Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Çok yakında bu kayyumları süpürüp atacağız. Halkın sorunlarına pazarlıkla çözüm üretemezsiniz. Türkiye'ye barış HDP ile gelecek" dedi. Danıştay'ın 'Öğrenci andı' kararına değinen Temelli, "Çocuklarımız and okumuyor diye Türk olmalarında bir zafiyet mi ortaya çıktı? Bu ülkete milliyetçilik üzerinden siyaset yapmanın tezahürüdür. Öğrenciler sabah okulda and içmesin, süt içsin" dedi. Hükümete çözüm için müzakere masasını yeniden kurma çağrısı yapan Temelli, AKP ve MHP arasındaki ittifak tartışmasına ilişkin de "İttifak dedikleri pazarlıktır" dedi.

'KAYYIMLARI SÜPÜRÜP ATACAĞIZ'

Temelli konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Çok yakında bu kayyımları süpürüp atacağız. Zaten birbirlerine düştüler. Bunları faşizmin çöplüğüne süpüreceğiz. Geldiğiniz nokta budur. İttifak dedikleri pazarlıktır demiştik. Halkın sorunlarına pazarlıkla çözüm üretemezsiniz. Bunların hepsini süpürüp atacağız. Türkiye'ye barış da gelecek, demokrasi de gelecek. Türkiye'ye barış HDP ile gelecek.

'NEDEN DİYARBAKIR’A GELDİĞİNDE ŞEHİR ABLUKA ALTINA ALINIYOR'

Hani gitmiş demiş ya 'Diyarbakır stadını açarken, burada umduğumuzu bulamadık.' Orada umduğunu hiç bir zaman bulamayacaksın. Yerel seçimlerde 24 Haziran'daki işi tamamına erdireceğiz, umduğunu bulamayacaksın. Bu stat biliyorsunuz ikinci kez açıldı, herhalde yerel seçimlere kadar 3 kere daha açacak. Kendi kendine gidiyor stat açıyor, orada Diyarbakırlı yok. Kendi kendine topa vuruyor. Futbolun bir tarafı da hile şike ile anılır. O futbolcu geleneğini sandıklara da taşımak istiyor. Hile ile şaibe ile yerel seçimleri alacağını sanıyor. Yanılacağını nasıl Amedspor sahalarda gösteriyorsa, biz de sandıklarda göstereceğiz. Amed’de bir akşam sokaklara çıkanlar baktılar kent abluka altında. Ne oluyor, yarın Cumhurbaşkanı geliyor. Böyle geleceksen gelme, bu kadar korkuyorsan gelme. Sen korkuyorsun diye neden bu şehir abluka altına alınıyor. Ama bunlar kayyumcu olduğu kadar ablukacı da. Lice’ye gidiyorsunuz, Bitlis’e gidiyorsunuz abluka var. Nereye gitseniz ya abluka ya kayyım var.

GÖREVDEN ALINAN MUHTARLAR

Geçen hafta 259 muhtar görevinden alındı. Hangi muhtarlar alındı. Kürt muhtarlar alındı. Barış için direnen muhtarları alıyorlar. Bu anlayış bölücüdür, nefret suçudur. Bunlar insanlar birbirlerine düşman olsun diye çabalıyorlar.

AKP'NİN SEÇİM KAMPANYASI GÖZALTILARLA BAŞLADI

Biz Amed’e gittiğimizde Amed’de ilk karşılaştığımız şey AKP’nin seçim kampanyası oldu. Biliyorsunuz, AKP Kürt illerinde seçim kampanyasını valilerle, savcılarla, kaymakamlarla, güvenlik güçleriyle yürütüyor. Biz de gittiğimizde 130 arkadaşımızın gözaltı operasyonu ile karşılaştık. Evet seçim kampanyası, çünkü gözaltına alınan arkadaşlarımızın bir suçu yok. Bir suçları olduğundan değil HDP’li olup 24 Haziran seçim çalışması yürüttükleri için tutuklandılar. AKP’nin kampanyası böyle sürüyor. Bu zihniyetle halka yaklaştığı için de cevabını yerel seçimlerde alacak.

