ANKARA - Gazeteci-Yazar Hüseyin Aykol, HDP’nin deklarasyonunun gelecek dönem siyasetinde ön alıcı bir rol üstleneceğini belirterek, "HDP, ‘Benim derdim demokrasidir' diye, Millet İttifakı’na beyanda bulundu. Şimdi adım atmak sırası Millet İttifakı’nda" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 11 ilkeden oluşan “Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu”nu açıkladı. Deklarasyonda, demokratikleşme, Kürt sorunu, yoksulluk, ekoloji ve kadın sorunlarına dair çözüm önerileri ve politik gelişmelere dair ilkeler açıklandı. HDP, deklarasyonla toplumsal taraflara ve siyasi aktörlerle müzakere etmeye, ortak mücadeleye ve ortak yönetime hazır olduğunu vurguladı. 

Deklarasyonu açıklandığı salonda takip eden gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, önümüzdeki dönemin siyasi öncülüğü açısından deklarasyon önemli olduğunun altını çizdi. Aykol, deklarasyonun “Kürt sorununda muhataplık” başta olmak üzere gündemdeki birçok siyasi tartışmaya cevap niteliği taşıdığını söyledi. Aykol, Türkiye’nin yönetimine talip olan HDP’nin, bütün kesimlerin sorunlarına değindiği ve çözümünü ortaya koyduğu bir deklarasyonu açıklandığını ifade etti.

‘ADALET VE BARIŞ’ VURGUSU

Aykol, şöyle devam etti: “Çok derli toplu, iktidara geldiğinde ne yapmak istediklerini ortaya koyan bir parti programı gördüm. Ana hatlarıyla şu vurgular çok önemli; ‘Tek adam rejimi kesinlikle kabul edilemez ve bu rejimden kurtulmamız lazım. Yapılan ilk seçimlerde parlamenter rejime dönmek gerekiyor. Ancak tek başına parlamenter rejim ülkenin demokrasisi ve kuvvetler ayrılığı açısından tek başına bir çözüm değil. Biz parlamenter rejime geçtiğimizde, adalet, barış istiyoruz.’ Dolayısıyla dikkatli çalışılmış ve başarılı bir program olarak gördüm.”

İLKELERİNİ ORTAYA KOYDU

HDP’nin de Kürt sorunu içine sıkıştırılmaya çalışıldığına dikkati çeken Aykol, “HDP bütün kesimlere çözüm getirmek, bu anlamda iktidara talip olan bir program açıkladı. HDP kendisini ‘Kürt sorunu nasıl çözülür, muhatap kimdir’ gibi tartışmalardan çekip esasen gidilmek istenen parlamenter rejimin nasıl olması gerektiğine yanıt verdi. Bu anlamda, cumhurbaşkanlığı aday tartışmasına da hiç girmedi. Onun yerine demokratik bir ülkenin nasıl yönetileceği konusunda ilkelerini ortaya koydu” dedi.

SIRA MİLLET İTTİFAKI’NDA 

Deklarasyonun geçiş döneminde ayrı bir öneminin olduğunu vurgulayan Aykol, geçiş döneminde yeni seçilecek cumhurbaşkanının, parlamenter sisteme geçmek için kimi kararnameler çıkarması gerektiğine işaret etti. Toplumun önüne giderken Millet İttifakı’nın da yapacakları konusunda halka söz vermeleri gerektiğini belirten Aykol, “HDP’nin de şu anda altına imza attığı, bütün halk kesimlerini kapsayan bir metin var. Gençlerin internet ihyacını bile not almışlar. Adalet sisteminin ve yerel yönetimlerin nasıl olması gerektiği konusunda son derece kısa ve öz program var. Şimdi beklenen Millet İttifakı’nın nasıl bir metne imza atacağı. HDP’nin ortaya koyduğu metinden ileri bir metin beklemiyorum ama en azından yakın ilkeleri içeren deklarasyonu onların da açıklamaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘HDP ÖNCÜ OLDU’

Gelecek dönem siyasetini şekillendirme konusunda HDP’nin deklarasyonunun olumsuz noktalarda ön alıcı bir rol üstleneceğini söyleyen Aykol, “HDP, ‘Benim derdim cumhurbaşkanının kim olacağı değil, demokrasidir. Demokrasi anlayışım budur. Siz bu anlayışın neresindesiniz? Ben isimleri tartışmıyorum, bu ilkeler bazında bir aday seçin’ diye, özellikle Millet İttifakı’na beyanda bulundu. Şimdi beyanda bulunmak ve adım atmak sırası Millet İttifakı’nda. Bu sadece Kürt seçmeni için geçerli bir şey değil, Erdoğan rejiminden kurtulmak isteyen bütün halka verilmesi gereken bir sözdür” şeklinde konuştu.

MA / Berna Kişin

Editör: Haber Merkezi