Vangölü Aktivistleri Derneği üyeleri ve bir grup Van Gölü sevdalısı, herkes evinde bayram telaşı yaşarken, onlar 4 bin 85 metre yüksekliğindeki Süphan dağını tırmanıyordu.

Neden?

“Vangölü Koruma Kanunu” çıksın diye!

Tırmandılar, zirveye çıktılar, iki günlerini böyle geçirdiler.

‘Neden böyle bir kanuna ihtiyaç var?’ derseniz; hani “kanun” demişken, çünkü Van Gölü etrafında bir kere Kıyı Koruma Kanunu’na uyulmuyor! Çekilen duvarlara, yığılan molozlara, kanunun öngördüğü ölçüleri tanımadan yapılan işgallere baktığınız zaman, bu kolayca anlaşılıyor zaten.

İkincisi, havzada bulunan herkes gölü elinden geldiğince kirletiyor; kurumlar, belediyeler, vatandaşlar herkes, kirletme imkânı en düşük olanlar bile döne dolaşa elindeki izmariti göle fırlatıyor, o derece bir duyarsızlık!

Van ve Bitlis illerini ve bağlı ilçelerini ilgilendiren havzadaki Arıtma Tesisi mevzusu ise çok ciddi bir muamma olarak devam ediyor, havzadaki çöp depolama konusu da ha keza…

Peki Van Gölü’nün Van, Bitlis ve bölge turizmi için önemini burada tekrarlamamıza gerek var mı..?

İşte bu nedenlerle bayram günlerini Van Gölü için harcayan aktivistler, Süphan dağı zirvesinde şu çağrıyı yaptılar:

“Bir an önce Vangölü Koruma Kanunu çıksın, yoksa Everest’e tırmanacağız”

Van Gölü için Everest’e tırmanmak..!

Haksızlar mı?

Aslında sadece onlar değil, tüm Van Gölü sevdalısı dağcılar böyle bir karar alırsa, ne kadar da yerinde olur!

Nepal ile Çin sınırında yer alan Everest, dünyanın en yüksek noktası, yani 8 bin 848 metre.
Türkiye’den şimdiye kadar ünlü dağcı Nasuh Mahruki 1995 yılında, Eylem Elif Maviş ise 2006 yılında Everest zirvesine tırmanış gerçekleştirdiler.

Onlarınki bireysel başarı niyetineydi, neden Van Gölü sevdalısı dağcılar da, yeryüzünün önemli bir değeri olan, sadece havzada bulunan Van Gölü için Everest’e tırmanmasın!

Tabi Nepal ve Çin’den söz etmişken, insanın aklına şöyle bir soru da gelmiyor değil:

“Van Gölü bugünkü haliyle Nepal ve Çin’de olsa, Nepallı ve Çinli aktivistler, dağcılar nerelere tırmanmazdı?”

Sanırım dünyada tırmanmadık dağ bırakmazlardı.

Ve tabi şöyle bir soru da:
“Van Gölü, Nepal ya da Çin’de olsaydı, Van’daki gibi mi olurdu?”

Bu soruyu kime sorarsanız, “Van Gölü nerede olsa, orası çok mükemmel bir turizm şehri olurdu” diyecektir size.

Ama ne yazık ki her taraftan bir birine eklemlenen duyarsızlık nedeniyle, Van bir türlü turizm şehri olamıyor.

Van Gölü gibi bir değere, siz havzadaki doğal güzellikleri ve tarihi değerleri de eklediğinizde, içiniz biraz daha sızlıyor!

İşte size bir başka soru:
“Vangölü Koruma Kanunu diye bir kanun çıkarmak neden zor?”

Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel, Süphan dağını nefes nefese tırmanırkan, “Van Gölü için kendimizi dağlara vurduk” demişti, insanlar kendilerini dağlara vurmadan bu kanunu çıkarmak mümkün olsun artık!

kaynak: /www.prestijgazetesi.com/
Editör: Haber Merkezi