Şimdi tarihin çöp sepetinde olan Franco faşizminin yerle bir ettiği Guernica’yı zaman ve mekan itibariyle görmemişsek de Picasso’nun her defasında alıp götüren tablosundan ve tabi ki bitmeyen direniş ruhundan iyi biliriz. Bilir ve Güvercinka’yı görür, yaşarız daha dün, daha demincek.

Şimdi tarihin çöp sepetinde olan Franco faşizminin yerle bir ettiği Guernica’yı zaman ve mekan itibariyle görmemişsek de Picasso’nun her defasında alıp götüren tablosundan ve tabi ki bitmeyen direniş ruhundan iyi biliriz. Bilir ve Güvercinka’yı görür, yaşarız daha dün, daha demincek. İşte Emine Ana, ak saçlarının uçamayan güvercinleri meydanda çırpınmakta.

Hüda’nın yeşil eşarbı, aklına çok şey gelmişçesine sessiz bir çığlıkla direnmekte. Güvercinka burası, Güvercinka! “Güvercin tedirginliği”mizin ürperttiği meydanın her bir santimi 23 yıldır olduğu gibi avaz avaz bağırmakta, hiçbir baskı kesemez bu sesi. Güvercinka! Saçların karışmış birbirine, başların, gözyaşların; Guernica’nınkiler gibi. Solukların karışmış birbirine, kollarını darbelenmelerin, ezilmiş papatyaların.

Güvercinka, Picasso’nun fırçaları canlı robotlara yetişemiyor, biber gazları boyaları boğuyor. Picasso bu “tabloya” yetişemiyor. İşte Arat orada oturmaya çalışıyor, siyah saçları kayıp çocuklar için uzun bir gece oluyor. Ahmet’in gözlüğünü saklamak istiyor bulutlar. Dünyanın tüm ağaçları kollarını uzatıp babasını koruyamamış olmanın sonsuz acısıyla Arat’ı korumaya koşuyor. Picasso’nun fırçası Arat’ı çizemiyor. Sığırcıkları konuyor Hüda’nın eşarbına.

Cumartesi Anneleri’ne koşuyor Guernica. Barikatlar geliyor Plaza de Berxwedan’a, Madridli, Mardinli direniş şarkıları canlı robotlar ordusuna ve gaz dumanlarına galebe çalıyor. Emine Ana’nın ak güvercinleri vurulamıyor, tutuşan kibrit çöpleri zulmün devranını ateşe vermeye başlıyor. Garo’nun hüzünlü yüzünü çizemiyor Picasso. Fırçalar şimdi küskün, Güvercinka’ya gelen Guernica bembeyaz kanatlarıyla sarıyor Anneleri, kayıp çocukları, eskimez suretleri, asla yılmayan temiz elleri, kanlı postal ve süngülerin korkutamadığı yürekleri.

Güvercinka ve Guernica sımsıkı sarılıyor, Picasso fırçalarıyla dans ediyor, boyalarıyla flüt çalıyor. “Franco’lar gitti, Franco’lar gidici, ama Guernica sonsuz. Guernica şimdi Güvercinka” diyor Emine Ana’nın beyaz bulutlara karışmış saçları. Picasso, Arat’ın yüzünü ışıkla tamamlıyor, kalbini çiçeklerle. Garo’nun saçlarına zambaklar konduruyor, Ahmet’in gözlüğünü göğe asıyor, Hüda’nın eşarbına kelebekler serpiyor. Güvercinka, Guernica’n var imdadına koşan, Picasso’n var, katliam için “hayır bayım, siz yaptınız” diyen. Daima Güvercinka!

*Bilinir, Guernica tablosu için “Bunu siz mi yaptınız?” diye soran faşist subaya “Hayır bayım, siz yaptınız” der Picasso.

( Kaynak yeni yaşam gazetesinden konuk yazar Elend Dicle Aydın yazdı)