Cesur bir kadının hikayesini izlemek ister misiniz? Siyahi ayaklanmanın fitilini ateşleyen Rosa Parks’ın yaşamını anlatan filmi izlemekten pişman olmayacaksınız.




"İnsanlar, benim o gün çok yorgun olduğum için koltuğumdan kalkmayı reddettiğimi söyleyip duruyorlar. Doğru, yorgundum ama sebep bu değildi. İş günü olmasının fiziksel yorgunluğu değildi bu. Yaşlı da değildim, 42 yaşındaydım. Çok yorgundum. Sürekli haksızlığa uğramaktan ve bunu kabullenmekten yorgundum."

Her şey 1 Aralık 1955 Perşembe günü, Alabama’nın Montgomery şehrinde, 42 yaşındaki siyahi bir kadının belediye otobüsünün ortasındaki ‘değişken’ statülü koltuklardan birine oturmasıyla başladı.

1900’lerin başından beri uygulanan yasaya göre, belediye otobüslerinde ilk 4 sıradaki koltuklar derisi beyaz olan yolculara aitti. Siyahi insanlar, belediye otobüslerinin yolcularının çok büyük bir oranını oluşturmalarına rağmen, onlara otobüslerin en arka koltukları ayrılmıştı. Ortadaki değişken statülü koltuklarsa beyazların sıraları doluncaya kadar siyahların da oturabilecekleri koltuklardı. Beyaz sıralar dolduğunda ya da şoför istediğinde siyahlar oturdukları bu koltukları boşaltıp daha arkaya geçmek zorundaydılar.

İşte o gün Parks şoföre "Kalkıp yerimi bir başkasına vermem gerektiğine inanmıyorum" diyerek karşı çıktı. Ve karşılığında tutuklandı. Ancak bu tutuklanma ve devamındaki süreç bir siyahi ayaklanma ve başkaldırının fitilini ateşledi. Parks’ın siyahilerin yaşamında bir dönüm noktası olan hayatı 2002 yılında Rosa Parks’ın öyküsü filmiyle canlı tutuldu.


Editör: Haber Merkezi