Kürt’ler her şeyin farkında… Ya sizler? Kürt mücadelesi birkaç günlük bir mücadele değil, Kürt mücadelesi yıllardır emekle süre gelen bir mücadele.   Kimi emek vererek yürütür mücadelesini, kimi emek vermeden bir yere gelmek ister, emek verenlerin kaygıları çok, Barışı tesis edememe kaygısı var, eşit yaşamı inşa edememe kaygısı var, demokrasi bayrağını yükseltememe endişesi var.

Kürt’ler her şeyin farkında… Ya sizler?

Kürt mücadelesi birkaç günlük bir mücadele değil, Kürt mücadelesi yıllardır emekle süre gelen bir mücadele.  Kimi emek vererek yürütür mücadelesini, kimi emek vermeden bir yere gelmek ister, emek verenlerin kaygıları çok, Barışı tesis edememe kaygısı var, eşit yaşamı inşa edememe kaygısı var, demokrasi bayrağını yükseltememe endişesi var. Ya sen sabah akşam Kürt mücadelesine akıl veren, hiç bir pratik sergilemeyen, kaygın ne, bir ihale mi, bir koltuk mu?

Onu da sizden dinlesek, samimi olsanız ne istediğinizi ortaya koysan da görsek ne olduğunuzu.  Bilge insan der: “Teorisi ve pratiği bir olmayanın mücadelesi bizimle değildir” Kürt Mücadelesine baktığımızda DEP’e, HDP kadar hiçbir zaman eşit siyaset yapma şansı verilmedi, pek çok siyasi parti gibi, ne yazık ki DEP’liler de ölüm, işkence, tutuklama, gözaltı, denetimli serbestlikle birlikte bıktırma politikası uygulamalarıyla karşı karşıya kaldı. Kürt’ler ve dostlarının; ortak, dilden dile dolaşan bir sloganları var:

“HDP Halklardır Halklar HDP’dir, HDP Halkların, Demokratik Cumhuriyetin, Eşit Yaşamın, Barışın köprüsüdür”; sizleri rahatsız eden bu söylem ve bu kavramlardır. Bu kavramlar kök saldıkça, ucuz emeksiz hırsınızı elinizden aldıkça, sizler orada sadece sırıtırsınız.  Emin olun; sabah akşam bizlere ne kadar akıl hocalığı yapsanız da siz bile yazdıklarınıza ve kendi pratiğinize inanmıyorsunuz.

DEP’ ten HDP’ye kadar yıllarca emek veren arkadaşlarımızın tecrübeleri bizler açısında rehberdir, onların pratiklerini halklar esas alıyor.  Siz ve sizin gibi bu pratiklerden rahatsız olanlar sabah akşam gerek sosyal medyada olsun, gerek kahve köşelerinde olsun işiniz gücünüz ve pratiğiniz emek veren, bedel ödeyen insanları çekiştirmek, konuşmalarını cımbızla çekerek karalamak.

Kürtlerin ve sosyalist hareketlerin ödediği bedele saygı duymuyorsanız; bir zahmet adımıza konuşmayın! Kendisiyle yüzleşemeyen bir teorinin bir pratiği de olmaz…

Sizlere birkaç soru: DEP’den HDP’ye kadar hangi pratikleri sergilediniz? Hangi öneri, eleştiri, özeleştiri süreçlerinde yer aldınız? Hangi taşın altına elinizi koydunuz, hangi bedeli ödeyip hangi platformlarda emek sarf ettiniz? Yoksa solculuktan anladığınız sol gösterip sağ vurmak mı?

Bizler tüm muhalefet bileşenleri olarak, CHP-HDP-EMEP, ÖDP, EHP, TKP, SAADET, İYİ Parti vb partiler ile Demokratik güçlerin hem fikir olduğu adaylar İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Bursa, Antalya, Manisa, Balıkesir, Malatya, Kars, Muş, Niğde vb Kentlerde birlikte hareket edersek kazanan Barış, Demokrasi, Eşit yaşam, Demokratik Cumhuriyet olacak.

Sayın Ahmet TÜRK’ÜN, Buldan ve Temelli’nin seçim çalıştayında dikkat çektikleri hassasiyetleri esas alarak halklar HDP’nin etrafında kenetlenmelidir. Her aday adayı, her emek veren arkadaş bizim için değerlidir. Biz kişiler üzerinde tartışmaktan çok nasıl başarabilirizi tartışmalıyız.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde tabanımızla birlikte ısrarımız yeni simalar değil, "90'lı kuşak" başta olmak üzere tecrübeli, emekçi, devrimci ruh ve iradeye sahip "heval-yoldaş"ların aday gösterilmesidir. Bu şekilde başta rahmetli rehberlerimizden, Terzi Fikret, Edip Solmazların uyguladığı halkçı belediyeciliğin sergileneceğine inanıyoruz...

Ayrıca bu yaklaşımla eş başkanlık modelimiz de uygulanmış olur diye düşünüyoruz..

Zafer halkların birlikte yaşama umududur, zafer emeğin kutsanmasıdır, zafer barışın inşasıdır, zafer tüm insanların tabutlara sarılması değil, eşit bir yaşam için birbirine sarılmasıdır. Zafer kin, nefret, ayrımcılık söylemlerinde değil, Sevgi, saygı söylemlerinde gizlidir.  Zafer; kalıcı barışta ısrar etmektir.