıkarma yasağı getirildiğinde, bu işten çıkarma yasağının eksik ve sorunlu olduğuna dikkat çekmiş, gerekli önlemler alınmadığı için bu yasağın İş Yasası’nın 25/2 maddesine (SGK Kod 29) dayanılarak yapılacak işten çıkarmaları adeta teşvik ettiğini vurgulamıştık. Detaylar için: Yasağın altı boş, ücretsiz izin zorunlu!

Benzer uyarılar sendikalar ve birçok iş hukukçusu tarafından da yapıldı. Ancak bu uyarılara kulak asılmadı ve birçok patron hiçbir haklı gerekçeleri olmadığı halde işten çıkarmak istedikleri işçileri “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” gerekçesiyle haklı fesih yoluyla işten çıkarma yoluna gitti.

İş Yasası’nın 25/2 maddesinde (SGK Kod 29) belirtilen “ahlak” aslında gündelik dilde kullanılan “ahlak”, “namus” anlamına gelmiyor. Ancak bu hiçbir anlam ifade etmiyor çünkü yasadaki kullanım amacı ne olursa olsun, gündelik yaşamda bu kavram bu biçimde algılanıyor ve okurumuzun örneğinde olduğu gibi 25/2’den işten çıkarılan işçilerin etiketlenmesine, yaftalanmasına yol açıyor ve iş bulmalarını zorlaştırıyor. Bu durumdan en çok da kadın işçiler etkileniyor.

Dolayısıyla hem İş Yasası’nda kullanılan kavramın değiştirilmesi hem de İş Yasası 25/2’e (SGK Kod 29) dayanan haksız işten çıkarmaların da derhal yasaklanması ve haksız bir biçimde işten çıkarılan işçiler için çözüm bulunması gerekiyor.

Gelelim okurumuzun durumuna.

Öncelikle belirtmek gerekir ki İş Yasası’nın 15. maddesine göre deneme süresi en çok 2 ay olabilir ve bu süre toplu iş sözleşmeleri ile 4 aya kadar artırılabilir. Açıkça görülüyor ki okurumuzun çalıştığı işyeri sendikalı ve toplu iş sözleşmeli bir işyeri değil. Dolayısıyla deneme süresinin toplu iş sözleşmesi ile 4 aya uzatılmış olması söz konusu değil. Dolayısıyla işverenin “4 aylık deneme süren doldu” gerekçesinin, iddiasının hukuken hiçbir değeri yok.

İşveren okurumuzu hiçbir somut haklı fesih gerekçesi olmadığı halde, okurumuz sırf yasal haklarını bildiği ve ifade ettiği için İş Yasası 25/2 üzerinden işten çıkarmış. Haklı bir gerekçe olmadığı için bu haklı fesih değil, haksız fesihtir.

Henüz 6 ayı dolmadığı için okurumuzun işe iade yoluna gitmesi olanaklı değil. Ancak okurumuzun yapabilecekleri var.

1) Okurumuz avukatı aracılığıyla arabulucuya başvurarak “haksız feshin” tespitini ve yasal haklarını isteyebilir. Okurumuzun ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve işverenin haksız feshi nedeniyle uğradığı zararın (örneğin iş bulamama nedeniyle yaşanılan gelir kaybı) tazminini ve diğer yasal haklarını (içeride kalan ücret, fazla mesai ücreti vb.) talep edebilir. Arabulucuda anlaşma olmadığı takdirde okurumuz dava yoluna gidebilir. Ne yazık ki arabulucu, iş mahkemesi ve temyiz süreci ile birlikte bu süreç toplamda 1,5-2 yıl sürebilir.

2) Yargı sürecinde okurumuzun haksız fesihle işten çıkarıldığı tespit edildiği takdirde okurumuz yukarıda belirttiğim haklarını alabileceği gibi haksız feshi gösteren arabulucu ya da mahkeme kararı ile birlikte İŞKUR ve SGK’ya başvurarak kayıtların düzeltilmesini sağlayabilir yani Kod 29’u sildirebilir. Ne yazık ki işveren kendi düzeltme yoluna gitmediği sürece, arabulucu ya da mahkeme kararı olmaksızın işçinin Kod 29’u değiştirmesi mümkün değil.

3) Okurumuz işverenin işten çıkarma yasağına aykırı davranışı nedeniyle işverene idari para cezası kesilmesini de sağlayabilir.

Son olarak şunu da belirtelim. Okurumuz yaptığı iş başvurularında son işten çıkarma nedeni sorulduğunda ya da işe başvuru formunda böyle bir soru olduğunda, 25/2 (Kod 29) yanıtını vermek yerine “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi” (Kod 4) yanıtını verebilir ve dayanak olarak da yargıya yaptığı başvuruyu gösterebilir.

Editör: Haber Merkezi