VAN-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ;  Kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik bir mekanizma olan eşbaşkanlık sistemini “suç oluşturan eylem olarak” nitelendirerek hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt veren HDP’li vekiller, “Kadın düşmanlığıdır. Tam bir erkek egemen ve tekçi zihniyetin yansımasıdır” dedi.


JINNEW'ten Hikmet Tunç'un haberine göre; İçişleri Bakanlığı kararıyla HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlara karşı direniş sürüyor. Ülkenin dört bir yanından AKP-MHP bloğuna karşı demokrasi güçleri birleşirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun eşbaşkanlık sistemini hedef alan açıklamalarına yanıt gecikmedi.


Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekilli Şevin Coşkun, Kürt bölgelerinde ikinci kez kayyım politikalarıyla karşı karşıya kalındığını belirterek, “2014 yerel seçimlerinde de, 31 Mart yerel seçimlerinde de halkımız iradesini ortaya koydu. Belediye eşbaşkanlarımız büyük oy farkıyla seçildi. Maalesef yine İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla gerçekleşen kayyım atamalarını irade gaspı olarak değerlendiriyoruz. Aynı zamanda siyasi bir darbedir. Çeşitli bahanelerle, kılıf uydurarak bunu maniple ediyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz” dedi.


‘Eşbaşkanlık partimizin tüzüğünde yer alıyor’


Bakan Süleyman Soylu’nun eşbaşkanlık sistemini hedef alan açıklamalarına yönelik ise Şevin, “Soylu belediye başkanlarımızı hedef alan açıklamalarda bulunurken, aslında eşbaşkanlık sistemimizi hedef alıyor. Eşbaşkanlık sistemi bizim partinin tüzüğünde yer alıyor. Oldukça yasal bir haktır. Burada aslında hedef aldığı kadın eşbaşkanlarımızdır. Bizler her ne olursa olsun kazanılmış hakkımızı yedirmeyiz” ifadelerini kullandı.


‘AKP’nin Türkiye’yi yönetemez hale geldiği açıktır’


Türkiye’de iktidar mekanizmasının sürekli seçimi manipüle etmeye çalışan bir pozisyonda olduğunu söyleyen HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtalan, “Ülkeyi sürekli seçim gündemleriyle meşgul eden ama seçim sonuçlarını kabul etmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Uzun süredir sadece seçimler değil bütün yaşam alanlarına dair hak ihlalleriyle karşı karşıyayız. Anayasayı baz alarak hukuk dışına çıkan bir yaklaşım bir gelenek halini aldı. İçinde bulunduğumuz durumda AKP iktidarının artık son çırpınışlarını yaptığı olarak değerlendiriyorum. Türkiye’nin her alanda yaşadığı kriz ile de AKP’nin artık Türkiye’yi yönetemez hale geldiği açıktır” diye belirtti.


‘Demokrasinin son kırıntıları yok edilmeye çalışılıyor’


Belediye başkanlarının görevden alınmasını “kayyım darbesi” olarak değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, bu ülkede sadece askeri darbenin olmadığını ve şu an sivil bir darbe ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Kayyım atamaları ile ülke demokrasisine, hukukuna ve adaletine bir darbe yapıldığını kaydeden Züleyha, “Dolayısıyla sadece Kürtlere yönelik değil bütün Türkiye halklarını ilgilendiren bir durum var ortada. Çünkü bir yerde halkın iradesi hiçe sayılıp kayyım atanıyorsa, bu aslında Türkiye’de demokrasinin kırıntısının bile yok edilmeye çalışıldığını gösteriyor. Çünkü zaten Türkiye’de uzun süreden bu yana demokrasi yoktur. Hukuk askıya alınmıştır. Son kırıntısından biri olan seçimlerin kendisini de bu yöntemle ortadan kaldırmaya çalışıyor. İktidar zaten seçimlerden önce bu sözleri kullanıyordu. ‘Kayyım atayacağız, oy verirseniz atayacağız’ diye. Sadece HDP’li belediyelere değil bütün belediyelere yönelik söz konusu. Dolayısıyla bugün buradan başlamış olabilir ama İstanbul’a, Ankara’ya diğer yerlere de yansıyacak bir kayyım gaspından bahsediyoruz” uyarısında bulundu.


