ANTALYA ÖTEKİLERİN GÜNDEM 24 HAZİRAN  2018 SEÇİM GÜNDEMİ RÖPORTAJ HAMZA ÖZKAN-ARZELLA BEKTAŞ



Merhaba;  Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 

15 Ocak 1970 İmranlı-Sivas doğumluyum 2 yaşından itibaren İstanbul'da büyüdüm ilkokul, ortaoku, liseyi İstanbul'da okudum Anadolu üniversitesi sosyoloji mezunuyum
Lise ikide günlük gazetelerde muhabirlik yaptım. Atılım da çalıştım, emekçi kadınlar birliğinde sorumlu Yazı işleri müdürlüğü yaptım, yöre derneklerinde yöneticilik yatırım 2000 yılından itibaren Antalya'da yaşıyorum. 2 dönemdir Kemer ilçe yöneticiliği yaptım

Neden siyaset?
Neden mi siyaset, hayatın her anı siyasette, ülkemizin her döneminde bir çok gaspların - hak ihlallerin yapıldığı bir ortamda yaşıyoruz.
Kadın cinayetleri, çığ gibi büyüyen işsizlik,gittikçe biten ekonominin, ana dilin inkarı, inanç özgürlüğünün olmadığı, ifade özgürlüğünün bir suç sayıldığı yaşamanın her alanında ötekileştirmenin, hukuk sistemin çöktüğü bir sisteme karşıyım, üniversitesitelerin bilim yuvasından çıkıp bilimin,sanatın,felsefenin yok olduğu bir sistemdeyiz
Siyaset mi ? Çocuklarımıza gençlerimize güzel yarınlar bırakmak için siyaset.Bütün hakların kardeşçe yaşayacağı barış içinde yaşanacak bir dünya için

Siyasi geçmişinizden biraz bize söz eder misiniz?
HDP Kemer ilçe yönetiminde aktif çalışanının dolayısıyla HDP parti programını politasını bilen biriyim
Aday olmamı yoldaşlarının önerisiydi onurla kabul ettim
Ben zaten muhalif bir ailenin çocuğuyum Alevi Kürt kökenli yok işçi ve emekçi bir ailede büyüdüm akrabalarında devrimciler vardı yabancı olduğum bir durum değil, küçüklüğümden beri siyasetin içinde olduğum söylenebilir. 1980 darbesinden itibaren sosyalist düşüncelere sahibim.
1990 yıllarda aktif olarak atılımda çalıştım Emekçi Kadınlar Birliği (EKB) sorumlu Yazı işleri müdürlüğü
Halen aktif olarak çalışıyorum

Eş Genel Başkanların dahi tutuklandığı bir dönemde Milletvekilleri olarak ne kadar etkili olabilirsiniz?
Türkiye siyasi geçmişine baktığımızda kutuplaşmanın, ötekileşmenin bu kadar bariz bir şekilde görülmemişti, insan haklarının gasp edildiği hatta yok edilmeye çalışıldığı bir durumdayız. En açık örneği belediye eş başkanların hukuki skandal olarak gördüm ve hiç haklı bir gösterilmeden cezaevlerine alınıp yerlerine mayınların atılması,doğuda bir çok illerimizde yakılıp yok edilmesi yüzlerce insanların öldürülmesi, eş genel başkanlarımızın, vekillerimizin siyaset yaparken ki yasal hakları olmasına rağmen rehin alınmaları, bu da yetmezmiş eş genel başkan Figen Yüksekdağ'ın parti üyeliğinin düşürülmesi ve binlerce HDP yöneticisinin alınmaları
Ülkemizde muhalif olmak zor, özgürce düşüncelerimizi yazmak-çizmek zor, bilimsel çalışmalar zor bu bizim gerçekliğinin değil
Bunca insan haklarını ihlaline duyarsız olmak imkansız, siyasi bir geçmişi olan ben bir köşede oturamazdım

