ANTALYA ÖTEKİLERİN GÜNDEM 24 HAZİRAN  2018 SEÇİM GÜNDEMİ RÖPORTAJ HAMZA ÖZKAN-ARZELLA BEKTAŞ



MERHABA; BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

01.11.1997 Antalya doğumluyum. Üç çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Sırasıyla Halil Akyüz İlköğretim Okulu, Çağlayan Lisesi’nde öğrenim gördüm. Halen Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü birinci sınıf öğrencisiyim. Öğrenciliğin yanı sıra aynı zamanda uzun yıllardır tekstil atölyesinde de çalışmaktayım.

NEDEN SİYASET?

Neden siyaset? Çünkü ülkedeki sorunların demokratik bir yolla çözülebileceğine olan inançtan dolayı siyaset. Gençlerin geleceksizleştirilmesine, militarist eğitim anlayışına ve işsizleştirilmesine karşı olduğumuzu göstermek ve bu kesimin bir öznesi olarak burada olduğumuzu ve yanlışlıkların olduğunu göstermek için siyaset. Yaşanabilir, ölümlerin olmadığı ve demokratik bir ülke tahayyüllerimizden dolayı demokratik siyaset alanında var olmak önemliydi. Gençlik artık kendi kararlarını almak, yönetime ortak ve söz söyleyebilmek istemektedir. Her alanda ve varolduğumuz her platformda bu sorunları anlatmaya çalışacağız. Gelecek gençlerin mücadelesiyle güzelleşecek. Yaşanabilir bir Türkiye ve Ortadoğu gençlik mücadelesi sayesinde mümkün kılınacak.

HDP’ DEN ADAY OLMAK FİKİR NE ZAMAN OLUŞTU?

HDP’den aday olma fikri arkadaşlarımızın önerileri sonrasında oluştu. Birleşik Devrimci Parti’nin üyesiyim. Birleşik Devrimci Parti’nin gençlik örgütü olan Gençliğin Devrimci Güçleri’nin aktif çalışanıyım. Yapılan öneri sonrasında aynı zamanda bir gençlik partisi olan HDP’de gençliğin karar alma mekanizmalarına ortak olmasına verilen önem neticesinde aday adaylığımı koyduktan sonra aday olarak gösterildim.



SİYASİ GEÇMİŞİNİZDEN BİRAZ SÖZ EDER MİSİNİZ?

2015 yılında lise öğrencisiyken Devrimci Liseliler ile tanıştım. Devrimci Liseliler ile tanışmam hayatımdaki bazı noktaların değişmesine neden oldu. Sosyalizm fikriyatıyla Devrimci Liseliler ile tanıştım. Daha sonra mücadele içerisinde aktif yer almaya başladım. Çeşitli Dev-Lis organlarına görev ve sorumluluklar aldım. Lise öğrenimimi tamamladıktan sonra Öğrenci Gençlik Sendikası’nda mücadele yürütmeye başladım. Bir dönem Halkların Demokratik Partisi Kepez İlçe Örgütü’nde yönetim kurulu üyeliği görevinde de bulundum.

CUMHURBAŞKAN ADAYINIZ SAYIN DEMİRTAŞ, BİLEŞEN PARTİLERİNİZİN EŞ GENEL BAŞKANLARIN, DAHİ TUTUKLANDIĞI BİR DÖNEMDE MİLLETVEKİLLERİ OLARAK NE KADAR ETKİLİ OLABİLİRSİNİZ?