‘Birlikte birleşirsek ‘dur’ diyebiliriz’


Birlikte mücadele çağrısında bulunan Züleyha, “Buna karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Nasıl ki daha önceki anti demokratik uygulamalara karşı birlikte ‘dur’ dediysek, İstanbul seçimlerine karşı birlikte sözümüzü büyük kurduysak, bugünde tüm ezilenlerin, tüm yoksulların, tüm kadınların, demokrasi güçlerinin AKP-MHP bloğuna karşı birlikte bir duruş sergilemeye davet ediyorum. Birlikte birleşirsek bu politikalara ‘dur’ diyebiliriz” dedi.


‘Eşbaşkanlık dünyanın örnek aldığı bir sistemdir’


Eşbaşkanlık sistemine karşı Bakan Süleyman Soylu’nun açıklamalarına Züleyha’nın yanıtı ise şöyle oldu: “Eşbaşkanlık sistemini ila galize etmeye çalışıyor. Eşbaşkanlık sistemi kadın hareketlerinin, feminist hareketlerin mücadelesiyle kazanılmış bir haktır. İktidar zaten kadınların bütün kazanımlarına darbe vurmaya, geri almaya çalışıyor. Kadınlara yönelik şiddetle mücadele yasalarını ortadan kaldırmaya çalışıyor, İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmaya çalışıyor. Nafaka hakkımızı ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bunların bir benzeri de eşbaşkanlık sistemine karşı yaptığı açıklamalar. Kadın-erkek eşitliğini sağlamada, kadınların siyasal hayatta sözünü kurabilme iradesini göstermede, karar mekanizmasında olmayı sağlayan bir mekanizmadan söz ediyoruz. Çünkü şunu biliyoruz siyasette hep erkekler var. Kadınlar yok sayılıyor, kadınlar hep arka planda emekçi pozisyonda tutuluyor. Ama asla sözü kuran mekanizmalarda yer almasına izin verilmiyor. Eşbaşkanlık sistemi tam da kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik bir mekanizmadır. Tüm dünyanın örnek almaya çalıştığı bir sistemdir.”


‘İtaat eden kadınlar istiyorlar’


Kayyım politikalarının ilk hedefinin kadın kazanımları olduğunu vurgulayan Züleyha, “Kadın müdürlüklerin yerine erkekler getirildi. Kadın eşbaşkanlar tutuklandı. Kadın birimlerinde çalışanlar işsiz bırakıldı. Sığınma evleri, yaşam merkezleri kapatıldı. Kadınları toplumsal ve siyasal yaşamın içine almaya çalışan mekanizmalara yönelik bir darbe söz konusudur. Kadınlar şiddet hayatına mahkum kalsın, evlerde itiraz etmeyen ‘makbul’ kadınlar olarak kalsın. Yani istedikleri gibi itiraz etmeyen, itaat eden kadınlar istiyorlar. Kadınları özne olmaktan çıkararak, nesnelleştiren aile kavramı içerisinde var eden bunun dışında kendisini birey olarak tanımlamayan bir kadın profili istiyorlar. Bunun için kadınları güçlendirebilecek belediye mekanizmaların tümünü kapatıyor. Kadınlar olarak bu politikalar karşısında durmamız gerekiyor. Siyaset alanından, belediye kurumlarından, sokaklardan alınarak eve hapsedilme tüm kadınlara kaybettirir. Bunun için kadın ittifakıyla birlikte yan yana durulmalı” çağrısında bulundu.


‘Tekçi zihniyetin bir yansıması’


“İçişleri Bakanlığı kadınlara yönelik yine antika konuşmalarından birini yapmış” diyen HDP İstanbul Milletvekilli Hüda Kaya ise,

“İçişleri Bakanlığı’nın zihniyetinden, onun pratiğinden zaten başka bir şey beklenmez. Eşbaşkanlığa karşı olmak demek kadın düşmanlığı yapmak demektir. Biz eşbaşkanlık sistemiyle karar mekanizmalarında hiçbir şekilde tekçi bir zihniyete teslim olmadan, tekçi zihniyete yol açacak imkanları ortadan kaldırarak sadece cinsiyet eşitliği değil inanç ve etnik kimlikler üzerinden de eşitliğin sağlanması noktasında bir temsiliyeti gerçekleştiriyoruz.

Eşbaşkanlığa laf etmek, eşbaşkanlığa muhalefet etmek, itiraz etmek, başta kadın düşmanlığı ile beraber bu toplumun zenginliğine inanç, kültürel, etnik zenginliğine bir itirazdır. Tam bir erkek egemen ve tekçi zihniyetin yansımasıdır” dedi.
Editör: Haber Merkezi