İSTANBUL - HDP İstanbul İl Örgütü’nün Pazar günü yaptığı kongrede İl Eşbaşkanlığına seçilen Ferhat Encu, Üçüncü Yol stratejisi doğrultusunda toplumsal muhalefeti ortak mücadele etrafında toplayacaklarını dile getirererk, gelecekte “Büyük kazanacağız” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, “Şimdi HDP Zamanı” şiarıyla Pazar günü 4’üncü Olağan Kongresi’ni Küçükçekmece’de bulunan Yahya Kemal Bayatlı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirdi. Hınca hınç dolan kongre salonunda, özellikle kadın ve gençlerin coşkusu dikkati çekti. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “mecalleri kalmadı” dediği günlerde binlerin çoşkusu siyasetin gündemine oturdu. Kongrede Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri İlknur Birol ve Ferhat Encu, İstanbul İl Eşbaşkanları olarak seçildi. Kongrenin yansımalarını ve dönemi değerlendiren yeni İl Eş Başkanı Ferhat Encu, “Büyük kazanacağız” dedi. 

BAKANLIĞA BAĞLI SALONLAR VERİLMEDİ 

Kongreye hazırlık aşamasına salon bulmakta zorlandıklarını belirten Encu, “İstanbul’da bulunan birçok kongre salonu Spor ve Gençlik Bakanlığına bağlı olduğu için bize verilmedi. Aylarca öncesinde bu talebimiz birçok yerde onay görmedi. Bir buçuk ay boyunca dolu gösterilen salonlarla karşılaştık. Kongreyi yaptığımız yer ise son seçenekti. Çünkü ulaşımı çok zordu. Bu nedenle mecburi seçenek oldu” diye belirtti. 

HALK İRADESİNE SAHİP ÇIKTI

Bayrak, flama ve pankartların dahi asılmasına izin verilmediğini sözlerine ekleyen Encu, “Engellemeler sonucuna ulaşmadı. Çünkü halkımız kararlı ve iradelidir. Halk iradesine sahip çıktı. Sürece göre pozisyon alıp, gerekli siyasi mesajı veren politik kitle sahibiz” diye konuştu. 

HDP’Yİ SİNDİRME POLİTİKALARI

Encu, engel ve baskılara rağmen ortaya çıkan görkemliği şu sözlerle ifade etti: “Yoğun bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldık. İl, ilçe yöneticilerinden milletvekilli ve Eş Genel Başkanlarına kadar gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldık. Bu yetmedi halk ve binlerce insanımız tutuklandı. Büyük cezalarla karşı karşıya kaldı. Bir bütün olarak cezalandırma politikası yürürlükteydi. Bu şekilde HDP’yi sindirmeye çalıştalar. Aynı zamanda HDP’yi kapatma davası ve bizim ‘Kumpas davası’ olarak nitelendirdiğimiz davayla öncülük eden arkadaşlarımız hedef alındı. Toplumsal barışı sağlamak için mücadele eden, demokratik siyaset yürüten, halkımızın sorunlarını çözüm arayan ve bu doğrultuda irade göstermiş siyasetçilerimize yönelik böylesi bir dava süreci başlatıldı. Bununla siyaset dışında tutma hedefi güdüldü. Ancak halkımızın sahip çıkmasıyla bu ‘Kumpas davası’ da çökme aşamasına getirildi.” 

‘BÜYÜK BEDELLERLE ORTAYA ÇIKTI’ 

Siyasi otoritenin yargı üzerindeki etkisine de değinen Encu, şöyle devam etti: “Yargının siyasi saiklerle bu denli hareket etmesi tarihte ilktir. Devlet Güvenlik Mahkeme’leri (DGM) sürecini aşan bir süreci yaşıyoruz. Bu da siyasi iktidarın telkiniyle oldu, oluyor. Ancak bu halkın iradesiyle büyük bedellerle ortaya çıkmış, büyük mücadelesinin ortaya koyduğu bir siyasi gelenekten kendini var etmiş ve parlamentoda ve sokakta toplumun bütün sorunlarını çözmeye çalışan bir partiyi kapatmaya çalışıyorlar. Uyduruk iddianameler HDP’yi kriminalize etmeye çalışıyorlar.” 

HALKIN ‘ERDOĞAN’A VERDİĞİ MESAJ

Kongrenin aynı zamanda “mecalleri kalmadı” diyen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve “Kürtler sizden nefret ediyor” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya cevap olduğunu ifade eden Encu, “Bu anlayışa kongre HDP’nin dirençli olduğunu ve dirayetli olduğunu gösterdi. Halkımız çok güçlü bir mesaj verdi” dedi.

‘ONLAR İÇİN YENİLGİYDİ’

Kongredeki kitleselliğin kendileri açısından şaşırtıcı olmadığını, sokaklarda, meydanlarda halkın mesajını aldıklarını dile getiren Encu, “Bizim için sürpriz olmadı. Halkın oradaki coşkusu, sahiplenme biçimini öngörüyorduk. Mevcut zorlu koşullar, hava şartları göz önünde bulundurulduğunda istediğimiz katılım oldu diyebiliriz” ifadelerinde bulundu. Kongrede açığa çıkan çoşkuyu hazmedemeyenlerin kendilerini hedef göstermeye başladığını da vurgulayan Encu, şunları söyledi: “Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan, inkarcı politikalarla halkı sindirmeye çalışan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Her fırsatta bu anlayış kendini gösteriyor. O coşkulu kongremizi gölgede bırakmak, karşı bir saldırı geliştirmek, Erdoğan’ın dediği şekilde olmadığını ve tam tersi bir hakikatin olduğunu ve ötesinde bu toplumun kendi partisine sahip çıktıklarını gördüler. Dolayısıyla bu onlar için bir yenilgiydi.”

