1981 yılında Mardin’de doğan Pervin Chakar’ın müzik hayatı Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde başlar. Bianet’e verdiği bir röportajda çocukluk yıllarında sürekli radyo, kasetçalar dinlediğini söylüyor Chakar: “Dinlediklerimi küçük bir not defterine yazıp evde avazım çıktığı kadar söylerdim.”

Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) düzenlediği bir kompozisyon yarışmasında bölge birincisi seçilen Chakar’a GAP Bölge Başkanı’nın hediye ettiği soprano Maria Callas’ın CD’si, opera sanatçısı olmasında en büyük etkenlerden biri olur. Ama o dönem CD çaları olmadığı için CD’yi dinleyemez Chakar.

Bismil’den Diyarbakır’a geçiş, müzik öğretmeninin teşvikiyle Diyarbakır Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ne gitmesiyle başlar. Orada klasik batı müziği ve enstrümanlarla tanışan Chakar, o dönemin müzik hayatındaki etkisini şöyle anlatıyor: “Hayatım burada birden değişti, müzik ile asıl tanışmam bu liseye kaydolmam ile başladı.”

Kendisine hediye edilen Callas CD’sini ise ilk kez üniversitede dinleme fırsatı bulan Chakar, “Böyle bir ses olamaz” diyerek opera sanatçısı olmaya karar verir. Gazi Üniversitesi Müzik

Eğitimi alan Chakar, Ankara’da, operayı yakından tanıma ve bu anlamda kendini geliştirme imkanı bulur.

Önemli bir mezzo-soprano ve şan eğitmeni olan hocası Oylum Erda’yla çalışan Chakar’ın sesini bir gün bir İtalyan opera menajeri keşfeder ve müzik hayatında yeni bir sayfa açacak teklifi alır. Menajerin onu İtalya’ya davet etmesiyle Chakar’ın opera serüveni uluslararası bir boyut kazanır böylece.

İtalya hükümetinden aldığı bursla, eğitimini İtalya’da Academia D’arte Lirica’da ve Academia Musicale Umbria’da sürdüren Chakar, buralarda Carmen Gonzalez, William Matteuzzi, Sergio Bertocchi ve Michela Sburlati ile çalışır.

2008’de İtalya’da Perugia F. Morlacchi Devlet Konservatuvarı’ndan en iyi dereceyle diploma alan Chakar, aynı konservatuvarda en yüksek derece ile yüksek lisansını tamamlar.

Evrensel’e verdiği bir röportajda ise Kürtçe müziğe karşı ilgisinin İtalya’da başladığı ifade eden Chakar, Kürtçe müziği, klasik müzikle harmanlama fikrinin çıkışını şöyle anlatıyor: “Bir zaman sonra kişi kendisini aramaya ve keşfetme yolculuğuna çıkıyor sanırım. Ben de bunu yaşadım. Yurt özlemi, Kürt sanatçılarının çileli yaşamları, hak ve hukuk , Kürt kültürü ve edebiyatı ilgimi çekmeye başladı zamanla. Opera sahnelerinin yanında kendimi Kürt müziğinin içinde yüzerken buluyordum.”

Klasik Kürt Batı müziğinin dünyada çok az olduğunu ifade eden Chakar, notaya geçirilmiş ya da bestelenmiş bir operanın, kantatın ya da senfonik çalışmaların olmadığını görmüş ve mevcut Kürt klasiklerini opera tekniğiyle seslendirmek için kolları sıvamış. O zamandan bu yana, Kürtçe eserleri Batı müziği enstrümanları ve aranjeleriyle bir araya getirmeye ve klasik Kürt müziğini müzik dünyasına tanıtmaya devam ediyor: “Kürtçe müzik de bütün dünya halkları tarafından dinlenilmelidir! İran müziği dünya çapında ne kadar ünlüyse, Kürt müziği neden böyle olmasın?”

Chakar’ın en büyük hayali Kürt efsanesi Mem u Zin’i operaya uyarlamak.

Dünyanın en ünlü opera sanatçılarının eserlerini icra ettikleri 250 yıllık Teatro La Scala Sahnesi’nde yer alarak, büyük bir başarıya imza atan Pervin Chakar, müzik yolculuğuna Almanya’da devam ediyor. Geçtiğimiz yıl, Almanya’nın Köln şehrinde Köln Yeni Filarmoni Orkestrası ile birlikte verdiği konserde sözleri Feqiye Teyran’a ait “Ay Dilbere” şarkısını seslendiren Chakar’ın yorumu çok beğenilmişti.

Chakar ulusal ve uluslararası birçok ödülün sahibi. Chakar, New York Lotte Lehmann Vakfı’nın “En İyi Kadın Sesi Özel Ödülü”, 28. Uluslararası Mari Caniglia Opera Yarışması birincilik ödülü ve 6. Leyla Gencer Opera Yarışması’nda üçüncülük ödülüne değer görüldü.

Chakar son olarak 2011’de İtalya’nın Sulmona kentinde düzenlenen 28’inci Uluslararası Maria Caniglia Opera Yarışması’nda birincilik ve New York Lotte Lehmann Vakfi tarafından En İyi Kadın Sesi Özel Ödülü’nü kazandı. ( Kaynak: Ekmek ve Gül )

Editör: Haber Merkezi