'KAYYIM ATANAN BELEDİYELERDE YOLSUZLUK VAR'

Belediyelerimize gönderilen müfettişler tek bir yolsuzluk bulamadı. Kayyım atananlarda ise yolsuzluklar ortaya çıkıyor. Bakın Silopi Belediyesi'ne; yolsuzluk belgelenmiş durumda. Gelsinler bizim belediyelerimizle ilgili bir tane belge yok. Ne var, iftira ve yalan var. Van Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya ise yoksullukla mücadele ettiği, yoksullara yardımlarda bulunduğu için hapis cezası aldı. Arkadaşlarımız şehirleri ayağa kaldırdığı için tutuklandı. Tüm arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

'İBADETİMİZİ ANA DİLİMİZDE YAPACAĞIZ'

Müftülere diyor ki, 'Doğu'yu ve Güneydoğu'yu boş bırakmayın.' Niye buralarda müftü yok mu? Yani onlar ana dilinde ibadet etmesin. Yani onların kimliklerini yok sayalım. Onlara inat biz ibadetimizi ana dilimizde yapacağız. Erdoğan Moldova'ya gitmiş, Gagavuz Türklerine 'Kültür ırkçılığına karşıyım' diyor. Sen bunu Diyarbakır'a geldiğinde söyleyebiliyor musun? Gel bunu İstasyon Meydanı'nda söyle. Yetmemiş Moldova'ya giderken hediye olarak da TOMA götürüyor.

'AND OKUNMAYINCA ÇOCUKLARIN TÜRK OLMASINDA ZAFİYET Mİ YAŞANDI?'

Öğrenci andı önümüze yeniden geldi. Kimsenin sorduğu yok; Türkiye'de çocuklarımız and okumuyor diye Türk olmalarında bir zafiyet mi ortaya çıktı. Fakat bu and meselesi niye ortaya çıktı? Bu ülkete milliyetçilik üzerinden siyaset yapmanın bir tezahürüdür. Öğrenciler sabah okulda and içmesin, süt içsin. Çünkü bu ülkede çocuk yoksulluğu var.

CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

Şimdi çıkmış Cumhurbaşkanı Cemal Kaşıkçı olayını anlatıyor. 2 Ekim'de herkes biliyordu ne olduğunu. Bu diplomaside gediğiniz durumu size gösteriyor. Kaşıkçı Türkiye'de öldürülüyorsa, neden Türkiye'de öldürüldüğü sorusunun cevabını vereceksiniz. Bu sorunun yanıtı Fırat'ın doğusundadır.

ÇÖZÜM İÇİN MÜZAKERE ÇAĞRISI: GELİN MASAYA OTURALIM

Savaş tam tamları iktidarın ömrü uzasın diye gündemden düşmüyor. Bunun propagandasını yapanlar evlatlarımızı elimizden alıyor. İktidarın bu savaşında tüm ailelerin yan yana gelmesinin artık kaçınılmaz olduğuna inanıyorum. Artık tüm anneleri yitirdiğimiz evlatlarımızın anısına sahip çıkmaya çağırıyorum. Bunun yolu iktidara karşı barış mücadelesinden geçiyor. Bugün barış tecrit altında. Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit bitmeden barış konusunda adım atmak mümkün değil. Şimdi bir kez daha dile getiriyoruz. Gelin masaya oturalım. Muhatabı bellidir. Başka muhataplar arayarak bu sorunu çözemezsiniz. Gelin bu tecrite son verin."

MECLİS'E TOPLUMSAL BARIŞ YASASI ÇAĞRISI

HDP Grubu olarak kimi kanunlarda değişiklik yapılmasına dair bir kanun teklifi hazırladıklarının bilgisini veren Temelli, şöyle devam etti:

"Teklifin içeriği dopdolu. Çünkü bu ülkeye toplumsal barışı vaad ediyor. Bu ülkenin toplumsal barıştan uzaklaşmasının en önemli unsurlarından biri TMK’dir. TMK toplumu terörize etmektir. Herkes potansiyel terörist. Her türlü demokratik halk kullanımı engellenmiş. Bazen OHAL’ler, bazen sıkıyönetimler farklı bir düzeye çıksa da temelde TMK olduğu sürece bu ülkede toplumsal barışı var etmek mümkün değil. İşte yasa teklifimiz bu anlamı ile önemlidir. Tüm Meclis’e çağrı yapıyoruz. Gelin kendi inisiyatif ve iradenizle bu yasa teklifine katkı sunun. Hep birlikte toplumsal barışı sağlayacak bu adımı atalım. Yoksa bu iki ortağın arasındaki af pazarlığından toplumsal barış gelmez. Bunların bir birine atıp tuttuğuna bakmayın yarın yine kol kola gelirler yarın yine akla hayale gelmeyecek af pazarlıkları belediye başkanlığı pazarlığı yaparlar ama bu ülkeye barış gelmez. Bu ülkeye nasıl barış geleceği bizim yasa teklifimizde ortaya konuyor. Hukuk devleti olmak için hukukun üstünlüğüne uygun bir eşit yurttaşlık temelinde yan yana gelmek için kuvvetler ayrılığının korunması için bir an önce gerekli yasalarda uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Bu sayede inanıyoruz ki Türkiye’de demokrasinin önü hızlı bir şekilde açılacaktır." (POLİTİKA SERVİSİ)
Editör: Haber Merkezi