Ermeniler bilhassa Anadolu'da ve Kafkasya'da birlikte yasadiklari topluluklarla sosyal ve kültürel iliski kurmaktan kaçinmamislardir. Tarihin her döneminde Ermeni kültürü, distan içe dogru veya içten disa dogru, maddi ve manevi ögeleriyle yayilma egilimi göstermistir. Ermeni kültürüne ait özgün sanatlar arasinda yer alan mimari, çesitli metallerin islenmesiyle ilgili sanatlar, hali-kilim gibi dokuma sanatlari; dans ve müzik kültürü, yerel yeme-içme aliskanliklari gibi bir dizi kültürel unsur ve olgunun birlikte yasadiklari kavimlerle bir bütünlük ve uyum içinde yaratildigi ve yasatildigi muhakkaktir. Ermeniler, Anadolu'da yasayan çesitli Türkmen boylariyla, Süryani, Keldani Kürt, Laz, Rum gibi topluluklarla, Kafkasya'daki ve ön Asya'daki Arap, Acem, Gürcü, Çerkes, Azeri halklariyla kültürel baglamda karsilikli etkilesim içinde bulunmustur. Alman, Amerikali, Ermeni, Türk, Rus tarihçilerin üzerinde yogun çalistiklari tarihsel alisverisin düzeyi ve siniri, bugün hala ciddi arastirmalara muhtaçtir. Kültür tarihçileri ve kültür kuramiyla ilgilenen diger bilim dallarinin uzmanlari arasinda da bu türden etkilesimleri ele alan çalismalar yapilmaktadir. Ancak bu çalismalarin da yeterli düzeyde olduklari söylenemez.

Elbette bu çalismalar "kimin kimden ne aldigini ispat etmek yoluyla toplumlarin özgün kültürlerini ortaya çikartmak" (?) amaciyla yapilmamaktadir. Kaldi ki böyle bir yaklasim anlamli da degildir. Ancak pek çok disiplin tarafindan ilgiyle izlenecek kültürel süreçleri (2) saptama bakimindan önemlidir ve gereklidir.

Iste biz bu bildirimizde yazili ve sözlü kaynaklarin isiginda Anadolu Ermeni müziginin -Anadolu cografyasinda yasayan- diger topluluklarin müzik kültürüyle olan iliskisini ve etkilesimini ele almaya çalisacagiz. Konunun kapsami bizi bir bildiri sinirlarinin çok ötesine götürmektedir. Bu bakimdan çalismanin daha sonra yapilacak arastirmalara yalnizca bir baslangiç olmasini ve bilim sinirlarini zorlayan davranislara alet olmamasini diliyoruz
Editör: Haber Merkezi