HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş: Çözüm adresi olan Öcalan'a yaklaşırken ciddi olunması gerekiyor

DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Türkiye  ekonomi, siyaset, çalışma yaşamı, Kürt sorunu gibi birçok konuda kriz yaşarken Meclisin tatile girmesini “akıl tutulması” olarak nitelendiren HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 23 Haziran’dan bu yana görüşmelerin kesilmesine ilişkin ise, “Keyfiyetçi davranıyorlar. Sayın Öcalan’a yaklaşım seçim malzemesi olmamalı, ciddi olunmalıdır” dedi.

JINNEWS'te Beritan Canözer'in haberine göre; Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik operasyonlar, baskılar, gözaltı ve tutuklamalar devam ederken, sınır ötesi operasyon, uluslararası ilişkilerdeki kriz, ekonomik kriz ve yargı paketinin konuşulduğu bir dönemde Meclis tatile girdi. Türkiye’deki sorunların çözüm adresi olarak gösterilen PKK Lideri Abdullah Öcalan ile avukatlarının açlık grevleri sürecinde yaptığı görüşmeler ise 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin ardından kesildi. 7 Ağustos günü Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Twitter hesabından yaptıkları paylaşımla Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda görüşmenin gerçekleştiğini duyurdu.

Abdullah Öcalan ile görüşmelerin kesilmesini “ciddiyetsizlik” olarak nitelendiren HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün açıklamasını hatırlattı. Meral, “Bu davranışları ne kadar güvenilmez, tutarsız ve istikrarsız olduklarını ortaya koyuyor. Bunu kabul edemeyiz, bu kabul edilemez bir durum. Sonuçta her hükümlü gibi, her mahpus gibi Sayın Öcalan’ın da haftada bir ailesiyle, mesai saatleri içerisinde her zaman avukatlarıyla görüşme hakkı vardır. Bunu biz söylemiyoruz, bunu ceza infaz yasası söylüyor. 99’dan bu yana İmralı’da dönemin konjonktürüne, siyasi havasına göre tutum alınmaktadır. Bu konuda inanılmaz bir paradoks var. En son kamuoyuna mal olan bir direnişin sonucunda görüşme yapıldı ve şimdi bu başvuruların reddedilmesi inanılmaz bir ikiyüzlülüktür” dedi.

Abdullah Öcalan’ın herhangi bir hükümlü olmadığının da altını çizen Meral, şunları dile getirdi: “Sonuç itibari ile bu ülkede Kürt sorununu çözebilecek tek adres olduğunu, barışın adresi olduğunu defalarca kez göstermiştir. Onun sözüyle hem Kuzey Suriye’de hem Türkiye’de Kürt meselesine yaklaşımda barışa eğrilebilecek bir ortamdan söz ediyoruz. Yaklaşımlarda keyfiyetçi davranıyorlar. Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler seçim malzemesi yapılmadan, ciddiye alınmalıdır. Sayın Öcalan’a yaklaşımda ciddi olunmalıdır, ciddi olsunlar. “

HDP’ye yönelik baskıları ve gündemdeki diğer gelişmeleri de değerlendiren Meral, iktidarın HDP’ye saldırmaktan hiç vazgeçmediğini belirterek, “Çünkü iktidar HDP’nin gücünün, haklılığının ve mücadelesinin farkında. HDP’nin git gide büyüdüğünün ve HDP’ye yönelik ülkede sevginin ve sempatinin büyüdüğünü biliyor. Bunun yanında HDP, onların yalanlarını her gün ortaya çıkaran, yanlış politikalarını teşhir eden, gizledikleri gerçekleri gün yüzüne çıkaran ve savaşa karşı barışı savunan, savaş politikalarının ne kadar büyük yıkımlar yarattığını, halka ne kadar büyük zararlar verdiğini duyuran bir parti. AKP-MHP iktidarı sonuçta kendisinden başka bir sözün halka yansımasını istemiyor. Kendi iktidarlıklarını hedef eden, muhalefet eden hiçbir güç istemiyorlar” sözlerine yer verdi.

HDP’nin artık göz ardı edilebilecek, baskıyla sindirilebilecek bir parti olmadığını vurgulayan Meral, “HDP bunu defalarca kez kanıtladı. Eşbaşkanları içeride olduğu bir partiyken de durmadı, belediyelere kayyım atandıktan sonra da durmadı, on binlerce üyesi haksızca gözaltına alınıp tutuklandığında da durmadı ve her zaman ileriye doğru baktı, yoluna devam etti. Bunu daha kaç kere test etmeleri gerekiyor, bilemiyoruz. 7 Haziran, 1 Kasım, 16 Nisan, 24 Haziran, 31 Mart, 23 Haziran hepsinde HDP daha da ileriye gitti ve kazandı” sözlerini dile getirdi.

HDP’nin ülkenin gelecekteki umudu olmaya devam ettiğini vurgulayan Meral, “HDP’ye oy vermeseler bile, HDP’yi desteklemiyor olsalar bile diğer siyasi partilere oy veren seçmenler de en çok HDP’ye güveniyorlar. Bu bizim için büyük bir onur kaynağı” dedi.

Meral, şuanda da HDP üzerindeki baskıların devam ettiğine işaret ederek, “Henüz geçen hafta iki belediye eşbaşkanımızın evi basıldı ve hukuksuzca gözaltına alındılar. Onlar tutuklanmadı ama bizim parti meclisi üyelerimiz ve ilçe eşbaşkanlarımız tutuklandı. Einstein diyor ya, ‘Bir hatayı iki kere yapıp aynı sonucu beklemek aptallıktır.’ Gerçekten böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. AKP artık anlasın, HDP bu yoldan geri dönmez, çünkü HDP milyonların partisidir” ifadelerine yer verdi.

Meclisin tatile girmesini de eleştiren Meral, tatil yapacak bir ortamda olmadıklarını ifade etti. Meral, “Bir yandan savaş kararları, İdlib, Suriye, bu konudaki tartışmalar. F35 tartışmaları, Doğu Akdeniz ile ilgili tartışmalar ve içeride Meclisten talepler. Bütün bu tabloyu düşündüğümüzde tatil yapmak gibi bir durum yok ama AKP ve MHP, Bahçeli ve Erdoğan’la bu ülkeyi götürmek istiyor. Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı diretmemiz gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz. Biz tek adam ya da iki adamın bir araya gelişiyle bu ülkeye barışın ne demokrasinin geleceğine, istikrarın, ekonomik sorunların çözüleceğine inanmıyoruz” diye belirtti.

Her alanda bu kadar kriz söz konusuyken Meclisin tatile girmesinin “akıl tutulması” olduğunu söyleyen Meral, “Yargı paketleri tartışılırken, cezaevlerinde yüzlerce tutuklu bu paketi beklerken, onlarca gazeteci hapisteyken, akademisyenler ve siyasetçiler hala haksız ve hukuksuz yere yargılanıyorken, gösteri hakkı ortadan kaldırılmışken ve her gün çok daha ağır sorunların yaşandığı bir ortamda Meclis tatili aslında halkın susturulmak istenmesidir” diye konuştu.

Meclisin tatil yapacak hiçbir çalışma yürütmediğini tamamen AKP’nin dikte ettiği, önceden hazırladığı tasarılarla çalıştığını belirten Meral. “Muhalefet olarak bizim istediğimiz gündemler getirilmedi. Bu nedenle biz Meclis tatilinin bir an önce sonlandırılmasını ve çalışmalara başlamasını istiyoruz. Krizlerin konuşulduğu bir ortamda Meclis çalışmalıdır” diye kaydetti.