ACİZLİKLERİNİ GÖSTERİYOR

İktidarın bu durumu kabullenemediğini de hatırlatan Encu, şöyle konuştu: “Oradan onlara iş çıkmaz.  Yasal çerçeveler içerisinde kongremizi gerçekleştirdik. Kendi iradesine ve değerlerine sahip çıkan bir tavır gösterdik. Bunu suç olarak görmek, bunu suçmuş gibi lanse etmek iktidarın acizliğini gösteriyor. Tüm topluma, halkaların umudu olan HDP’ye dönük ilgiyi gölgelemeye çalışıyorlar. Dolasıyla bu saldırıları çok muhatap almıyoruz. Bu itibarsızlaştırma politikaları toplumumuz açısından bir gündem oluşturmayacak. Çünkü o coşku onları kudurttu.” Emniyet ve yargının iktidarın telkin ve emirleriyle çalıştığını da hatırlatan Encu, “Biraz gerçekçi olun, kendinize gelin. Bu halkın iradesini ve mücadelesini temsil eden HDP’yi gölgeleyemezsiniz” dedi.

‘AKP’YE KAYBETTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Yeni döneme dair yol haritalarının hazır olduğuna dikkati çeken Encu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul Türkiye demektir. Bütün Türkiye’nin renklerini temsil ediyor. İşçi, emekçi ve sanayi kentinin yanı sıra toplumsal muhalefetin sokakta olduğu bir kent. Burada yaşayan işçiler, emekçiler, Kürtler ve diğer hak ve sorunlarını çözmeye denk düşen bir politik hat izleyeceğiz. HDP’nin yerel seçimlerde Türkiye siyasetini belirleyen ve dinamik belirleyici güç olma örneğini sergilediği bir kenttir. HDP’nin bu belirleyici rolü, yerel yönetimlerde AKP’ye kaybettirdi. Dolaysıyla bu rol ve misyona denk düşen bir politika ve çalışma da yürüteceğiz.”

HDP’Yİ BÜYÜTECEĞİZ

İstanbul’da 12 milletvekillerinin olduğunu, bu yeni dönemde bu sayıyı artırmaya yönelik de çalışma yürüteceklerini kaydeden Encu, şunları dile getirdi: “İstanbul’un bütün renklerine, bütün politik duruşlarına denk düşen bir anlayışla çalışacağız. Kürt halkının sorunlarını çözen, taleplerini yerine getiren ve aynı zamanda diğer farklı inanç ve kimliklerin sorunlarını çözen ve taleplerini yerine yetiren bir politika geliştireceğiz. Bu politikayı ortaklaşa yapacağız. Halkımızla birlikte HDP’yi büyüteceğiz. Bu sorumluluğu üstlenmeye ve bu çalışmayı yürütmeye çalışacağız.”

‘ÜÇÜNCÜ YOL’ İNŞASI

Yayınladıkları “Demokrasiye, Barışa ve Adalete Çağrı Deklarasyonu”na işaret eden Encu, şunları ifade etti: “Sorunları tespit eden ve sorunlara çözüm bulan, perspektif sunan bir deklarasyon yayınladık. Şüphesiz ‘Üçüncü Yol’u inşa etme konusunda uzun soluklu çalışma yürütüyoruz. Üçüncü Yol’un inşası bir Üçüncü İttifakı zorlayacaktır. Biz HDP olarak öncü veya geride değil, bütün demokrasi güçleriyle ve bu deklarasyonda yer alan 11 ilkede bulaşabileceğimiz herkes ile bu ittifakı kurmaya ve bunun çalışmasını yürütmeye çalışacağız.”

‘BİRLİKTELİK SAĞLAYABİLİRİZ’

Toplumsal muhalefetin bu ilkeler çerçevesinde bir araya gelebileceklerine dair umudunun güçlü olduğunu ifade eden Encu, şöyle konuştu: “Toplumun bütün kesimleri iktidar tarafından ötekileştirilmiş, ekonomik açıdan yoksullaştırılmış, açlığa mahkum edilmiş bir konumda duruyor. Dolayısıyla İstanbul şahsında bir birliktelik sağlayabiliriz. Bunu burada yaptığımızda Türkiye’nin bütün kentlerine yansıyacaktır. Kongredeki duruş, coşku ve irade Türkiye'nin birçok kentine coşku ve moral olmuştur. Bütün toplumsal muhalefet açısından moral olmuştur. Dolayısıyla bu açından İstanbul’u kıymetli buluyoruz.” 

‘BÜYÜK KAZANACAĞIZ’

HDP’nin ortaya koyduğu duruşla yeni yılla dair mesajını verdiğini belirten Encu,  sözlerini şöyle tamamladı: “Kazanmanın büyük olacağı bir yıl olacak. Aynı zamanda büyük risklerin de yoğun olacağı bir yıl olacak. Mevcut faşizmi kurumsallaştıran anlayışın HDP’ye çok ciddi saldırıları vardır. Dolayısıyla bu saldırılara karşı umutlu olmak, mücadele ve direnişi yükselten bir yerde olmamız lazım. Çünkü hakikati temsil edenleriz. Dolayısıyla hakikatin göstereceği yol bizi başarıyla taşıyacaktır. Bizim için bu yıl başarıyı elde edeceğimiz bir yıl olacak. Bu karşı anlayışı ise tarihin çöplüğüne atacağımız bir yıl olacak. Bu halkımız bu konuda umutlu olsun.” 

MA / Mehmet Aslan – Diren Yurtsever 

Editör: Haber Merkezi