DİYARBAKIR ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- HDP saldırılara karşı Diyarbakır’da miting düzenleyecek

HDP, kapatma davası ve saldırılara karşı 22 Ocak’ta Diyarbakır’da "HDP'yi Savunuyoruz" şiarıyla miting düzenleyecek. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, 22 Ocak tarihinde İstasyon Meydanı'nda "HDP'yi Savunuyoruz" şiarıyla yapacağı mitingin duyurusunu yapmak için HDP Yenişehir ilçe binasında basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Miting Tertip Komitesi üyeleri, HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, HDP Milletvekili Remziye Tosun ve il yöneticileri katıldı.

‘SALDIRILARA CEVAP OLACAĞIZ’

HDP İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, son süreçte iktidarın HDP’ye dönük saldırılarının hat safhaya dönüştüğünü hatırlattı. Özellikle de son 6 yıldır AKP ve MHP iktidarının partilerine dönük düşmanca politikalar geliştirdiğine dikkat çeken Ceylan, “Binlerce arkadaşımız gözaltına alındı, tutuklandı. Her gün farklı gerekçelerle partimiz kriminalize ediliyor. Yürüttükleri saldırıların ahlaki ve hukuki hiçbir dayanağı da yok, saldırıların tümü de siyasidir. AKP ve MHP kendi iktidarını sürdürmek için önlerinde bir tek partimizi engel görüyor. Çünkü partimiz demokratik mücadelenin öncüsüdür. Günün 24 saati saldırılarını devam ettirmiş olsalar da bu zamana kadar partimiz saldırılara karşı güçlü cevap olmaya devam ediyor bundan sonra da cevap olmaya devam edecektir. Halkımız da partisine sahip çıkıyor ve güçlü olmaya devam ediyor. Gelinen süreçte partimizi kapatmak istiyorlar. Ama ne olursa olsun kendi çizdiğimiz siyasetimize ve partimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

‘HDP’NİN ÖNÜNÜ KESEMEYECEKLER’

Tüm bu gelişmeler ışığında kentte "HDP'yi Savunuyoruz” şiarıyla miting yapacaklarını belirten Ceylan, “O ki demokratik siyasete saldıranlar, O ki HDP’ye saldıranlar, O ki Kürt halkına karşı düşmanca saldırılar gerçekleştirenlere karşı bu mitingle cevap vereceğiz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar demokratik siyasetin önünü kapatamayacaklar, HDP’nin önünü kesemeyecekler. Bundan dolayı kentte bulunan başta halkımız olmak üzere, sivil toplum örgütleri, insan hakları savunucularını bu mitingimize güçlü katılmalarını iyi bir cevap vermek istediğimizi buradan belirtmek istiyorum. Yapacağımız miting partimizin dostlarına moral saldırılarını sürdürenlere de cevap olmasını istiyoruz. Ne olursa olsun kazanacağımızı bir kez daha buradan belirtmek istiyorum” diye konuştu.  

‘MİTİNGLE İRADEMİZE SAHİP ÇIKALIM’

HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun ise, gelinen aşamada tüm demokrasi, özgürlük ve barış isteyen kesimlerin büyük saldırılara maruz kaldığı bir süreçte mitinglerini gerçekleştireceklerini belirtti. Tosun, “Partimizin başta kadın siyasetçilerine dönük düşmanca saldırıların gerçekleştiği, herkesin susturulmaya çalıştırıldığı bir dönemde tüm halkımızı yapacağımız mitingle kendi iradelerine sahip çıkmaya, partilerini savunmak isteyen herkesi mitinge bekliyoruz. Mitingimiz yine kadın haklarını korumak isteyen, insan haklarını korumak isteyen, cezaevlerinin sesi olman isteyen bir miting olacak. Bu taleplerimizi dile getirmek için tüm halkımızı mitingimize davet ediyorum. Her geçen gün zayıflayan, saltanatları bozulan bundan kaynaklı da başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkımıza dönük saldırılara karşı cevap olmak için herkesi mitinge davet ediyorum” çağrısında bulundu. 