Eş genel başkanlarımızın tutuklanması demokratik siyaset alanına vurulan bir darbeydi. Bununla amaçlanan milyonların oyunu alan ve halkların iradesi olan Halkların Demokratik Partisi ve seçilmişleri teslim almak ve siyaset dışına itmekti. Ancak başlatılan HDP’yi tasfiye süreci halkların mücadele azmi ve iradesi neticesinde boşa çıkarıldı. Seçilmişlerimiz ve halkımız partilerine sahip çıkarak tasfiye sürecinin önünü almıştır. Milletvekili olacak olan yoldaşlarımız halklarımızın temsiliyeti noktasında eksik ve yanlış bir nokta bırakmadan partimizi ve halklarımızı temsil etmiştir ve etmeye yönelik mücadelesini önümüzdeki dönemki yasama yılında da yürütmeye adaydır. Demokratik siyaset alanından vazgeçmeyecek demokrasi mücadelesini rehin alınan her seçilmişimiz şahsında yürütmeye devam edecek gücümüz, potansiyelimiz yerindedir ve mevcuttur.

SİYASİ SÜRECİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Türkiye’deki siyasal süreci değerlendirdiğimiz zaman Ortadoğu’daki denklemlerden bağımsız değerlendiremeyiz. Ortadoğu’da devam etmekte olan 3. dünya savaşının politik ve ekonomik etkileri bölge üzerinde olumsuz sonuçlar yaratmaya devam etmektedir. Emperyalist devletlerin Ortadoğu’ya müdahale ve pazar alanı açma ve enerji maddelerine sahip olmak için yürütmekte olduğu vekalet savaşları devam etmektedir. İran ve ABD-İsrail arasında tırmanan gerginlik halklar üzerinde geri dönülemez sonuçlar yaratabilir. ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptığı hava bombardımanının temel nedeni kaybetmekte olan hegemonya alanını tekrardan kurmak ve Rusya başta olmak üzere Çin ve İran’a mesaj vermek amaçlıydı. Bu harekattaki amaç denklemlerin onlarsız kurulamayacağını göstermekti. Bölgede bunlar yaşanmaya devam ederken Türkiye’de de yaşanmakta olan ekonomik krize yönetememe sorunu da eklendiğinde Türkiye’nin mevcut atmosferi karşımıza çıkmaktadır. Kürt karşıtlığı temelinde gerçekleşen politikalar çözümsüzlük dayatmaktadır. AKP-MHP koalisyonu ciddi bir medya hegemonyası ve ekonomik üstünlükle 24 Haziran seçimlerine hazırlamamaktadır. Seçimler ciddi anlamda ya demokrasi ya da faşizmin kurumsallaşması seçeneklerinden birisini karşımıza çıkartacaktır. İşçiler, kadınlar, emekçiler, gençler ve tüm inanç ve kimlikler yürütülmekte olan politikalar nedeniyle inim inim inlemektedir. Yürütülen politikalar yoksul emekçi halkların daha da yoksullaşması anlamına gelmektedir. Şeker fabrikalarının satılması ekonomik krizin boyutlarını karşımıza çıkartmaktadır. Genel hatlarıyla karşımıza çıkan bu tablo halklarımız ve bölgemiz adına durumun ciddiyetini ortaya çıkarmaktadır. Daha yaşanılabilir bir ülke ve bölge 24 Haziran’da halklarımızın vereceği karara bağlıdır. Halklarımız bölgesel barışa ve huzura oy vereceklerinden şüphemiz yoktur.



AKP BU SEÇİMDE GİDER MI?

AKP’nin 24 Haziran seçimlerinde tek başlarına iktidar olamayacaklarına inanıyorum. Kadınlar, gençler, işçiler ve emekçiler 24 Haziran’da AKP-MHP koalisyonuna gereken cevabı vereceklerdir.

24 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE ANTALYA’DE İDDİALI MISINIZ?

Antalya’ da iddialıyız. 24 Haziran seçimlerinde hedefimiz en az iki adayımızı TBMM’ye göndermektir. Antalya halklarına inancımız ve güvenimiz tamdır.

ANTALYA HALKLARA BİR ÇAĞRINIZ VAR MI?

Antalya halklarına çağrımız eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren HDP etrafında birleşmelerini ve ülkeyi 16 yıldır yönetmekte olan Türkiye’yi halklar mezbasına dönüştüren AKP’ye TAMAM demeleridir. Antalya’ya güveniyoruz.
Editör: Haber Merkezi