DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;  DBB HDP Meclis Grubu Sözcüsü Halime Bayram, kadın çalışmalarına dönük saldırılara dikkat çekerek, “Şu anda da gelen kayyımın ilk işi kadın alanına saldırı oldu. Siz kadın kazanımlarına karşı aldığınız güvenliği sokakta ölüm ile karşı karşıya olan kadınların öldürülmemesi için alın” dedi.


Şehriban Aslan'nın haberine göre; Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye eşbaşkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyım atanmasına karşı tepkiler giderek büyüyor. Kayyımın yanı sıra 19 Ağustos’ta evlere yapılan baskınlarla yüzlerce kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan biri de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi HDP Meclis Grubu Sözcüsü Halime Bayram. Halime, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında ifade vermek üzere 27 Ağustos tarihinde gittiği Diyarbakır Adliyesi’nde polislerce gözaltına alınmıştı. İl Emniyet Müdürlüğü’nde bir gece tutulan Halime, 28 Ağustos’ta çıkarıldığı mahkemede ‘adli kontrol’ şartı ile serbest bırakıldı.


'Halk iradesine sivil darbe yapıldı'


19 Ağustos’ta yapılanın “sivil bir darbe” olduğunu kaydeden Halime, hakkındaki gözaltı kararını ve sonrasında yaşananları anlattı.  Halime şöyle devam etti: “Operasyon akşamında evde bulunmuyordum ondan dolayı gözaltı yapılamadı. Fakat 8 günlük gözaltı süreçleri bittikten sonra bütün arkadaşlar bırakıldıktan sonra savcılık ile görüşüldü ve hiçbir şekilde gözaltı kararı olmadığı söylendi. Karar olmamasına rağmen TEM şubeye gittiğimde savcıya rağmen gözaltı kararı çıkarılmaya çalışıldı. Saat 17.00 geçirildi ve mesai bitiminin ardından gece karakolda kalacağım söylendi. Buna ilişkin ciddi tartışmalar da yapıldı. Hukuksuzca ve yasal olmayan bir şekilde gözaltı kararı çıkarıldı. Akabinde 24 saat bittikten sonra bir ifade durumu gerçekleşti. İfade durumunda da karşımıza özellikle kadın olarak katılmış olduğumuz kadın programları çıkarıldı ve yasal durumları zorlayacak bir biçimde yargılandık. En basitinden seçimler sürecinde HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın aday tanıtım programında giriş çıkışlar alınıyor. Burada Pervin Buldan’ın Kürdistan vurgusunu bölücülük ele alıp ulusal birliğin ehemmiyetini anlatmasından kaynaklı orada bulunmuş olmak ve neredeyse buna karşı çıkmamayı bir suç unsuru ve dosyaya konulmuş bir soruşturmadan geçecek bir unsur olarak koymuşlardı."


‘Esat Oktay’ın işkencesine direnen kadın geleneğimiz var’


Belediyelere kayyım atanmasının özelde kadın iradesine ve kazanımlarına karşı yapıldığını, iktidarın kadının yaşamın her alanından çekilmesini istediğini söyleyen Halime, şunları dile getirdi: “Politik alanda da kadının olmasını istemez. Eşbaşkanlık sistemi yasal olmayan ve resmi kurumu zora koyan bir husus değildir. Orada seçilen eşbaşkan nihayetinde meclisin içinde var olan bir meclis üyesidir, başka yerlerden getirilmiyor. Eşbaşkanlık sisteminin istememek başta kadının istenmemesidir. Ayrıca iktidarın 17 yıllık iktidarında kadına yaklaşımı açıklamış oldukları gibi, ‘Kadın da olsa çocukta olsa gereken yapılacaktır’. Burada kadın ve çocuğa olan zihniyetinizi teşhir etmiştiniz. Bu zihniyet 17 yıl değil 27 yıl dahi kalsa Kürt halkı, Kürt kadınları ve kazanımları üzerinde hiçbir şekilde kendini kalıcı kıldırtmayacaktır. Kürt kadınları kazanımlarını teslim etmeyecektir. 12 Eylül darbesinde Esat Oktay’ın işkencelerinden geçmiş olan Gültan Kışanak örneği var. Bu gelenekten gelen kadınlar olarak her gün sokaklarda 70-80 yaşlarındaki kadınlar sürüklenirken, o kadınların çocukları olarak bu memlekette davayı bırakmanın mümkünatı var mıdır?”


‘Sokakta sesimizi duyurmayı terörize etmesinler’


Kadın kazanımlarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Halime, “Sokakta sesini duyurmaya çalışmayı terörize etmesinler. Sokakta kendi haklarına sahip çıkmak, hukuk ve adaleti istemek, kazanımlarına sahip çıkmak terörize edilecek bir husus değildir. 15 Temmuz darbe girişiminde bütün ülkeye sokağa inme çağrısı yaptınız. Eli silahlı, döner bıçakları ile sokaklara çağrı yaptınız. Bu suç unsuru taşımayacak ama burada elinde hiçbir alet olmayan insanlara karşı bunu suç olarak önlerine koyacaksınız. Bu kabul edilemez. 40 yıldır verilmiş olan demokratik siyaset alanındaki bu mücadeleyi öyle bir anda bırakmayacağız, bırakacağımızı sananlar yanılıyor. Bir defa kayyımlar geldi ve sandıklara gömüldüler” sözlerine yer verdi.


‘Halk tabi ki kazanımlarına sahip çıkacak’


“Kadınlar bu kazanımları kolay kolay elde etmediler” diyen Halime, “Bu kazanımlar 40 yılın öncesinde de yüzyıllardır verilen mücadelenin kazanımıdır. Seçim döneminde insanlar bize, ‘isterse o belediyeler bizde 24 saat kalsın ama biz sandıkta onların iradesinin, düşüncesinin Kürt halkı ve kadını üzerinde geçerli olmadığını ve bizi tahakküm altına almadıklarını zaten göstereceğiz’ diyordu. Kalktınız 4 ay sonra kayyım atadınız. Tabi ki bu insanlar kazanımlarına sahip çıkacak. ‘Kayyım atadılar bırakacağız’ diye bir niyetimiz yok. Şunu da biliyoruz; kadının öznesi olan mücadele mutlaka ama mutlaka kazanacaktır” ifadelerini kullandı.


‘Önce öldürülen kadınlar için önlem alın’


Kayyımların ilk olarak kadınları hedef aldığına dikkat çeken Halime, “Kadın kurumları, kadın dernekleri, kadın politikaları müdürlüklerine saldırılıyor. Kadın örgütlülüğünü risk olarak görme var. Oysa ki örgütlü olan yerlerde kendi ihtiyaçlarını giderebilen, kendi sorunları ile baş edebilen kadın toplulukları var. Kadını hiçbir yerde, hiçbir alanda istememek kadın kazanımlarına saldırı olarak kendini gösteriyor. 2016 yılında atanmış olan kayyım da ilk olarak kadın derneklerine, kadın kurumlarına saldırdı. Şu anda da gelen kayyımın ilk işi kadın alanına saldırı oldu. Bu da kadın düşmanlığından öteye geçmemektir. Siz kadın kazanımlarına karşı aldığınız güvenliği sokakta ölüm ile karşı karşıya olan kadınların öldürülmemesi için alın” diyerek tepki gösterdi.

Editör: Haber Merkezi