ANKARAi -Haklarında açılan kapatma istemli davanın ön savunması için AYM’den istedikleri ek süre talebine ilişkin konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, savcının ileri sürdüğü iddialara ilişkin delilleri kendilerine sunmadığını ve bundan dolayı talebin reddedilmeyeceğini ifade etti. 

Anayasa Mahkemesi (AYM), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu’nun haklarında kapatılma talebiyle açılan ve 7 Eylül’de görülecek davada yapacakları ön savunma için istediği ek süreyi 2 Eylül’de karara bağlayacak. HDP, hem kapatma istemli dava hem de bu davaya ana gerekçe edilen Kobanê Davası sürecini kurduğu özel hukuk bürosu tarafından takip ediyor. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, suçlamalara karşı hazırlıklarını, AYM’ye ek süre talebi ve sonuçlarına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.

İddianamenin tebliğ edildiği 10 Temmuz’dan itibaren çalışmalara başladıklarını belirten Dede, kendilerine 843 sayfalık iddianamenin 70 ek klasör ve 8 flash bellekle verildiğini hatırlattı. Dede, “Çalışmamızın uzun bir zamanını buna ayırmak zorunda kaldık. Çünkü hem klasörler hem de flash disklerde gönderilen belgeler karmakarışık bir haldeydi. Dolayısıyla iddianamede savcının iddia ettiği hususları hangi delile dayandırdığını anlamak bile uzun bir inceleme, uzun bir emek gerektirdi” dedi.

SAVCININ SUNMADIĞI BELGELER

Kendilerine ulaşan iddianame ve ekleri inceledikçe fark ettikleri hususların olduğuna dikkati çeken Dede, “İddianamede savcının ileri sürdüğü iddiaları gösterir deliller sunulmadığı ya da eksik bir şekilde sunulmuş olduğunu fark ettik. Bunu fark ettikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne talep dilekçesi sunduk. Dilekçede, savcının iddianamesinde belirttiği ancak dosya ekinde bize sunmadığı, dolayısıyla savunma hakkımızı sağlıklı bir şekilde kullanabilmemizin önünde engel olan belgelerin tarafımıza tebliğ edilmesini istedik. Tabii bu belgeler bize tebliğ edildikten sonra inceleyip savunmamızı tamamlayabilmek için ek süre verilmesini talep ettik. Zira savunmamızı bütün iddiaların dayandığı delillerin olduğunu gördükten sonra ancak yapabilme imkanımız var. 2 Eylül’de AYM’nin dilekçemize vereceği cevapları ve sürenin ne kadar olacağını öğrenmiş olacağız” diye konuştu.

SÜRE TALEBİ

AYM’nin ek süre talebinin reddetmesinin mümkün olmadığını ifade eden Dede, şöyle devam etti: “'Ek süre istenirse verilir’ diye bir emredici hüküm var. Ancak yasa ek sürenin ne kadar olacağına ilişkin AYM’ye takdir hakkı tanımış ve herhangi bir süre sınırı koymamış. Fakat partimiz hakkında açılan davanın iddianamesinin sayfa sayısı, ekinde sunulan belgelerin fazlalığı ve dilekçemizde talep ettiğimiz belgelerin tebliğ edilmesiyle birlikte bu kapsamdaki bir dosyanın incelenmesi, savunmasının yapılması için makul bir süre vermesini bekliyoruz. AYM’nin normal teamüllerinde ek süreyi bir ay olarak belirlemiş. Fakat HDP kapatma davası öncesinde siyasi partiler hakkında açılan davaların hiçbirinin iddianamesi bu kadar fazla sayfa sayısına sahip değil ve hiçbir iddianamede bu kadar ek belge gönderilmemiş. Dolayısıyla AYM teamüllerine göre değil dosyadaki belgenin ve iddianamenin hacminin göz önünde bulundurarak adil yargılama ve savunma hakkımızın kısıtlanmaması adına teamüllerinin dışında bir süre vermesi gerekiyor.”

‘HUKUKİ OLMADIĞINI ANLATACAĞIZ’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’nin kapatılması istemiyle sunduğu ilk iddianamenin AYM tarafından “odak olma fiili arasında gerekli ilişkilendirmelerin yapılmadığı” gerekçesiyle iade edildiğini hatırlatan Dede, “İkinci iddianame de ilkinin kopyası niteliğinde ama AYM tarafından kabul edildi. Dolayısıyla biz de ön savunmamızın hazırlıklarını yaparken en temelde üzerinde durduğumuz konu bu. İlkinde AYM’nin de kabul ettiği üzeri, aslında bu iddianamenin bir siyasi partinin kapatılması için yeterli nitelikte olmadığını, yeni birçok hata ve hukuka aykırılıklarla dolu olduğunu, hem delillerin değerlendirilme biçiminin, hem savcılığın yaptığı yorum hatta kullandığı dilin hukuki olmadığını anlatacak biçimde bir savunma yapmayı planlıyoruz. Bu çerçevede hazırlıklarımız devam edecek” ifadelerinde bulundu.

SAVUNMANIN TEMELİ

Dede, hazırlıklarını sürdürdükleri savunmaya ilişkin şu başlıkları saydı: “Birincisi tüm kamuoyunun da bildiği gibi bu dava siyasi bir dava. Bu yönünü kanıtlayacak hususları belgeleriyle birlikte savunmamızda ortaya koyacağız. İkincisi, ilk iddianamede AYM’nin belirttiği gibi CMK 170’inci maddede belirtilen iddianamenin sahip olması gereken niteliklere sahip olmadığını, dolayısıyla bu yönüyle de hukuka aykırı bir iddianamenin düzenlenmiş olduğunu uzun uzun anlatacağız. Bu çerçevede yapacağımız savunmada aynı zamanda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, siyasetin konusu olması gereken bazı hususları AYM önüne getirdiği için biz de bu sorunların AYM tarafından da doğru temelde tartışılması adına bir çaba içerisinde olacağız.”

HALKIN MESAJI NET 

İlk iddianamenin AYM’ye sunulmasıyla parti olarak aldıkları toplantılarda “HDP’yi savunmaktan vazgeçmemek” şeklinde görüşün açığa çıktığını anımsatan Dede, şunları söyledi: “Çünkü AYM’de yapılan değişikliklerle, bir siyasi partiye kapatma davası açıldığında parti kendisini feshederse kapatmayla ilgili sonuçlardan da kurtulmuş oluyor. Fakat bu konuyu tartışma durumu bile söz konusu olmadı. HDP’yi sahiplenme yönünde bir kararlılık açığa çıktı ve bu kararlılık sahaya da yansıdı. HDP sahada, en güçlü şekilde muhalefetini yapmaya devam ediyor. Halkla buluşmalarını da aralıksız bir şekilde gerçekleştiriyor. Halkın, kurulduğu günden bugüne kadar HDP’ye duyduğu ilgi ve umutta en ufak bir azalma olmadığını, ilk günkü umut ve heyecanın hala korunduğunu bizler de hissediyoruz. Halk mesajını çok net verdi; HDP’den vazgeçmiyor. Biz de HDP’den vazgeçmeyeceğiz.”

MA / Zemo Ağgöz 

Editör: Haber Merkezi