DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Mahmur Kampı’nda 9 aydır süren ambargonun “utanç” verici olduğunun altını çizen HDP Van Milletvekili Tayip Temel, ambargonun ulusal birlik ruhuna denk gelmediğini belirterek, ambargonun kaldırılması için ulusal birliği destekleyen güçlerin baskı kurması gerektiğini söyledi.


Irak Federe Kürdistan Bölgesi başkentti Hewlêr’de bulunan Türkiye Konsolosluğu’nda görevli 3 kişiye yönelik 17 Temmuz 2019’da yapılan silahlı saldırının ardından Mahmur Kampı'na yönelik devreye konulan ambargo, Kovid-19 salgınına rağmen sürüyor. 1990’lı yıllarda sınır kentlerinden göç etmek zorunda kalarak kampa yerleşen 12 bin civarında yurttaşı olumsuz etkileyen ambargodan kaynaklı kamp halkı hem sağlık hem de yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Tayip Temel, uygulanan ambargoya ilişkin  MA / Mehmet Şah Oruç - Fahrettin Kılıç'e değerlendirmelerde bulundu.


‘İNSANLIK AYIBIDIR’


Mahmur Kampı’ndaki yurttaşların 20 yıldır yaşamlarını çok ağır şartlarda sürdürdüğünün altını çizen Temel, 1990 yılından beri kamp sakinlerinin onlarca kamp değiştirdiğini dile getirerek, “Fakat o günden bugüne mahmurun acısı bitmedi” dedi. Federe Kürdistan Bölgesi yönetimin zaman zaman Mahmur Kampı’na destek vererek sahip çıktığını hatırlatan Temel, “Ama zaman zaman da sürecin politikalarına, konjonktürüne göre Mahmur göçmenlerine zor şartlar farz kıldı. Aylardır devam eden ambargo da sürecin koşul ve şartlarına göre yapıldı ve bu yanlış bir yaklaşımdır. Güney Kürdistan yönetimi ne sebeple olursa olsun imkanı olmayan on binlerce göçmeni ambargo ve kuşatma altında bırakması mümkün değil. Mesela kışın odun, kömür, gaz gibi yakıt ve yakacaklar yoktu. Orda hasta olan yaşlı ve çocuklar battaniye ve yorgan altında kendilerini ısıtıyorlardı, bu da insanlık ayıbıdır” dedi.


‘UTANÇTIR’


Salgından kaynaklı tüm dünyanın felç olduğunu ve salgına karşı ortak mücadele yürüttüğünü dile getiren Temel, “Bu süreçte bile halen Mahmur’un üzerindeki ambargo kaldırılmış değil, halen kuşatma altında, bu durum kabul edilemez.  Güney Kürdistan yöneticileri ne şekilde olursa olsun ahlaki bir görev gibi Mahmur üzerindeki ambargoyu kaldırmaları gerekir. Çünkü oradaki insani ihtiyaçlar azalıp bitme noktasına gelmiş durumda. Mesela orada genç, yaşlı ve anneler telefon aracılığıyla yaşadıkları mağduriyeti kendileri bize ulaştırıyorlar. Oradaki durum çok kötü şu an. Yani gıda az kalmış durumda, ilaç imkanları hiç yok, hastalar kendi halleriyle baş başa kalıyorlar. Bu durumda Güney Kürdistan yönetimi için büyük bir utançtır” ifadelerini kullandı. Başta Federe Kürdistan Bölgesi eski Başkanı Mesut Barzani olmak üzere Federe Kürdistan Bölgesi’ne çağrıda bulunan Temel, bir an önce bu ambargonun kaldırılmasını talep ederek, “Mahmur üzerindeki ambargo, ahlaki, insani değerlere aykırıdır” dedi.


‘ÇAĞRI YAPMALIDIR’


Ulusal birlik tartışmalarının sürdüğü böylesi tarihi bir süreçte ambargonun birlik ruhuna denk düşmediğini aktaran Temel, şunları dedi: “Ulusal birlik, Kürt halkının değerlerini ve Kürdistan’ın varlığını korumaktır. Ulusal birlik, toplum düşmanlığı üzerinden meydana gelmez. Aynı zaman da bir partinin diğer partiye düşmanlığı üzerine de meydana gelmez. Tüm siyasi gruplar, dört parçadaki Kürdistani parti ve hareketler,  Kürt toplumunun değerleri ve kazanımları için Bakur’da, Başur’da, Rojhilat’da ve Rojava’da Kürt toplumunu koruması gerekir. Bundan dolayı ulusal birlik gereklidir.  Bir yandan ulusal birlik tartışılıyor bir yandan Kürt parti ve hareketleri, kendi sorunlarını nasıl çözeriz diye bir araya geliyor, diğer tarafta  sorunu çözmeye çalıştığı bir zamanda diğer tarafta da Kürt halkından en mağdur olan Mahmur halkı üzerinde ağır bir ambargo yürütülüyor. Mahmur halkı, dört parça Kürdistan’daki halk arasında en mağdur olanıdır. Çünkü 20 yıldır köyünden, toprağından, imkanlarından koparılmış durumda. Ondan dolayı da eğer ulusal birlik farz ise ulusal birliği destekleyen güçler, Güney Kürdistan yönetiminin Mahmur ambargosunu kaldırması için baskı yapıp çağrıda bulunmaları gerekir.”


Salgınından kaynaklı özellikle tedbirlerin alınmadığı Rojhilat ve Bakur’daki Kürt halkının korunması gerektiğini kaydeden Temel, Koronavirüsüne karşı Kürt toplumunun muhakkak korunması gerekiyor. Öncelikle de mağdur olan kürtlerin korunması gerekiyor. Onlar da kimdir. Biri tutsaklar biri de göçmenler ve  imkanları az olanlar veya hiç olmayanlar. Bunların da imkan sahibi kişilerce desteklenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi