Van'ın sürgün halleri ve yeni Vali Özalp'ta yaşanmış gerçek bir olaydır ve yıllardır anlatılır. 80'li yıllarda ilçeye yeni atanan Bilecikli Kaymakam, tebdili kıyafet kurumları denetime çıkar ve bir memuru mesai saatine uymayacak durumda yakalar.

 

 

 

 

Van'ın sürgün halleri ve yeni Vali

Özalp'ta yaşanmış gerçek bir olaydır ve yıllardır anlatılır.

80'li yıllarda ilçeye yeni atanan Bilecikli Kaymakam, tebdili kıyafet kurumları denetime çıkar ve bir memuru mesai saatine uymayacak durumda yakalar. Kendisini azarlar : 'Seni sürgüne göndereceğim'

Bizim memur sağına bakar, soluna bakar ve biraz düşündükten sonra gülerek der ki 'Sayın Kaymakamım burası zaten sürgün yeridir ve en son ilçedir.Başka nereye göndereceksiniz''

Memurun söyledikleri üzerine kendisinin de sürgünde olduğunu fark eden Kaymakam, bu duruma çok içerlenir ve bizim memuru 'Kalorifer kazanına görevli olarak' sürgün eder.

Sürgün denilen olgunun en uzak yer olarak algılandığı ülkemizde Van, Şırnak, Hakkari ve Kars batı illerinde çalışan memurlar için her zaman büyük 'Tehdit' oluşturmuştur. Daha geçen yıl bir televizyon dizisinde polis komiserinin alt kademe polis memuruna 'Seni Digor'a sürgüne göndereceğim' demesi büyük tepkilere neden olmuştu.

Van'da hala böyle algılandığından mütevellit, şehrimize gönderilen mülki-amirler yeni bir şey söylemek yerine 'Şark hizmetimi bitirip, kazasız belasız buralardan gideyim' duygusuyla hareket ediyor.

Bu Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana böyledir ve hiç değişmemiştir. Bu yüzden yıllardır hep söylüyorum yerelden ve yerinden yönetimin muhakkak güçlendirilmesi gerekiyor.

Dünyanın her yerinde yöneticiler bir yere yönetici olarak atandıklarında ya da seçildiklerinde topluma yeni şeyler söylerler. Gerçekleşmeme ihtimali yüksek olsa da umut vaat ederek toplumsal motivasyonu arttırma ve bu vaatler etrafında toplumu kenetlemeye çalışırlar. 'Yalanda olsa' o bölge insanının geleceğe güvenle bakmasını ister.

Ama bizim Van'a atanan yöneticiler bir türlü bunu beceremedi.

Necdet Takva gibi sürekli vizyondan söz eden biri bile AKP adayı olduğundan beri yeni bir şey söyleyemedi. Demek ki neymiş?;;; vizyon sahibi değilmiş.

M.Emin Bilmez, yeni görevine atandıktan sonra bize yeni bir şey söyleyecek diye beklerken, o da geleneğe uydu ve eski Valiler bize neyi söylediyse o da onları tekrarladı durdu.

Bir kısım Van medyasının tabiriyle 'Çiçeği burnunda Vali' Bilmez, Van'ın demografisini, durumunu iyi bildiğini belirterek Van Çevre Yolu, OSB Lojistik Üssü, yeni şehir stadyumu, atık su arıtma tesisi, kent içi ulaşım mastır planı ve haf raylı sistemi gibi projeleri hayata geçirerek evvelleri gibi Van'ın cazibe merkezi yapacağını, marka bir şehir yaratacağını söylüyor.

Hatta daha önce ki valilerin söylediği 'Yeni emniyet binaları ve hükümet konakları' klişesini bile gelecek için bize proje olarak sundu.

Pekte öyle 'Çiçeği burnunda' bir hali yok anlayacağınız!

Van'a gelen mülki amirlerin hepsi hazır olan şablona uyum gösteriyor ve yeni bir şey söyleyemiyor.

Bir kısım Van medyasının 'Van'dan önce görev yaptığı Ardahan'da çok sevilen Vali' şeklinde ki haberlerini hiç anlayamadım. Ardahan'dan birilerini arayıp oranın ahalisiyle mi görüştünüz... Tamam siz sevebilirsiniz ama bari başkalarının adına karar vermeyin. Nereden biliyorsunuz Valinin Ardahan'da çok sevildiğini.

Yeni Vali yeni şeyler söyleyebilirdi pek ala...!

Mesela, parkomat soygununa son vereceğini... ya da son iki yıldır yaşanan olumsuzluklarla ilgili bir inceleme yapacağını, VASKİ'de yaşanan yolsuzlukluk iddialarını araştıracağını, elektrik kesintilerine son vereceğini söyleseydi bugün Van'da bambaşka bir hava olurdu.

Ama bunları söylemek yerine Van'ı 2023 Türkiye'sine hazırlayacağını söyleyerek siyasi iktidara selam gönderiyor.

Ne Vali, ne Takva ne de diğerleri yeni bir şey söyleyemezler... Neden biliyor musunuz?... Çünkü, bağlık bulundukları iktidar ne derse o... 'Maazallah kızar mızar sonra başım ağrır' diye.

Van'ı yöneten tüm mülki amirlere tavsiyem endişe etmemeleridir. Çünkü buradan öte sürgün yok...