Aydeniz: Ulusal birliği esas alarak kongremizi düzenleyeceğiz

DİYARBAKIR - DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, 6’ncı kongrelerini ulusal birlik, ekoloji ve kadın özgürlükçü paradigmayı esas alarak düzenleyeceklerini belirterek, “Ülkedeki tecride karşı toplumsal inşayı yeniden inşa edeceğiz” dedi. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kongre Komisyonu Eşsözcüleri Belgin Diken ve Adnan Akgül, partilerinin Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır’ın katılımıyla 27 Şubat’ta Ankara’da yapacakları 6’ncı Genel Kongreye ilişkin basın toplantısı düzenledi. DBP Diyarbakır İl Örgütü’nde yapılan açıklamanın Kürtçesini Adnan Akgül, Türkçesini Belgin Diken okudu.

Diken, AKP-MHP ortaklığını politikalarını faşizm olarak niteleyerek, bu politikaların artık sürdürülemeyeceğini vurgulayarak, ülkenin ekonomik, siyasi, toplumsal ve ideolojik olarak tümden bir çöküşün içinde olduğunu söyledi. Bu şekilde bir yönetimin başarılı olamayacağına değinen Akgül, "Mezopotamya ve Anadolu’daki tüm kültürleri, farklılıkları yok etmeyi hedeflemektedir. Kürt düşmanlığı nedeniyle mevcut iktidarın bölgede atılmadığı macera kalmamıştır. Gerçekleştirdiği tüm hamleleri giderek kendisine dönmektedir. Osmanlı hayali ile çıktığı yolda Enver’in maceracı çöküşü ile karşı karşıya kalmıştır. İçeride Abdülhamit dışarıda Enverci çizgi artık tümden Katar, Dubai ve Hewler arasında ticari ve siyasi dilenciliğe dönüşmüş, bir fiskelik ömürleri kalmıştır" ifadelerini kullandı.

'KÜRDİSTAN KIVILCIMLARI'

İktidarın Kürt halkı başta olmak üzere tüm kesimlere saldırdığını söyleyen Diken, "Yıllardır sürdürülen talan rejimine Türkiye halkları artık yeter derken Kürdistan’da sürdürülen soykırım saldırıları direnişle boşa çıkarılmıştır. Faşizm koşullarında Van’da, Siirt’te 'Burası Kürdistan’dır' çıkışları büyük yangının ilk kıvılcımlarıdır. Açık bir cezaevine dönüşen Kürdistan gerçeğinde tüm saldırılara karşı halkımızın ortaya koyduğu direnişin tarihi bir önemi vardır. Kendi özgür kimliğindeki ısrar ve etkisi sürekli artan bir özgür toplum gerçeği vardır" diye konuştu.

'ÖZGÜR BİR GELECEK İÇİN DBP'  

Özgür bir gelecek için DBP'nin var olduğunu kaydeden Diken, "O halde bu kaos-kriz ortamında halklar adına, eşitlikçi, özgürlükçü değerler adına sürece daha güçlü müdahil olmamız gerektiği açıktır. Yeni yılda bu yeni kazanımlar yaratmanın imkanları her zamankinden daha fazladır. Gerçekleştireceğimiz 6. Olağan Kongremizi bu tarihi sorumlulukla karşılıyoruz. Kürdistan’ın özgürleşmesi, Türkiye’nin demokratikleşmesi için örgütsüz tek bir kişiyi bile bırakmamayı, böylelikle de demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir toplumun inşasını hedefliyoruz. DBP olarak, Kürdistan ve Türkiye’nin her yerinde örgütlenmek, en etkili ve örgütlü parti haline gelmek var oluş gerekçemizdir" şeklinde konuştu.

‘FIRSATLAR HER ZAMANKİNDEN FAZLADIR’

Kürt halkının dil, kültür, kimlik, güvenlik, yurt ve benzeri bir sürü sorunlarının olduğunu aktaran Diken, şöyle devam etti: "Bununla birlikte soykırımcı rejimin Kürt ve Kürdistan’ın varlığını kabul etmediğini, dahası bu gerçeklikleri yok etmeyi var oluş gerekçeleri haline getirdiğini de biliyoruz. O halde var olmak için direnmekten başka bir yolun olmadığı, olamadığını da biliyoruz. Kaldı ki 1806’dan beri Kürdistan değişik tonlarda ve tarzlarda da olsa var olmak için mücadele halindedir. Bu mücadeleyi sonuca ulaştıracak yüz yıllık fırsatlar her zamankinden daha fazladır." 

