DERSİM-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Dersim’de son dönemde yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, “Anlık tepkiler ve daha sonra bu tepkinin sönümlenmesi bize bir şey kazandırmıyor. Halk olarak uyanık olmalı, kendi korumamızı kendimiz sağlamalıyız. Tepkimizi bulunduğumuz her alanda göstermemiz gerekiyor” dedi.


Dersim, günlerdir kaybolan Gülistan Doku ve son dönemde ilde artan cinsel istismar olayları ile gündemde. 5 Ocak’tan bu yana kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’dan 17 gündür haber alınamazken ilçelerde yaşanan cinsel istismar olaylarına karşı halk tepkisini göstermeye devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, Dersim’de yaşanan son durumu JIN NEWS'te Rengin Azizoğlu  değerlendirdi.


‘Gizlilik kararları failleri koruma yönünde’


Son 5 aydır Dersim merkezde ve ilçelerinde çocuğa dönük cinsel istismar olaylarının ortaya çıktığına dikkat çeken Nurşat, yaşanan birkaç olayı şu şekilde anlattı: “Pertek’te geçen yaz 70 yaşındaki bir erkeğin 17 yaşındaki genç kadının evine zorla girerek cinsel istismarda bulunmasıyla başladı. Kızın çığlıkları ile komşuların yetişmesiyle çocuk bu olaydan kurtuldu. Hozat’ta yine yaşlı bir erkeğin genç bir çocuğa cinsel istismarı oldu. Yine Ovacık ilçemizde 40-50 yaşlarında bir erkek 12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu. Son olarak yine Pertek’te içerisinde bir uzman çavuşun da olduğu 3 kişinin 15 çocuğa cinsel istismarı gündeme geldi. Maalesef bu olayın 6-7 yıllık bir geçmişi bulunuyor. Dava üzerinde gizlilik kararı var. Bu sebeple ailelerle görüşemedik. Hem toplumsal hem de adli bir çekince de var insanlarda. Gizlilik kararının failleri değil mağdurları koruma yönünde devreye girmesi gerekiyor ancak maalesef Türkiye’de gizlilik kararları failleri koruma yönünde devreye giriyor. Gerçekten uzman kişilerin ailelerle görüşmesi ve çocuklara bir noktada destek olması gerekiyor.”


‘Çocuk istismarının affı olmaz’


Dersim’de yaşananların Türkiye’deki genel durumdan bağımsız ele alınamayacağını belirten Nurşat, çocuğa ve kadına dönük açıklamaların, devlet yetkililerin ve onlara bağlı yapıların söylemlerinin, küçücük bir bebeğe bile cinsiyet kavramıyla yaklaşan anlayışların cinsel istismar vakalarında ciddi bir artışa sebep olduğunu aktardı. Adalet mekanizmasındaki eksikliklerin, çocuğa cinsel istismar affı ile ilgili düzenlemelerin ve cezasızlık politikalarının da bu tür olayların artmasında etken olduğunu kaydeden Nurşat, yasaların değiştirilip, dönüştürülmesi gerekirken çocuğa yönelik cinsel istismar konusunda affın gündemde olmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Nurşat, “Bu tür yasalar çocuk istismarını engellemekten çok artmasına sebep olacaktır. Bizler kadınlar olarak bunları sürekli dile getiriyoruz. Çocuk istismarının affı olmaz, daha caydırıcı yasalar getirilmeli. Bir bütün olarak ülkenin bakış açısının değiştirilmesi gerekiyor. Eğitiminden, medyaya, hükümet yetkililerinin söylemlerinden toplumun topyekûn eğitilmesine kadar her şeyin sil baştan yeniden ele alınması lazım. 12 yaşındaki çocuğu 50 yaşındaki bir erkekle evlendirseniz bu bir suiistimal aracı olarak kullanılacaktır” ifadelerini kullandı.


‘Kendi korumamızı kendimiz sağlamalıyız’


Dersim’de ciddi bir fuhuş çetesi olduğunu ve kadınları düşürmeye yönelik bir politika izlediğini dile getiren Nurşat, bir toplumu çökertmek, ele geçirmek, yok etmek isteyenlerin ilk olarak o toplumu ahlaki olarak çökertmeye, gençlerini ve kadınlarını düşürmeye çalıştığını söyledi. Nurşat, “Burada yapılmak istenen de budur. Bu ilde uyuşturucu kullanımında artış ciddi boyuta ulaştı. Son yıllarda yalnızca üniversite üzerinden değil, yerel üzerinden de fuhuş politikası yürüyor. Yalnızca Dersim değil, bölgenin birçok yerinde bu durum yaşanıyor. Biz burada kadınlara çağrı yapıyoruz. Sizleri ele geçiremeyen, size diz çöktüremeyen insanlar farklı şekillerde bunları yapmaya çalışacaklardır. Halk olarak uyanık olmalı, kendi korumamızı kendimiz sağlamalıyız. Bu insanlardan davacı olmamız gerekiyor. Bizler bu şartlar altında hukuktan bir şeyler beklemiyoruz ancak bu da sürecin bir ayağıdır. Adliyelere gidip o şahısları toplum önünde teşhir etmek en önemli cezadır” dedi.


‘Gülistan Doku nerede?’ diye sormaya devam edeceğiz’


Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’dan hala haber alınamadığını da vurgulayan Nurşat, Gülistan’ın kaybolmasına ilişkin ilk başta ellerinde pek ayrıntı olmadığını ancak sonrasında gelen bilgiler sonucunda bir noktaya ulaşmaya çalıştıklarını anlattı. Tüm çabalarına rağmen çok sağlıklı bilgi alamadıklarını da söyleyen Nurşat, “Dersim’in her tarafı mobeseler ile izleniyor. Şehrin girişinden çıkışına kadar her kuytu köşede mobese kameraları var. Bizler buna rağmen kolluk güçlerinden bir bilgi alamıyoruz. Başka bir durumda kişileri elleriyle koymuş gibi bulanlar Gülistan’ı günlerdir bulamadılar. Bizler kadınlar olarak Gülistan’ın da takipçisi olacağız. Bu olayın basit bir intihar olayı olmadığını biliyoruz. Tüm Dersim halkının kafasında soru işaretleri var. Üniversite arkadaşları, Dersim Barosu, Dersim Kadın Platformu, HDP İl Örgütü ve tüm emek ve demokrasi güçleri olarak bu olayın peşini bırakmayacağız. ‘Gülistan Doku nerede?’ diye sormaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


‘Tepkimizi her alanda göstermemiz gerekiyor’


Son olarak Nurşat şunları kaydetti: “Dersim Kadın Platformu öncülüğünde Dersim’deki tüm emek ve demokrasi güçleriyle ildeki yaşanan taciz, tecavüz, çocuk istismarı olaylarına karşı bir dizi eylem planlaması gerçekleştirdik. Bu yolla Dersim’deki halkın tepkisini göstermeye çalıştık. Bundan sonra da dava süreçlerinin takipçisi olmamız gerekiyor. Anlık tepkiler ve daha sonra bu tepkinin sönümlenmesi bize bir şey kazandırmıyor. Pertek’te 17 yaşındaki genç kadına cinsel istismarda bulunmaya çalışan şahıs ilk mahkemesinde serbest bırakıldı. Bu, bizim o davaları takip edip, güncelleştiremememizden kaynaklanıyor. Tepkimizi bulunduğumuz her alanda göstermemiz gerekiyor.”

Editör: Haber Merkezi