ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; 100 ila 150 arası kadın çalışanı olan işyerlerinde emziren kadınların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından emzirme odasının kurulması zorunludur.




Emzirme odası ve kreş ile ilgili konular “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları Ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” ile düzenleniyor. Bu yönetmeliğe göre “yurt” sözcüğü “kreş” ile eşanlamlı kullanılıyor.

Peki bu yönetmelikte hangi şartlar aranıyor? Kısaca bakalım...

Bu yönetmeliğin 13. maddesine göre:

a) Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100 ila 150 arası kadın çalışanı olan işyerlerinde emziren kadınların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta bulunan ve yönetmelikteki şartlara uygun bir emzirme odasının kurulması zorunludur.

b) Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde; 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın, yönetmelikteki şartlara uygun bir yurdun kurulması zorunludur. Yurt, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.

Yani işyerindeki kadın çalışan sayısı 100-150 arasında ise işveren sadece emzirme odası kurmak zorundadır. Kadın çalışan sayısı 150’den fazla ise işveren hem kreş hem emzirme odası işlevlerini görecek bir yurt kurmak zorundadır.

Yönetmeliğe göre oda ve yurt açma yükümlülüğünün belirlenmesinde, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerindeki kadın çalışanların toplam sayısı dikkate alınır. Ancak yönetmelikte açıkça belirtilmediği için uygulamada il belediye sınırları değil; ilçe belediye sınırları dikkate alınmaktadır. Dolayısıyla bu kural uygulamada pek bir anlam ifade etmemektedir.

Türkiye gerçekleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu koşullar nedeniyle Türkiye’deki her 1.000 işyerinden sadece birinde yurt açma zorunluluğu bulunmaktadır. Emzirme odası açma yükümlülüğü bakımından da durum pek farklı değil.

Sonuç olarak hem emzirme odası hem yurt (kreş) için getirilen asgari kadın işçi sayısı, ülke gerçeklerine hiçbir biçimde uygun değildir.

Eğer Türkiye’de kadın istihdamı gerçekten artırılmak isteniyor; kadın çalışanlara gerçekten kolaylık sağlanmak isteniyorsa; mümkün olduğunca tüm işyerlerini kapsayacak biçimde emzirme odası kurma yükümlülüğü getirilmeli; ülke genelinde hem mahalleler hem de işyerlerine yakın, yaygın ve ücretsiz kreş olanakları sağlanmalıdır.

Kaynak: Onur Bakır / Ekmek ve Gül 

Editör: Haber Merkezi