Siyasi süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizin içinde bulunduğu mali krizin ekonomik krize dönmesi ve işsizliğin çığ gibi büyümesi yani ekonominin tabiri caizse dibe vurması yaşam koşullarını zorlaştırıyor, ileriki zamanlarda bu daha da büyüyeceğe benziyor, doları yükselmesi 5' doğru gitmektedir.Bu durum önümüzdeki günlerde büyük sorunlar yaşayacağımızı göstermektedir, alım gücü zorlaşan ve insani yaşam koşullarının olmadığın günler yaşıyoruz
Gençlerin iş imkanları tükenmiş yüksek eğitimli gençlerimiz iş bulamaz durumdalar ve her geçen gün bu durum daha da büyüyor. Mevcut iktidarın politikaları çözüm üretmiyor/ çözümsüzlüğe doğru gidiyor
İş kazalarının,kadın cinayetleri bunları her gün günlük haberlerde okumak mümkün, ölümlerin kol gezdiği günler yaşıyoruz. İç politika ve dış politikalarda en çok zarar görenler ezilen halktır. Kendi iktidarını - gücünü kaybetmemek uğruna her yolu mübah sayarak işlenen bu suçları meşrulaştırılıyor. Aslında kendi siyasi bir çöküş yaşıyorlar. Neden mi? Ülkemiz tarım ülkesi bu günde üretim yaptırılmıyor, hayvancılık yapılamıyor ithal hayvan alınıyor, kapatılan ve özelleştirilen fabrikalarda sanayide yok artık üretici değil tüketici bir toplum olduk bu durumda ülke ekonomisi krize doğru gidiyor diyebiliriz.
Kürt sorununun çözülmesi için demokratik çözümler yerine derinleşmiş çözümsüzlükler hakim sürüyor, Kürtlerin ulusal varlık ve kendi kaderini tayin haklarını inkar ediliyor
AKP iktidarı bu ekonomik - siyasi sorunların çözemediklerinde ve iktidar - gücünü kaybetmektedir bu gücü yeniden kazanmak ve tek adam olmak için erken seçimin kendileri için çözüm olarak görüyorlar
24 haziran 2018 ' de kaçınmaz bir söndür çünkü bıçak kemiğe dayanmış ve halk artık sıkılmış ve tamam diyecek

AKP bu secimde gider mi?
AKP 24 haziran seçimlerinde tekbaşına iktidar olmayacak, hayal ettikleri başkanlık sisteminde olmayacak politikaları bitmiş, halk artık yalanları ama inanmıyor gidişatlarına dur diyecek
AKP tek başına iktidar olmayacağı için bir arayış içindedir bir panik korku yaşıyor bundan dolayı kendilerine yakın politik çizgileriyle ittifak oluşturmak zorunluluğunu bilinciyle MHP birlikte yanyana gelmişlerdir oysa çok değil biraz geriye gidildiğinde birbirine söylenen ağza alınmayacak sözlerle karşı karşıyaydı kar bu günkü tabloya tam tersi bu güç ve iktidar meselesi aslında söylemde uzak ,farklı söyleşilerde ikiyüzlü bir politikadır bu politika çürümüş kendilerince yeniden toparlamak anlamına gelirken ki artık bunu olma olasılığı yoktur. AKP bu güne kadar tutarsız- futursuz politikalarıyla ülkemizı bitirme noktasına getirmiştir HDP'nin varlığından rahatsızdır çünkü karşısında halkıyla bütünleşmış, tutarlı, doğru politikalar üreten barışçıl bir partidir, bundandır ki HDP' den korkuyorlar, bir tehdit olarak görüyorlar bu kadar yoğun saldırmaları sınav sebebi budur.

24 Haziran seçimlerinde Antalya'de iddialı mısınız?
Evet iddalıyız. Partimize yoğun ilgi var, ülkenin bu gidişatından rahatsız olan halklar yüzünü bize çevirmiştir biz en az iki milletvekili adayımızı meclise gönderirim
Cumhurbaşkanı adayımız sayın Selahattin Demirtaş'ın Antalya ilinde iyi bir oy alacağına inanıyorum

Antalya halklarına bir çağrınız var mı?

Antalya halkına inanıyor ve güveniyoruz. Kozmopolit ok bir şehirdir Antaya bir çok kültürün bir arada yaşadığı birçok etnik kökenli insanların bulunduğu bir şehitler,farklı inançların yoğun olduğu bir yerdir
Antalya'nın en büyük sorunu turizm, işsizlik, tarım geçim kaynaklarından tükenmiştir bunun içindir ki daha eşit daha özgür daha demokratik bir yaşam için HDP etrafında birleşmeliyiz. Kötü gidişat için haydi Antalya'nın ar 1 oy Demirtaş'a 1 oy HDP ' ye
Editör: Haber Merkezi