Ulusal birliğin kurulmamasının zayıflık olduğunu ve bunun önünde çok büyük engeller olduğunu söyleyen Diken, "DBP olarak Kürdistan’da ulusal birliğin sağlanmasında öncülük yapma, sorumluğunu yerine getirme gücü ve bilinci vardır" dedi.

ÖZGÜR ES YAŞAMI HAYATA GEÇİRECEĞİZ  

Erkek egemenlikçi bir sistem olan devletin en çok kadınlara karşı saldırdığını söyleyen Diken, şunları söyledi: "İktidarcı sistemde yaşam her yönüyle erkeğin iktidarına ve istemlerine göre kurulmuştur. Sonuçta neyin çıktığı açıktır. Yaşamı doğasına uygun olarak kurmak gerekir ki, bunun adı da özgür-eş yaşamdır. Kadın ve erkeğin özgür ve eşit ilişkiler temelinde yaşamı tekrardan kurduğu sistemdir. Özgür eş yaşam ve eşbaşkanlık sistemimizi yaşamın her alanında hayata geçirme, kadın örgütlülüğünü geliştirme ve örgütlenmemizi daha etkili kılma, erkek egemen zihniyetin iç ve dış saldırılarına karşı mücadeleyi büyütme kararlılık ve ısrarımız olacaktır." 

Baskılara karşı direnişin olduğunu dile getiren Diken, şunları kaydetti: "Gençler direniyor, kadınlar direniyor, Sayın Öcalan şahsında tüm zindanlar direniyor, işçiler-emekçiler direniyor, doğayı savunanlar direniyor, demokratik siyaset direniyor, bir bütün halinde özgür Kürt direniyor. Zira biliyoruz, faşizm varoluşsal olarak yumuşamaz, demokratikleşmez, ancak yıkılır. Bugüne kadar elde edilen kazanımlar hep mücadele edilerek, direnerek kazanıldı. DBP olarak yeni sürece kongremizle giriş yapıyoruz. Kongremizin başarıya ulaşması için koşullar ve imkanlar her zamankinden daha fazladır. Bu temelde tüm yurtsever halkımızı partimiz DBP’de görev almaya ve kenetlenmeye davet ediyoruz."

'KONGREMİZLE AKP'Yİ GÖNDERECEĞİZ' 

Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, çok tarihi bir noktada durduklarını belirterek, “İçinde olduğumuz durum gerçekten AKP ve MHP faşizminin gerçekliğidir. Bu kongremiz AKP ve MHP'nin gidişini sağlar. Bu kongreye halkımızı özgürleştirmek istiyoruz. İnanıyoruz ki halkımız bu kongremize tarihi ve direniş ruhuyla sahip çıkacak. Her yerden, köyden kentten herkese 7'den 70'e çağrımızdır. O gün orada bu faşizme büyük bir cevap vereceğiz" dedi. 

'TECRİDE KARŞI YOLA KOYULDUK'

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise, parti olarak iki yıldır çalışma yürüttüklerini kaydederek, "İki yıldır Kürdistan' da belli alanlarda çalışma yürütüyorduk. Ve daha geniş bir çapta halkımızın sorunlarını ele almak için yola koyulduk. Demokratik ulusal birliği, ekolojiyi, kadın özgürlükçü paradigmayı da esas alarak 6'ncı kongremizi gerçekleştireceğiz. Bu kongreyle birlikte yeniden bir inşa sürecini başlatacağız. Çok ağır bedellerin yaşandığı bir süreç oldu, ama bunun yanında çok büyük bir direniş de vardı. Biz çok coşkulu ve kararlı bir biçimde kongremizi gerçekleştireceğiz. Sokakta, mahallede, Kürdistan'da seferberlik ile bu kongreyi yürüteceğiz. Çünkü bu ülkede çok büyük bir tecrit söz konusu. Biz bu tecride karşı toplumsal inşayı yeniden inşa edeceğiz. Halkımızın önümüze koyduğu misyonla bu amacımızı gerçekleştireceğiz. Bu faşizan sisteme karşı asla geri adım atmadığımızı ve bu faşizan sisteme karşı mücadele edeceğimizi belirtiyor, bütün halkımızı kongremize davet ediyoruz" çağrısı yaptı.

( Kaynak: Yazılı haber MA )

Editör: Haber Merkezi