YARA DİKİŞ TUTMUYOR Son anketler Cumhur ittifakının giderek eridiğini gösteriyor! Hal böyle olunca yeni strateji gerekiyor. Bunlar mümkün olmayan, ancak insan zihnini yeni bir meşguliyete haps edecek söylemlerdir! Kanal İstanbul, yerli otomobil, komşu ülkelerle abartılı sorunlar ve bunun sonucunda bilinçli olarak yükseltilen milliyetçilik! Tamamı, düşünülen bir erken seçim için piyasaya sürülen algı dizaynıdır! Çünkü hükümet bunlara karşı çıkanları neredeyse vatan hainiymiş gibi lanse edip, ha bire bunun üzerinden muhalefeti köşeye sıkıştırıyor! Tek hedef, “ Millet ittifakını” parçalamak ve dağıtmaktır! İşte o zaman daha rahat olacak ve tereddüt etmeden erken seçime gidecektir! Öyle ki bir tiyatro sahnesi izlemek için bir araya gelen muhalefet partisi liderlerinin kadın eşlerine bile tahammül edilmiyor ve bunu bile günü birlik yandaş televizyon kanallarına taşıyarak adeta bir algı operasyonu yaratılıyor! Çünkü biliniyor ki HDP oylarıyla Büyükşehirler kaybedildi.

 

 

YARA DİKİŞ TUTMUYOR
Son anketler Cumhur ittifakının giderek eridiğini gösteriyor! Hal böyle olunca yeni strateji gerekiyor. Bunlar mümkün olmayan, ancak insan zihnini yeni bir meşguliyete haps edecek söylemlerdir!
Kanal İstanbul, yerli otomobil, komşu ülkelerle abartılı sorunlar ve bunun sonucunda bilinçli olarak yükseltilen milliyetçilik!
Tamamı, düşünülen bir erken seçim için piyasaya sürülen algı dizaynıdır! Çünkü hükümet bunlara karşı çıkanları neredeyse vatan hainiymiş gibi lanse edip, ha bire bunun üzerinden muhalefeti köşeye sıkıştırıyor! Tek hedef, “ Millet ittifakını” parçalamak ve dağıtmaktır! İşte o zaman daha rahat olacak ve tereddüt etmeden erken seçime gidecektir!
Öyle ki bir tiyatro sahnesi izlemek için bir araya gelen muhalefet partisi liderlerinin kadın eşlerine bile tahammül edilmiyor ve bunu bile günü birlik yandaş televizyon kanallarına taşıyarak adeta bir algı operasyonu yaratılıyor!
Çünkü biliniyor ki HDP oylarıyla Büyükşehirler kaybedildi. O nedenle HDP üzerinden muhalefeti vurmak bir kutsal görev olarak alınmış, bunun için ne hukuk, ne de adalet hiç bir şekilde HDP hanesine yazılmıyor!
Kültür bakanlığının bandrol vererek sakıncalı bulmadığı ve satışlarında devletin kasasına vergi yoluyla paranın girdiği bir kitaptan bahsediyoruz!
Olacak şey değil!
Buradan bile bir fırsat bularak gündem yaratıyorlar ya!
Helal olsun, demekten başka sözümüz yok!
Ne katlanarak gelen elektrik doğal gaz faturaları, ne işsizlik, ne de intiharlar!
Varsa yoksa Demirtaş’ın kitabı!
Bu bir nevi “ kitap okumayın” kampanyasıdır!
Zaten okuyan bir ülke değiliz! Çünkü bu ülkede yazarlar ağır bedeller ödediler ve hala ödemeye devam ediyorlar!
Bir türlü çağın değiştiğini ve hala neresinde olduğumuzu kavramadık!
Orhan Pamuk “ Nobel Edebiyat ödülü” aldığında, nerdeyse adamı ülkeden kovacaktık!
“Efendim, ne diye şöyle konuştu da”
falan!
Şu an bile değişen hiç bir şey yok! Aklı kiralanmış bir kaç tane otomatik ağızın sürekli tekrarlayıp durduğu ve artık gına getirdikleri söylemleri eskiyip çürümesine rağmen, hala buradan ne çıkarırız diye insanlara “ niye şunu söylemiyorsun, niye buna bu demiyorsun” gibi son derece ucuz yöntemlerle yol almaya çalışsalar da, artık yolun sonu görünüyor!
Kısacası yara dikiş tutmuyor! O nedenle ellerine hangi ip geçerse onu deniyorlar! Şimdi bu son ip, tiyatrosu yapılan bir kitap!
Bize “bunları konuşun” derken, bir de bakıyoruz ki bütçede rekor açık var! İşsizlik tavan yapmış, örtülü ödeneğe iki milyar harcanmış, daha neler neler?
Eh, komşularla sorunlara girmeyeceğim! Hükümete sorarsan komşularla can ciğer kuzu sarmasıyız! Tek sorun onlara Türkçe öğretmek, çünkü iletişimde zorluk çekiyoruz!
Zaten Bahçeli bir ara bölgeye plaka dağıtmıştı!
Şimdi de önümüze yeni bir harita koydu ve tarihte bulunduğumuz yerleri yeniden gözetlemek ve sahip olmak zorunluluğunu üstüne basa basa söyledi!
Tabi dakikada otuz beş bin dolar faiz ödediğimiz bir yerde, oralara gitmenin lafı mı olur?
Onu bunu bilmem, kim nereye gider onu da bilmem!
Bildiğim tek şey ilk seçimde gideceğinizdir!
Bu ülkenin nefes almaya ihtiyacı var.
Hem de çok!