ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Marmara'da açlık grev eylemcilerinin tedavi sürecini takip etmek için cezaevi idareleriyle görüşen HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İl sağlık müdürlüklerine çağrıda bulunarak,"Eylemin süreci kadar eylemin sonucunun da sağlıklı yürütülmesi çok önemli" dedi.


JINNEWS'in haberine göre; PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla birlikte açlık grevleri ve ölüm orucu eylemlerine son verilmesinin ardından, tutuklular tedavi için hastaneye kaldırılmaya başlandı. Marmara Bölgesinde bulunan cezaevlerinde açlık grevi ve ölüm orucundaki tutsaklar bazıları hastaneye kaldırılarak tedaviye alınırken, bazı cezaevlerinde ise cezaevi kampüsünde bulunan hastanelerde tedavileri gerçekleştirildi. Açlık grevi eylemcilerinin durumunu takip etmek için cezaevi yönetimleriyle görüşen Halkların Demokratik Kongresi (HDK)  Eş Sözcüsü ve Halkların Demokratik Partisi (HDK) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit edindiği bilgileri paylaştı.


'Bütün cezaevleri idareleriyle görüşüyoruz'


Bugün Marmara Bölgesi'nde bulunan bütün cezaevlerinde tutsakların durumunu öğrenmek için HDP Milletvekilleri ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların gittiğini söyleyen Gülistan, cezaevleri yönetimleri ile görüşerek Türk Tabipler Birliği'nin hazırladığı protokole uyulması gerektiğini söylediklerini belirtti. Maltepe Cezaevi Kampüsünde bulunan L1'deki müdür ve müdür yardımcılarıyla görüşmek istediklerini ancak görüşemediklerini dile getiren Gülistan, "Bize gerekçe olarak toplantıda olduklarını söylediler. L2 ve aynı zamanda Ümraniye cezaevi müdürüyle görüştük. Bakırköy ve Silivri cezaevleriyle görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Şuan itibariyle olumsuz tutum takınan ve bizimle görüşmeyen cezaevi müdürlerinin açıkçası negatif bir tutum içerisinde olduğunu düşünüyoruz. Çünkü sonuçta biz bu görüşmeleri süreci ilerletmek ve olası riskleri ortadan kaldırmak için yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bir vekille görüşmemek bir beş dakikasını ayırmamanın kabul edilebilir bir yanı olmadığını söylemek gerekiyor" dedi.


'Bakırköy'de hastane sevkleri yapılmıyor'


Görüştükleri cezaevi idarelerinde edindikleri bilgileri paylaşan Gülistan "Özellikle Maltepe'de kampüs olduğu için kampüs içerisinde hastane var. Bugün itibariyle revirden hastaneye sevkler yapılmış. Kan tahlilleri ve diğer tetkiklerin yapılacağı bilgisini edindik. Aynı şekilde avukat arkadaşlarımızda açlık grevi eylemcileriyle görüştü. Onlarda bu bilgileri doğruladılar. Yine aynı şekilde Ümraniye'de de bu konuda bir sıkıntı yaşanmadığını biliyoruz. Dün hemen hızlı bir şekilde dilekçelerin alındığını ve hastane sevklerinin yapıldığını tedavinin başladığını ifade ettiler. Ama özellikle Bakırköy'de ölüm orucu eylemcilerinin olmasına rağmen henüz bir sevk yapılmış değil. Israrla bize talimat gelmedi. Talimat gelmediği içinde biz sevkleri yapmayacağız diyorlar. Yine aynı şekilde Silivri Kampüsü Hastanesi'nde yapılan tedavilere ilişkin bilgi alamadık. Özellikle açlık grevi eylemcilerinin yüzde 10 vücut kitle indeksinin düşmüş olanların mutlaka hastaneye yatırılması gerektiğini belirtiyoruz" diye konuştu.


'Kelepçeli muayene karşısında tutumumuz nettir'


Hastaneye yatırılmasına gerek olmayan eylemcilerin özel bir beslenme ve özel bir diyet uygulanması gerektiğinin altını çizen Gülistan, bu nedenle cezaevi yönetimlerinin, adalet bakanlığının, sağlık bakanlığının her türlü işbirliğine açık ve elinden geleni yapması gerektiğini belirtti. Negatif ve zorlayıcı tutumları kabul etmediklerini belirten Gülistan, şunları ifade etti: "Açlık grevi eylemcilerinin olduğu yerlerden biri yine Tekirdağ Cezaeviydi. Dün gece Tekirdağ cezaevinden hastaneye sevkler yapıldı. Ancak hastanede kelepçeli muayene dayatıldığına dair bilgiler aldık. Bu anlamda da açlık grevi eylemcileri bunu kabul etmediklerini bu nedenle tekrar cezaevine geri gönderildiklerini öğlendik. Tekirdağ için dün gece acil nöbetçi uzman ekibiyle görüştük. Tabip Odası ile de görüştük. Bu anlamdaki tutumumuzu ortaya koyduk. Edirne için ise şuan için bir sıkıntı yok. Bugün itibariyle dilekçelerin verileceği ve sevklerin olacağı ifade edildi. Bütün bu olumsuzlukların her birisini rapor olarak genel merkezimize ilettik. Sağlık Bakanlığı ile görüşmek için bir talebimiz ve girişimlerimiz var. Açlık grevi eylemcisi olup olmamasından bağımsız ne olursa olsun kelepçeli muayene dayatmanın kendisi suçtur. Bu bir işkencedir. Bunu hiçbir yerde kabul etmeyeceğimizi ve bunun karşısında tutum alacağımızı ifade ediyoruz. Onun için bütün sağlık çalışanlarına gerçekten insanlık onuruna yaraşır kendi görev hukukunu sınırları içerisine hareket etmeleri gerektiğini belirtiyoruz."


'Eylemin süreci kadar eylemin sonucunun sağlıklı yürütülmesi de çok önemli'


İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün sağlık örgütleriyle görüşmeyi kabul etmediğini hatırlayan Gülistan, "Bunun bir iyi niyet göstergesi olduğunu düşünmüyoruz. Sonuçta yasalarla kurulmuş bir meslek örgütünün en nihayetinde oradaki yetkililer tarafından görüşme talebinin kabul edilmemesi kabul edilebilir bir şey değil. İkincisi İstanbul düzeyinde genel bir hazırlık düzeyinin olup olmadığını öğrenemedik. Hazırlıkların günler öncesinden yapılmış olması gerekiyor. Alt yapının hazır olması gerekirdi. Çok ciddi yetersizlikler olduğunu gözlemliyoruz. Mesele sadece bir eylemi bitirmek meselesi değil. Eylemin süreci kadar eylemin sonucunun sağlıklı olarak yürütülmesi de çok önemli. Sonuçta bu insanlar en az neredeyse yüz gün açlık grevinde kalmış. Her bir günün bedende yarattığı tahribatlar var. Sonrasında yaşamlarına olumsuz etkiler yaratabilecek sağlık riskleri açığa çıkarmış durumda. Bu risklerin olmaması için hem sağlık bakanlığının, hem de adalet bakanlığının ve onların yereldeki birimlerinin mutlaka hukuk örgütleri ve bizlerle gerekli iletişimi yapmalarını bekliyoruz. Bunun bir kamusal görev olduğunu düşünüyoruz. Bu noktadaki görüşmeleri zorlamaya devam edeceğiz" diye ifade etti.
Editör: Haber Merkezi